ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, öncelikle, sabahki konuşmanızı dikkatle dinledim, buradan da okudum Sayın Bakanım. Aslında, burada yazılanların birçoğunun altına ben de bir avukat olarak imzamı atarım. Keşke pratikte de bunları görebilsek, yaşayabilsek gerçekten bambaşka bir ülke olabilirdik diye düşünüyorum ama bu söylediklerinizin altına imza atarken bu pratikleri görmeyi de -samimiyetle- çok isteriz. Mesela "Yargının yegâne ideolojisi adalettir." dediniz, çok güzel. "Yargı ele geçirilecek bir mevzi değil, siyasi mülahazanın üstünde tutulması ve korunması gereken toplumun ortak değeri." dediniz. Gerçekten, bunların altına imza atıyoruz. Ya da "Erişebilir ve etkin bir adalet sisteminin tesisi mali kaynakların yeterliliğiyle doğru orantılıdır." diyorsunuz. Haklısınız ama şimdi, bu bütçeye baktığımızda, bu bütçenin yüzde 73'ü personel gideri olarak görünüyor ve personel maaşlarının iyileştirilmesinden tutun, ihtiyaç hâlinde yeni personel alınmasına kadar ya da mevcut durumun iyileştirilmesi ya da yeni, uygun fiziksel adalet saraylarının yapılabilmesi için bu yüzde 73'ü personel gideri olan bütçenin bu dönem bunların yapılmasına imkân vermediğini yani geçen yılın tekrarı niteliğinde olan bu bütçeyle aslında erişilebilir ve etkin bir adalet sisteminin tesisinin bu mali kaynaklarla mümkün olmadığını görmekteyiz tam da sizin deyiminizle.

Bunun dışında, şu konuyu merak ediyorum: Hani "Yargı ele geçirilecek bir mevzi değil, yargının yegâne ideolojisi adalettir." derken Sayın İçişleri Bakanımızın Anayasa Mahkemesine -bize göre tehditvari- sopa göstermesine "Sokağa çıkamazsınız." demesine ve bir İçişleri Bakanının bu tarz ve tavrına nasıl yaklaşıyorsunuz -samimiyetle soruyorum- bir Adalet Bakanı olarak?

Onun dışında, birkaç sorum olacak ama ondan önce -ben Cezaevlerini İnceleme ile Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonundayım- Çocuk Hakları Haftası'nda çocuk cezaevini ziyaret etmek için izin istedim ama şifahen Sayın Bakanlığınızdan izin çıkmadı ki o Komisyonda olmama rağmen. Bu izinlerde çok ciddi sıkıntı yaşıyoruz Sayın Bakanım, şöyle ki: Aynı kişiyi görmek için bazı arkadaşlarımız başvuruyor, bazılarına izin veriliyor, bazılarına izin verilmiyor. Bunun bir kıstası var mıdır? Oysaki herkesin -bizler milletvekiliyiz-rahatlıkla, istedikleri zaman görebilmesi gerekmez mi? Buna dair Bakanlık uygulamasında bir adaletsizlik olduğu kanaatindeyim.

Onun dışında, ceza ve tevkifevlerinin sıkıntılarına dair bizzat gördüğümüz, yaşadığımız hususları sizin makamınıza da yazılı olarak bildirdim; diğer partilere de, aynı zamanda, Komisyona da şerh olarak bildirdim ama bu sıkıntılar son düzenlemelere rağmen hâlen, fiilen devam etmekte. Mesela, kitap hakkında hâlâ belirsizlik var cezaevlerinde. Yani kitap hakkı cezaevi cezaevi değiştiği gibi, hücre hücre, koğuş koğuş da değişikliklere ve keyfî uygulamalara sebep oluyor. Bu konuda maalesef bir standart şu ana kadar yakalanmadı. Yemek ve kantin sorunları hâlâ devam ediyor. Kantinin pahalılığından şikâyet ediliyor ve farklı farklı firmalarla görüşülüp en uygun fiyata, en iyi kaliteli ürünün kantine temin edilmesi gerekirken bu hâlâ sağlanamadı. Kelepçeli muayene insanlık onuruna uygun bir şey değil; koşulları zor, güvenlik ile insan hakları arasındaki o ince çizginin sağlanabilmesi gerekir ama hâlâ uygulama birliği olmadığı gibi onur kırıcı uygulamalar da maalesef devam etmekte.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, tamamlayalım lütfen.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Daha otuz saniyem var, bir durun Sayın Başkanım.

Onun dışında, cezaevlerinde özellikle diş hekimleri eksik. En ulaşılmaz ve en çok dinlediğimiz sorunlardan biri diş hekimlerinin eksik olması. Bu konuda Sağlık Bakanlığıyla bir protokol yapılması gerekiyordu, hâlâ yapılmadı.

Onun dışında, en son bir Sayıştay raporunu sizinle paylaşmak istiyorum. Ceza ve Tevkifevlerinin protokol organizasyonlarında, toplantı ve konaklama hizmetlerinin piyasa fiyatı araştırmasını yapmadan, başka firmalardan da teklif almadan tek bir firmayla anlaştığı hususunda bir rapor var. Bunların da tekrar gözden geçirilmesini arz ederim.

Sabrınız için teşekkür ederim.