| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a)Millî Savunma Bakanlığı b) Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2020 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcıları, Değerli Hocam, değerli askerî ve sivil bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum. Bir sunum yaptınız, teşekkür ederiz ama geçen yıldan kalan konular var; ben onlarla devam etmek istiyorum.
Şimdi, dünyanın en güçlü orduları 2020 raporu var Global Firepower'ın -biliyorsunuzdur, Amerika menşeli bağımsız bir kuruluş bu- buna göre Türk ordusu -Türk Silahlı Kuvvetleri- 2020'de dünyanın en güçlü 13'üncü ordusu. 2019 raporunda 9'uncu sırada yer alıyorduk yani 4 sıra birden bir yılda gerilemişiz.
Tabii, bir ordunun gücü -biraz önce de siz zikrettiniz- Atatürk'ün de dediği gibi, askeriyledir, zabitan gücüyledir önemli ölçüde ama teknoloji de çok çok önemli. Biz teknoloji konusunda özellikle bu dönemde çok geri kalıyoruz. Bunu en iyi siz biliyorsunuzdur, takdir ediyorsunuzdur. Bu dönemde, AK PARTİ döneminde tek bir savaş uçağı dahi almamışız yani on sekiz-on dokuz yıllık bu dönemde, bu iktidar döneminde tek bir savaş uçağı dahi almamışız, ki biraz önce söylediğiniz şekilde, işaret ettiğiniz şekilde teknolojiye yatırım yapmamız lazım, teknoloji belirliyor artık birçok konuyu. Silahlı Kuvvetlerle ilgili olarak da teknoloji, teknolojinin yönü çok çok önemli. Sürekli olarak teknoloji konusunda araştırmalar yapmak gerekiyor. Bizim, uçaklarla ilgili, savaş uçaklarıyla ilgili maalesef önemli bir zaafımız var, geçen yılki konuşmamda da anlatmıştım, envanterimizde bulunan F-4'ler bildiğim kadarıyla bu sene envanterden çıkıyor 2018, 2019, 2020, bu sene envanterden çıkmış oluyor. F-16'larla ilgili olarak da büyük sıkıntı var, otuz-otuz bir yıl aşağı yukarı -ben Millî Savunma Bakan danışmanlığı da yaptım, F-16 projesiyle ilgili iki yıl çalıştım, mali danışmanıydım -hatırladığım kadarıyla otuz yıldan fazla bir süre olmuş en son F-16 uçağımız envantere alınalı yani bunların süresi de otuz beş yıl, 2027'den itibaren envanterden çıkmaya başlayacaklar bunlar da. Bizim bir an önce savaş uçağı yatırımı yapmamız lazım. Biliyorsunuz, teknoloji önemli ama savaş uçakları çok çok önemli, Silahlı Kuvvetler için çok önemli bir güç. Sahip olunan savaş uçağı sayısı, teknolojisi ordular için çok kıymetli bir puan değerlendirmelerde, biraz önce söylediğim Global Firepower'ın değerlendirmesi için de önemli; detayını bilmiyorum ama herhâlde o 4 sıra kaybedişimizde önemli bir yere sahiptir bu konu.
Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz ama tabii ki bir siyasi iktidarla birlikte hareket ediliyor. Maalesef, bu konuyla ilgili siyasette yapılan, dış politikada yapılan yanlışlar nedeniyle doğru dürüst adım atılamadı. F-35'lerle ilgili olarak biz yapım sürecinde olan ülkelerden biriydik, çıkarıldık. Sanırım 2022'ye kadar da 1.000 küsur parçadan 100 küsuruyla ilgili olarak da çıkarılacağız, 800 küsuruyla ilgili olarak parçayı yapan ülkeydik, onlarla ilgili çıkarıldık; 2022'ye kadar da kalanıyla ilgili sıkıntımız olacak ki biz oraya da hatırladığım kadarıyla 1 milyar dolardan daha fazla bir para ödedik, böyle bir durum da söz konusu. Yani bu alanda zaaflarımız var, sıkıntılarımız var.
İşaret ettiğiniz S-400 konusuna gelince, S-400 şöyle tabii, sonuçta bunları bizim yapmamız önemli, bu teknolojiye bizim sahip olmamız önemli. Yani gidip de "Yok Amerika'dan almıyorum, Rusya'dan alıyorum, Çin'den alıyorum..." Ki biz bunları yaşadık. Bu alternatifleri denemek aslında bağımsız olmak demek değil, bunlar arasında bağımlı olmak demek. Çin'le tüm pazarlıklar yapıldı -ben hatırlıyorum, beş altı yıl önceydi- Sayın Bakan İsmet Yılmaz döneminde, "Bu konuda ciddi misiniz Sayın Bakanım, alacak mısınız Çin'den bu savunma sistemini?" dediğimde "Çok ciddiyiz, kesin alıyoruz." demişti. Alamadık. Şimdi, S-400'leri aldık, siz biraz önce, tabii, çok zekâ ürünü bir şey "Biz şimdiye kadar NATO'da S-300'lere ne yapıldıysa onu yapacağız." dediniz. S-300'ler Girit'te bildiğim kadarıyla yatıyor; bizimkiler de, S-400'ler de aynı şekilde yatacak, ki S-300'lerin çok fazla kabiliyeti yok. S-300'lerin Amerikan teknolojisi karşısında büyük sıkıntı yaratması söz konusu değil. "Amerikan teknolojisi" derken özellikle NATO teknolojisini kastediyorum. Çok sorunlu bir teknoloji değil, Bulgaristan'da falan da var ama onlar NATO'ya girmeden önce almışlardı. Şu anda sıkıntılı olan S-400, S-400 bizde var ama biz kuramıyoruz. Evet, bundan öncekilerin sonu gibi olacaksa, bizimki de -Yunanistan'da olduğu gibi- bir yerde bekletilecek maalesef demektir, öyle anlıyorum, o şekilde kullandınız.
Şimdi, hakikaten Silahlı Kuvvetlere yatırım yapmamız gerekiyor etrafımızdaki sıkıntılara bakınca. Biraz önce söylediğim o Hava Kuvvetlerindeki zayıflık nedeniyle Yunanistan, biraz önce söylediğiniz NAVTEX'leri ilan ediyor ya da biz ona karşı gücümüzü gösteriyoruz ama durup dururken Yunanistan bütün bunları yapmıyor, bizim gücümüzün zayıflaması nedeniyle buna cesaret edebiliyor maalesef; bizim gördüğümüz o.
Şimdi, sizin 2021 yılı bütçe teklifi, 61 milyar liralık bir teklifte bulunmuşsunuz. Ama mesela burada, Sayın Bakanım, 61 milyar 484 milyon liralık bir bütçe teklifiniz var, yatırım 226 milyon lira. Keşke burada Savunma Sanayii Müsteşarlığı da olsa -eski adı Müsteşarlık da- Başkanlığı. Şimdi Cumhurbaşkanlığına bağlandı, onun bütçesi henüz gelmediği için görmedik ne kadarlık yatırım yapılacak ama çok fazla yatırım ihtiyacı olduğu kesin, Savunma Sanayii Başkanlığının da bunu karşılayacak durumda olduğunu sanmıyorum. Bakacağız ama siz de Millî Savunma Bakanlığı olarak, tedarikçi bir Bakanlık olarak yatırıma hiç önemli bir meblağ ayırmamışsınız. 226 milyon lira, 61 milyar 484 milyonluk bütçeniz içerisinde ayırdığınız pay. Evet, mal ve hizmet alım giderleri 20 milyar 982 milyon lira ama bunlar alımlarla ilgili. Doğrudan yatırımlarla ilgili çok düşük bir meblağ ayırmışsınız. Tabii, personel gideri 34 milyar 195 milyon, prim giderleriyle birlikte 40 milyarı personel gideri aslında.
Şimdi, bir yatırım hikâyesi de var, geçen sefer konuştuğumuz Sayın Bakanım. Şu, ALTAY tankı ihalesi, 9 Kasım 2018'de BMC firmasına verilmiş ve on sekiz ay içerisinde 250 adet ALTAY tankının Kara Kuvvetlerine teslim edilmesi öngörülmüş. 250 adet ALTAY tankı on sekiz ay içerisinde... Yirmi dört aydan fazla oldu. 9 Kasım 2018, 2020, bugün 12 Kasım; yirmi dört aydan fazla bir zaman söz konusu olmuş, elimizde tank yok.
Geçen yıl, Sayın Bakanım, bütçe görüşmeleri sırasında önemli şeyler söylediniz bu konuyla ilgili olarak. Biz sormuşuz: "Niye bunu biz yapmıyoruz kamu olarak? Bu kabiliyetimiz var." Siz demişsiniz ki: "Türk Silahlı Kuvvetleri olarak yapmaya kalkarsak çok ciddi zaman kaybederiz." Maalesef, çok ciddi zaman kaybettik. Neden? Çünkü yine işaret ettiğiniz bir konu var, diyorsunuz ki: "Özel sektörün iş yapma hızından ve yüksek teknolojiye erişim imkânlarından faydalanılması amaçlanmıştır bu yatırım yapılırken, BMC'yle birlikte bu işe girilirken." Şimdi, özel sektörün iş yapma hızı ve yüksek teknolojiye erişim kabiliyeti hakikaten bunlar önemli konular -özel sektörün yüksek teknolojiye erişim kabiliyeti- fakat bu firma dünyada bu tür teknolojiye erişim imkânına sahip bir firma mıydı? Özel sektör hızıyla iş yapan bir firma mıydı? Bundan önce bu tür tecrübeleri var mıydı? Bakıyoruz firmanın sahibine, yönetimine; böyle bir şey yok, ilk defa bu konuya giriyorlar, hatıra binaen girilmiş bir konu maalesef; bunların sizinle ilgisi yok, Bakanlığınızla ilgisi yok, onun için daha rahat konuşabiliyorum, maalesef siyasete bulaştırılmış bir konu bu noktalara geldi.
Şimdi, bu ALTAY tankının akıbeti ne oldu hakikaten? İki yıl doldu, bu süre içerisinde teslimat yapılamadı, 250 tankın teslim edilmesi gerekiyordu, bizim de ihtiyacımız var, acil olarak ihtiyacımız var. Bununla ilgili ne yapıldı, ne yapılacak acaba, ne tür alternatiflerimiz, nasıl bir programımız var?
Sayın Bakanım, sürekli olarak Meclise torba kanunlar geliyor. 1 Ekimde Meclis açıldı, bu yıl da biz Plan ve Bütçe Komisyonunda 2 torba kanun görüştük. Bir tanesi aşağı yukarı 51 madde, dün gece çıktı, öbürü de hatırladığım kadarıyla 20'ye yakın maddeydi yani 70-80 madde, her sene yüzlerce madde çıkıyor. Bakıyorum, tüm bakanlıkların torba kanunlar içerisinde maddeleri var yani belli kanunlarda değişiklik yapıyorlar hatta yönetmelikle değişmesi gereken konularda bile kanun değişiklikleri söz konusu oluyor. Böyle bir şey yapılması doğru değil ama sizin Bakanlığınızla ilgili torba kanunda herhangi bir değişiklik yok, gördüğüm kadarıyla en az Millî Savunma Bakanlığında kanun değişiklikleri yapıyoruz, bu, istikrarı da gösterir aslında. Doğrudur ama bazı konular var ki onlarla ilgili olarak -mesela Sayıştay raporunda belirtilen hususlar var- kanuni değişiklikler yapılması gerekiyordu, mevzuat değişiklikleri, onları yapmadık. Nedir bunlar? Şimdi baştan başlayayım: Millî Savunma Bakanlığının 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu'nda 8 bulgu var Sayın Bakanım. Bu 8 bulgunun 5 tanesi denetim görüşünü etkileyen görüşler, çok önemli konular bunlar. Bir şeyler yapıyoruz, uğraşıyoruz ama geride bunların takibiyle ilgili, izlenmesiyle ilgili yapılması gerekenlerle -muhasebedir, kayıttır, mali konulardır- ilgili olarak eksiğimiz var. Mesela askerî kantinlerin elektrik, su ve yakacak giderlerinin kantin gelirlerinden ödenmesi gerekirken kurum bütçesinden ödenmesi, bunlarla ilgili dediniz ki: "Dağ başında terörle uğraşan birliklerimiz var, buralarda bu tür ayrımlar yapılamıyor." Hakikaten yapılamaz ama bunlarla ilgili mesela bir yasal düzenleme yapalım dedik. Hiç olmazsa bunlarla ilgili belli sayıda, belli bir meblağın altında olan ya da özellikli yerlerle ilgili olarak bu tür bir yasal düzenlemeyle bunu sorun olmaktan çıkaralım çünkü şimdi, bu sene için 8 Sayıştay bulgusu söz konusu ama geçen yıldaki Sayıştay bulgularıyla ilgili olarak da izlemeye göre hiçbiri yerine gelmemiş. Yani geçen yıl Sayıştayın tespit ettiği noksanlıklarla ilgili olarak da Bakanlığınız bu yıl düzeltme yapmamış, olduğu gibi kalmış. Askerî kantinler önemli meblağda ciro üretiyor. Onlarda da 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uygulanmıyor. Şimdi, Kamu İhale Kanunu zaten kamuda hemen hemen hiçbir yerde uygulanmıyor, maalesef dikkate alınmayan bir kanun oldu ama yine de bunun özellikle askerî kantinlerde dikkate alınması gerekir diye düşünüyorum.
Yine, Sayıştay raporunun izlemede olan bir bulgusu var askerî kantinlerle ilgili, o da yerine gelmemiş yani geçen yıldaki eleştiri bu sene düzeltilmemiş.
Sosyal tesislerle ilgili olarak da yine 3 tespit var. Geçen yılki Sayıştay raporunda tenkit edilip de düzeltilmesi istenen 2 izlemede olan var, sizin de "Evet." dediğiniz ancak düzeltilmeyen konular var. Bir de orada sosyal tesislerle ilgili olarak rücu davaları da açılmamış, hem 4734 sayılı Kanun uygulanmamış hem de rücu davaları açılmamış yapılan bazı ödemelerle ilgili olarak.
Döner sermayeli işletmelerde de bir tenkit söz konusu, bu önemli. Burada yapılan denetimlerde, işletmelerin yıllık kârlarının -tamamını hazineye yatırmaları gerekiyor- yüzde 20'sini hazineye yatırdıkları, yüzde 80'ini yatırmadıkları Sayıştay tarafından tespit edilmiş; yüzde 20'sini yatırıyorlar, yüzde 80'ini yatırmıyorlar.
Bir size ait Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı var. Burada da Sayıştay raporuna göre 3 bulgu var ve yapılan tespitlere göre, muhasebe sistemi ve kayıt sistemi maalesef kötü burada da, bunun da düzeltilmesi lazım.
Sayın Bakanım, geçen yıl 9 Ekimde Barış Harekâtı başlamıştı, askerimiz de çok başarılı olmuştu o harekâtta. Hedef, 800 kilometre eninde, 30 kilometre derinliğinde bir alanı boşaltmak, terörden temizlemekti. Askerimiz bir hafta süre içerisinde çok başarılı bir harekâtta bulundu ama siyasi olarak, daha sonra, bu harekât durduruldu ve şu anda o siyasi yaptırımlar sonucu çok sıkıntılı bir noktaya geldik. Dün de siz Rus Savunma Bakanıyla görüştünüz bildiğim kadarıyla, bu konularla ilgili yeni bir mutabakat sağlandı; oradaki sıkıntılarımızı giderecek düzeydedir inşallah, öyle umuyorum. Ancak İdlib'le ilgili olarak, Suriye'yle ilgili olarak bundan sonra atılacak adımlar nedir? Ne yapacağız orada? Sıkışıp kalmamamız lazım. Bundan sonrasıyla ilgili olarak geleceğe doğru baktığımızda önemli sıkıntılar görüyoruz. Onlarla ilgili olarak da bilgi verebilirseniz çok memnun olurum.
Sayın Bakanım, çok teşekkür ediyorum; bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum, başarılar diliyorum.
Soru safhasında bazı sorularım olacak.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.