ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; hepinize iyi çalışmalar diliyorum. Sayın Bakanım, sabahki konuşmanızı çok dikkatlice dinledim. Gerçekten Türkiye'de adalet adına -bir avukat olarak yakinen de takip ediyorum- büyük bir gayret içerisinde olduğunuzu görüyoruz ancak sizin Bakanlık olarak yapmış olduğunuz çalışmaları Türkiye'de maalesef bazı uygulayıcılar bütün çalışmaları tuzla buz etmektedirler. Örneğin, Cumhuriyet Halk Partisinin hazırlamış olduğu şu bültenler konusunda, şu broşürler konusunda toplatma kararı veren hâkimler, Enis Berberoğlu davasında Anayasa Mahkemesinin kararını hiçe sayan ve ona karşı hukuka aykırı olarak direnen, Anayasa'yı rafa kaldıran 14. Ağır Ceza Mahkemesinin üyeleri ve kamuoyunda tartışılan buna benzer birtakım davalara da karar veren yargıçların uygulamaları bütün çabalarınızı maalesef yerle bir etmekte ve ülkemizi hukuk anlamında, adalet anlamında dünyada tartışılır hâle getirmektedir. Bu hususun bilinmesini istiyoruz. Bu konuda aslında Bakanlık olarak bu tür uygulamalara imza atan, verdiği kararlarla gerçekten Türk hukuk tarihine kara leke olarak geçen yargıçlar ve bu konularda karar vericiler hakkında bir takım işlemlerin yapılması gerekiyor.

Bunun dışında Sayın Bakanım, özellikle seçim bölgem olan Adıyaman'la ilgili birkaç hususu belirtmek istiyorum. Elâzığ depreminden sonra özellikle Adıyaman'daki kapalı cezaevi yıkıldı, daha doğrusu yıkılma aşamasına geldi ve burası tahliye edildi. Buradaki mahkûmlar, tutuklular çevre illere gönderildi. Çalışanlar da, çevre illere aslında zorla, bir şekilde tayin edildiler. Adıyaman Kapalı Cezaevinin, aslında 2013 yılından beri oturulamaz raporu vardı ancak iktidar görmezden gelmişti. En son Elâzığ depremiyle birlikte boşaltma kararı verildi. Bu karar nedeniyle, 814 tutuklu ve hükümlü vardı, şu anda bunlar mağdur edildiler, çevre illere gönderildiler; cezaevlerinde, zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyorlar. Tabii ki bu tutuklu ve hükümlülerle birlikte aynı zamanda bunların aileleri de sorun yaşıyor. Pandemi koşullarında kendi evlatlarını, kendi çocuklarını ziyarete gidemiyorlar ve gidenler de ulaşım başta olmak üzere birtakım sıkıntılarla karşı karşıya kalıyorlar. Avukatlar kendi müvekkilleriyle görüşmelere giderken çok büyük bir mağduriyet yaşıyorlar. Özellikle komşu illere gitmek zorunda kalıyorlar. Duruşmalar, dosyalar Adıyaman'da olduğu için sanıkları, tutukluları Adıyaman'a getiremiyorlar, genellikle SEGBİS üzerinden ifadeleri alınıyor. Bu da zaman zaman SEGBİS'teki arızalar ve mahkemelerin veya cezaevinin kendi yoğunlukları nedeniyle saatlerce avukatlar duruşma beklemek zorunda kalıyorlar. Bu da beraberinde ciddi bir mağduriyet getiriyor. Bu mağduriyetlerin bir an evvel giderilmesini bekliyoruz.

Ayrıca, Adıyaman'a yeni cezaevi yapılması konusunda çalışmalar ne aşamada? Şu anda Adıyaman'da, cezaevi konusunda orada çalışanlar bir beklenti içerisindedirler. Bu mağduriyetin de bir an evvel giderilmesi gerekiyor. Tabii, keşke kendi ilimize cezaevi yapılması talebinde bulunmak zorunda kalmasaydık ancak bir gerçeklik var, Türkiye'de cezaevi de bir ihtiyaç ve Adıyaman'da da şu anda bu ihtiyacın mutlaka giderilmesi gerekiyor.

Sayın Bakanım, özellikle cezaevi çalışanları çok ciddi bir mağduriyet yaşadılar. Zorunlu olarak, kendi iradeleri dışında, talepleri dışında komşu illerdeki cezaevlerine gönderildiler. Bu gönderilmeler sırasında aile birliği, çocukların durumu falan nazara alınmadı ve çoğu mağdur durumdadır. Bir an evvel bu çalışanların da bu haklarının karşılanması... Aslında Adıyaman'da, uygun işlerde istihdam edilmiş olmaları daha doğru olacaktı. Aileler parçalanmamış ve çocuklar da mağdur olmayacaktı.

Ayrıca Sayın Bakanım, bizim bir de Besni Adliye binası maalesef yapılamadı. Her tarafa adliye yaptınız, Besni'ye adliyeyi yapmadınız. Besni Adliyesinin de bir an evvel yapılmasını bekliyoruz.

Teşekkür ederim.