SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, çok değerli Bakanım, değerli Komisyon üyelerimiz, kıymetli milletvekillerimiz, bürokratlarımız, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce Komisyonumuzun Başkanı olarak atanan eski Bakanımız Cevdet Yılmaz Bey'e yeni görevinde başarılar diliyor, kendisini tebrik ediyorum.

Yine, Türkiye'nin yerli ve millî enerji hamlesini gerçekleştirme hususunda gücümüze güç katan, enerji katan çok kıymetli Enerji Bakanlığı çalışanlarının, enerji çalışanlarının Enerji Çalışanları Haftası'nı da tebrik ediyorum.

AK PARTİ döneminde, her alanda olduğu gibi, enerji alanında da çok büyük, dev adımlar attık, ilkleri ve "en"leri gerçekleştirdik. Tabiri caizse bu ülke için mucize olarak nitelendirilebilecek büyük rezervlere ulaştık, büyük hamleler gerçekleştirdik. Aynı zamanda, bu gerçekleştirdiğimiz hamlelerle enerji alanında kendi kendimize yeten bir ülke olmanın ötesinde küresel bir güç olma noktasında kararlılıkla ilerlediğimizi de ifade etmek istiyorum.

Ülkemiz sanayisi, ekonomisi ve nüfusuyla büyümekte, bununla birlikte enerji talebi de sürekli olarak artış göstermektedir. Biz de iktidar olarak daha çok yerli, daha çok yenilenebilir temiz bir enerji politikasıyla kaynaklarımızı azami ölçüde değerlendirmeye devam ediyoruz. Enerjideki büyük dönüşüm ve millî enerji hamlesi AK PARTİ iktidarı döneminde gerçekleşerek esasında enerjide dışa bağımlılığı en asgari düzeye çekmiş bulunmaktayız. Daha da iyi sonuçlar alacağımızı ümit etmekteyim.

Türkiye'nin enerji politikalarındaki temel amacı, enerjinin tüketiciye sürekli, kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle ulaşmasını ve enerji teminindeki kaynak çeşitliliğini artırmak, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını en üst düzeyde değerlendirmek, nükleer teknolojiyi elektrik üretiminde de kullanmak, enerji israfını ve enerjinin çevresel etkilerini asgariye indirmek, ülkemizin uluslararası enerji ticaretinde stratejik bir güç hâline getirmektir.

Enerji, tüm dünyanın en önemli ihtiyaçlarının başında gelmektedir. Tabiri caizse bir ulusal, millî bir güvenlik meselesidir. Enerji, arz güvenliği nedeniyle birçok yerde, coğrafyamızda da olmak üzere savaşların, çatışmaların sebebi olarak değerlendirilmektir. Bu noktada enerji arz güvenliğimizi en sağlıklı şekilde temin etmek noktasında kararlı bir siyasi irade ortaya koymaktayız. Enerji konusunda başarı, tam bağımsız, kendi kararlarını kendi alabilen, geri adım atmayan, hakkı olanı arayan bir iradeyi ortaya koymaktır. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu güçlü iradeyle enerjide çok büyük hamleler gerçekleştirdik. Aslında, geniş pencereden bakacak olursak tarih yeniden aslına dönmektedir. Osmanlıyı zirveye taşıyan ruh, bugün büyük ve güçlü Türkiye'nin yükselme dönemine de enerji alanında yaptığımız adımlarla damgasını vurmaktadır.

Tarihte Anadolu coğrafyasında Türk milletinin azmi, cesareti ve kararlılığıyla kesiştiği her dönem tarihin akışını da değiştirmiştir. Şükürler olsun, bu yüzyılda da AK PARTİ iktidarı olarak Türk milletini gururla temsil etmenin onurunu yaşıyoruz. Bu kapsamda her geçen gün büyümekte, gelişmekte ve enerji açığını kapatmak için dev adımlar atmaktayız. Türkiye'nin enerji arzında sürekli tehdit ve risk altında olduğunu biliyoruz ama eninde sonunda bu kararlılığımızı ortaya koyduğumuzdan enerjide bağımsızlığımızı tam manasıyla kazanmış olacağız. Enerjide özellikle son yıllarda attığımız adımlarla bir üst lige çıktığımızı ve bunun önemli adımlarını attığımızı düşünüyorum. Türk deniz sondajcılığında yepyeni bir dönem başladı. Bu süreçlerde özellikle önceki dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak Bey'in çok büyük adımları, iradesi ve kararlılığı olmuştur. Şimdi, yine, onun izinde, onun politikalarını takip eden kıymetli Bakanımız Fatih Dönmez ve ekibine özellikle teşekkür etmek istiyoruz. Bugün, eğer derin deniz sondaj gemilerimize ulaşamamış olsaydık, yerli millî sondaj gemilerimize ulaşamamış olsaydık doğal gaz rezervine ulaşmamız mümkün olmayacaktı. Bu bir cesarettir, bugün mavi vatanda eğer Barbaros Hayrettin Paşa gemisi, Oruç Reis gemisi, Yavuz gemisi sismik arama çalışmalarını yapıyorsa bu mavi vatan doktrinini enerji alanında da hayata geçirmek isteyen Berat Albayrak Bakanımızın katkılarını unutmak mümkün değildir.

Değerli arkadaşlar, bu, esasında zihinsel bir devrimdir ve dönüşümdür. Bu zihinsel devrim ve dönüşümün gerçekleştirilmesinde kendisinin çok büyük katkıları olmuştur. Bugün, Doğu Akdeniz özelinde baktığımızda ülkemize karşı yapılan birtakım girişimler diplomatik anlamda, siyasi anlamda araştırma çalışmalarımıza engel olma anlamında dikkate aldığımızda, önemli bir stratejik hamle içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Ambargolar olacak, kışkırtmalar olacak, dayatmalar olacak, baskılar olacak ama tüm bunlara rağmen biz, eğer çalışmalarımızı aralıksız ortaya koyuyorsak gelecek nesillere karşı olan borcumuzun, sorumluluğumuzun, vazifemizin bir gereğini yapıyoruz.

Bu yıl hakikaten çok müjdeli bir haber aldık, tarihin altın sayfalarına yazılacak bir müjdeyi gerçekleştirdik, halkımıza duyurduk. Ben, bu manada, özellikle, Türkiye Uzun Mehmet'i nasıl unutmuyorsa, 1829 yılında Zonguldak'ta kömürü ilk bulan kişi olarak tarihe yazmışsa doğal gaz rezervinin keşfini ortaya çıkaran, bunda mücadele ortaya koyan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Berat Albayrak Bakanımızı da yine Fatih Dönmez Bakanımızı da ve bunda emeği geçen bütün arkadaşlarımızı tarihe altın harflerle yazmıştır. O doğal gaz rezervinin keşfi çok önemli bir ana da denk gelmiştir. Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasının heyecanından kırk gün geçmeden doğal gaz kuyularına ulaşmamız da manen çok anlamlıdır diye düşünmekteyim. Bu manada, biz doğal gaz rezervi keşfimizi, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesiyle bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılması ne ise enerji alanında da Türkiye'de önemli bir gelişimin habercisi olarak değerlendiriyoruz, enerjide bölgesel ve küresel güç olma noktasında çok önemli bir mihenk taşı olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımız güzel ifade etti: "Her arayan bulamaz ama bulanlar hep arayanlardır." Sayın Bakanımız çok güzel ifade etti geçen yıl bütçe görüşmelerinde "Karadeniz'i karış karış tarayacağız, varsa bulacağız." ifadesi kararlılığı göstermektedir. Ve nihayetinde 20 Temmuzda Tuna-1 Kuyusu'nda 320 milyar metreküp rezerve ulaştık, ardından da yapılan tespitlerle bu rezerv 405 milyar metreküpe ulaştı. Artık, Türkiye bunu ekonomisine kattığında cari açık veren bir ülke olmaktan çıkacak, cari fazla veren bir ülke olacak. Çıtayı yükselttik, alanı genişlettik, inşallah bundan sonra da bu kararlılığımızı ortaya koyacağız.

Bir taraftan "Gaz pahalı." diyeceksiniz, bir taraftan da gaz bulacağız ama buna sevinemeyeceksiniz, yatırım maliyetlerinden, üretim maliyetlerinden bahsedip milletimizin bu sevincini akim bırakmaya çalışacaksınız. Bunların hepsinin ne anlama geldiğini biliyoruz.

Sayın Başkanım, bir dakikalık daha bir ilave talebimiz vardır.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cora, ilave veremeyeceğim, az önce ifade ettim, lütfen bağlar mısınız.

SALİH CORA (Trabzon) - Değerli arkadaşlar, o zaman, bağlamak adına söyleyeyim: Biz enerjide çeşitliliği artırdık, GES'e, JES'e, RES'E, NES'e, nükleer enerji santraline karşısınız. RES oluyor "Kuşların yuvası bozuluyor, uçuş güzergâhları bozuluyor." deniliyor. "HES" deniyor "Su kaynaklarımız azalıyor." deniyor.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yalan mı?

SALİH CORA (Trabzon) - NES'e "çevre kirliliği" diyorsunuz, jeotermalde ayrı karşı çıkıyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cora, teşekkür ediyorum.

SALİH CORA (Trabzon) - Bütün bu enerji hamlelerimizi CHP eylem yaparak engellemeye çalışıyor ama ne kadar engellerseniz engelleyin bu hamlelerimizi gerçekleştireceğiz. Türkiye enerjide dışa bağımlı ülke konumundan çıkacaktır.

Bize az önce söylediniz burada "2023'te nal toplayacaksınız." dediniz. Nal toplayanın kim olduğunu 2023 seçimlerinde göreceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.