KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, Sayın Bakan ve Komisyonun değerli üyeleri; bugün belki de en önemli bakanlıklardan biri olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bütçe görüşmeleri sürdürülüyor. Muhalefet olarak Bakanlığınızın enerji politikalarıyla ilgili eleştiri ve çözüm önerilerimizi sunacağız. Her şeyden önce enerji politikalarının, yenilenebilir, çevre dostu ve kendisine yetebilen bir enerji kültürünün geliştirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Yine, toplumlar tarihsel olarak nükleer enerji alanında yaşadıkları büyük yıkımlardan, trajedilerden hâlâ kurtulamamışken Türkiye tekerleği yeniden keşfedercesine nükleer enerji boyutunda adımlar atmaya devam ediyor. Fosil yakıtların kullanımının dünya üzerinde giderek azaldığı, yenilenebilir enerjinin giderek hayati bir boyut kazandığı bir dünya gerçeği önümüzde dururken bizler hâlâ alternatif yakıt yerine fosil yakıtların kullanımı üzerine yeni politik tutumlar geliştiriyoruz. Türkiye sahip olduğu jeopolitik konumu gereği enerji bakımından oldukça verimli bir ülke olmasına rağmen hâlâ rüzgar ve güneş enerjileri yerine nükleer, HES ve JES popülasyonu giderek artmaktadır. Nükleer enerji boyutunda ortaya çıkabilecek olumsuz senaryoları sıralamanın bir faydası yok, bakıldığı zaman Çernobil ve Fukuşima gibi tarihsel örnekleri gözler önünde durmaktadır fakat JES için birkaç şey eklemek gerekir. JES'in saldığı zehirli maddeler arasında bor, arsenik ve hidrojen sülfür gazı en tehlikelileridir. Bir kuyudan çıkan hidrojen sülfür gazı geniş bir alanı etkilemekte, bu zehirli gaz konsantrasyonu 10 ppm'in üzerine çıktığı zaman canlıları on saniyede öldürmektedir ve zehirli akışkanların deşarjı da toprağı kirletmektedir. Çevreci toplumlarda bu gazların atmosfere serbest salımı yasaklanmıştır.

Sayın Bakan, Türkiye'de enerji politikası ile sermaye gruplarının çıkarları birbirleriyle örtüşmektedir. Şimdi burada asıl soru şu: Bakanlığınız toplum için mi politika üretiyor, yoksa topluma rağmen mi politika üretiyor? Size birkaç örnek sunmak istiyorum: Aydın'ın Köşk ilçesinde jeotermal enerji santraline karşı direnen köylülerden 35'ine sosyal mesafe kurallarına uymadıkları gerekçesiyle 3.150 liralık para cezası kesildi. İzmir Seferihisar ilçesine bağlı Orhanlı köyünde dere üzerinde yapılmak istenen jeotermal santrale karşı yürüyüş yapmak isteyen yurttaşlara jandarma engel oldu. Manisa'nın Salihli ilçesi Hacıbektaşlı Mahallesi'nde yapılmak istenen JES'e karşı direndikleri için gözaltına alınan 33 yurttaşa dava açıldı.

Bir de Sayın Bakana sorum şu: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hiçbir ilde rüzgar enerji santrali ne için kurulmamıştır veya ne zaman kurulması planlanmaktadır?

Bir de enerji verimliliğiyle ilgili konulara değinmek istiyorum. Enerji verimliliği yok sayılmaya devam ediliyor. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu'nun 2007 yılında yayımlanmasına rağmen enerji verimliliği bugüne kadar hiçbir zaman siyasi iktidarın önceliği olmadı. Bakanlığın 2021 bütçe teklifi de bu geleneğin devam edeceğini gösteriyor. Termik ve hidrolik santrallerin rehabilite edilerek verim değerlerinin artırılmasına ilişkin özellikle 20 megavatsaat ve üzeri olan termik santrallerini atık ısılarını merkezî ısıtma, soğutma gibi proseslerde kullanılmasına ilişkin sayısal hedefler belirtilmemiş. Kamu binaları için etüt yaptırılmasıyla ilgili sayısal hedefler yok.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Gaydalı, lütfen tamamlar mısınız.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Tamamlıyorum efendim.

Saray formatında inşa edilen kamu binalarının enerji etütlerinden bahsedilmemiş; izleme, değerlendirme kapsamında izlenecek enerji tesisi ve OSB'ler için sayısal hedefler yok. Verimlilik artırıcı proje desteklerini ve KOSGEB desteklerini yetersiz görüyorum.

Teşekkür ederim.