GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Bakan, Bakanlığın değerli bürokratları; tabii, önemli bir Bakanlığın bütçesini konuşuyoruz ve ne yazık ki adında "adalet" olan ama adalet adına hiçbir şey yapmayan bir Bakanlık bütçesi bu Bakanlık bütçesi.

Şimdi, Sayın Bakan sunumunu yaptı, dikkatle dinledim, daha sonra da biraz inceledim. Hani, sanırsınız ki gerçekten İskandinav ülkelerinin adalet bakanlığının bütçesini ve sunuşunu dinliyoruz. İçerisinde hiçbir öz eleştiri yok, eksik yapılana dair hiçbir veri yok ve yapılan yanlışlar adına da hiçbir söz yoktu. Öncelikle bunu eleştirdiğimizi ifade etmek isterim.

İkincisi, biz kadınlar yıllardır sokaklarda "erkek adalet değil gerçek adalet" diyoruz. Bugünkü Bakanlığın bürokrat kadrosunun da aslında nasıl bir zihniyetin ürünü olduğunu bize gösteriyor. Evet, bürokrasisi erkeklerden oluşan bir yargının karar mekanizmalarında, erkeklerin olduğu bir yargının kararları da tabii ki cinsiyetçi olacak, tabii ki erkeklerden yana olacak ve tabii ki kadınları korumayacak ve ikincilleştirecek. Bunun için "En iyi uygulama, en iyi yasa bile kötü uygulayıcı elinde kötü olur." diyen Sayın Bakana şunu söylüyorum: Peki, buna dair bir şey yapıyor musunuz? Örneğin, hâkimlerinizi toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden eğitiyor musunuz? Toplumsal cinsiyete duyarlı bir yargı sistemini geliştiriyor musunuz? Bunları denetliyor musunuz? Kaç tane yargısal karara yerindelik denetimi yapıldı diye sormak istiyorum.

İkincisi, Sayın Bakan, bakın, hasta mahpuslar en büyük sorunlardan birisi. Ben size sadece 3 tane örnek söyleyeceğim: Patnos Cezaevinde Ali Boşnak, Takyettin Özkahraman ve yine, Ankara'da Koçer Özdal. 3'ü de hasta mahpustu, 3'ü için de başvuru yapılmıştı ve siz tahliye etmediniz. 3'ü de cezaevinde yaşamlarını yitirdiler. Şimdi diyeceksiniz ki: "Yargı kararı." Öyle değil. Sivas için olan yargı kararı, Sivas faili için eğer Kürtçe mevlit okuyan Ali Boçnak için olmuyorsa burada temel bir hata var, temel bir sorun var demektir.

Bununla da kalmıyor, kadınlar... Şu anda birçok çocuk anneleriyle beraber ya mahpustalar ya da anneleri çocuklarını yanlarına almak istiyorlar ama Covid-19 pandemisi nedeniyle yanlarına bırakılmaları engelleniyor. "Çocuğunuzu alırsanız on dört gün hücrede kalırsınız." deniliyor, hücre dayatmasında bulunuyor. Bunlar yaşanan sorunlardan sadece birkaç tanesi.

En son yaşananı size söyleyeyim: Kayseri Bünyan Cezaevinde yemeğin içerisinden diş çıkmış arkadaşlar, diş, insan dişi. Yani bırakın yemeklerin az olmasını, kalitesiz olmasını, kötü olmasını artık içinden insan dişi çıkıyor ve bu yemeği mahpuslar yiyor. Hani "na'me" diyoruz ya "nimet" diyoruz ya, o nimetin içinden insan dişi çıkıyor ve mahpusların bunu yemesini bekliyorsunuz. Bununla da bitmiyor değerli arkadaşlar.

Bakın, hastaneye giden gelenleri on dört gün karantinada tutuyorsunuz. Karantina odaları depodan bozma yerler. Tuvaletleri yok, havalandırmaya açılmıyor birçoğunun kapısı ve buna rağmen iyileştirme yapmıyorsunuz, buna rağmen koşulları sağlamıyorsunuz. Onun dışında, Bakanlığa sormak istiyoruz: Niye veri açıklamıyorsunuz? Yani biz Bakanlığın sitesine girdiğimizde, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün sitesine girdiğimizde güncel mahpus sayısının cinsiyete göre, yaşa göre dağılımını bulamıyoruz. Veri açıklamıyorsunuz Sayın Bakan.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, tamamlayalım lütfen.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Bütün bunları neden yapmadığınızı gerçekten merak ediyoruz.

Peki, bu mu sadece? Hayır, bu da değil değerli arkadaşlar. Bakın, siz sevk sistemini Demokles'in kılıcı gibi mahpusların başında sallandırıyorsunuz. Kilometrelerce uzağa... Muşlu bir mahpusun hiçbir zaman ailesinin gidemeyeceği Edirne'ye gönderiyorsunuz, ceza içinde ceza uyguluyorsunuz. Bu, kabul edilebilir mi? Bütün sevk dilekçelerini direkt reddediyorsunuz. Onun dışında bir şey söyleyeyim.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Çok teşekkür ediyoruz.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Bir cezaevleri alt komisyonu üyesi olarak biz HDP'li milletvekillerinin cezaevine gidişini niye engelliyorsunuz Sayın Bakan? Başka milletvekilleri gidip bizim arkadaşlarımızı görüyorlar cezaevinde, biz kendi partili arkadaşlarımızı bir milletvekili olarak, Komisyon üyesi olarak gidip göremiyoruz.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Çok teşekkür ederim Sayın Vekilim.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Gerekçesi: "Pandemi var." Pandemi sadece bize mi var? Sadece HDP milletvekillerine mi var?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sadece HDP'li tutsaklara mı var?