KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Bakan, Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Millî Savunma Bakanlığı bütçesi üzerine görüşlerimi belirtmek üzere söz almış bulunuyorum. Hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Millî Savunma Bakanlığı üzerine konuşmak, Türk ordusu üzerine söz söylemek bizim gibi vatan ve millet meselesini ömrünün hiçbir döneminde hayatından uzak tutmamış vatan evlatları için çok daha fazla sorumluluk içeren bir meseledir.

Türk Silahlı Kuvvetleri dünya üzerindeki ordulardan herhangi biri değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri milattan önce 209'da Türk Hakanı Metehan'dan bugüne dünyaya askerliğin ne olduğunu, savaşın ne manaya geldiğini öğretmiş muzaffer bir ordudur.

Bu vesileyle Metehan'dan Timur'a, Sultan Alparslan,dan Fatih Sultan Mehmet Han'a, Enver Paşa'dan günümüze Türk ordusunda yer almış, kan dökmüş, can vermiş, şehadet şerbetini içmiş bütün kahraman askerlerimizi, komutanlarımızı, şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum, bilhassa, iki önce vefatının 82'nci yıl dönümünü yaşadığımız Türk tarihinin en şanlı komutanı, büyük Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını rahmet ve dualarla yâd ediyorum.

Kıymetli milletvekilleri, iki gün önce Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerek teknik gerek eğitsel gerekse de savaş aracı sağlayarak katkı sunduğu bir zaferi, Karabağ'ı yaşadık. Bu vesileyle önemli bir diplomatik adımla taçlanan Karabağ zaferini kutluyor, kahraman Azerbaycan ordusuna şükranlarımı sunuyorum. Karabağ'ın özgürleştirilmesi operasyonlarında şehadet şerbetini içmiş bütün soydaşlarımıza da Allah'tan rahmet diliyorum.

Bu vesileyle Türk dünyasının her bir bölgesinde askerî iş birliği ve savunma sanayisi atılımlarının sağlanması için Millî Savunma Bakanlığımızın öncü olması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Azerbaycan'la kurduğumuz askerî ilişkileri diğer Türk cumhuriyetleriyle kurarak ileriye taşımamızın önemli olduğunu da vurgulamak isterim.

Bu bağlamda, Türk Keneşi çatısı altında kurulacak bir barışı koruma operasyon karargâhı, Birleşmiş Milletler koordinasyonunda dünya üzerindeki barışı koruma operasyonlarında katkı sağlayacak bir organizasyon olarak şekillendirilmeli, Milli Savunma Bakanlığımız bu fikrin taşıyıcısı olmalıdır.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ordusu için attığı en önemli adımlardan biri ordu-siyaset ilişkisini en alt seviyeye indirmiş olmasıdır. Bu bağlamda, merhum Fevzi Çakmak öncü bir isimdir, kendisini de rahmetle anıyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri ne zaman siyasetin etkisi altında kaldıysa ülkemize zarar vermiştir -Türk Silahlı Kuvvetleri bağımsız varlığıyla Türk devletinin ve Türk milletinin teminatıdır- çünkü ne zaman ki Türk Silahlı Kuvvetleri siyasetten etkilenmiştir o zaman, 1960 darbesi yaşanmış, 12 Mart müdahalesi ortaya çıkmış ve 12 Eylülün kanlı ve zalimane idaresi gerçekleşmiştir; bunun en yakın örneği ise 15 Temmuz hain darbe girişimidir. Dünyaya askerlik dersi veren, askerliğin tarihini yazan, kökleri Metehan'a dayanan ordunun içine siyasetin basiretsizliği ve hataları sebebiyle Fetullahçı terör örgütü sızmış, ordu içinde yuvalanan hainler o kutlu Peygamber ocağını kullanarak vatan evlatlarının kanını dökmüştür.

Bu vesileyle, başta kahraman şehidimiz Ömer Halisdemir olmak üzere, 15 Temmuzda şehit olmuş; sivil, asker, polis bütün vatandaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum.

Değerli hazırun, 15 Temmuz bir sonuçtur; 15 Temmuz, iktidarın en tepeden "Bu davanın savcısıyım." ifadesini kullandığı Ergenekon kumpasının, Balyoz safsatasının bir sonucudur, 15 Temmuz, 1980'li yıllarda başlayan sızmalara gözlerini, kulaklarını tıkayan siyasi iradelerin sonucudur. 15 Temmuz, Türk ordusunun Genelkurmay Başkanına "Cami bombalayacaktı." iftirasını atanlara o anda ceza kesilmemesinin sonucudur, 15 Temmuz, FETÖ elebaşı haine bu çatı altında güzellemeler yapanların, her şey olup bittikten sonra hiçbir şey yokmuş gibi davranmalarının sonucudur. Kısacası, 15 Temmuz ihanetine birileri yardım ve yataklık etmiştir ama ne hikmetse bu işin bir siyasi ayağı hâlâ ortada yoktur. Toplumumuzun her kesiminden insan FETÖ suçlamasıyla haklı haksız ceza alırken bu çatı altında FETÖ güzellemeleri yapanlar "Kandırıldık." deyip geçmişlerdir. Biz İYİ PARTİ olarak TBMM'ye girdiğimiz ilk andan bu yana verdiğimiz Meclis araştırması önergeleri ve beyanatlarla FETÖ'nün siyasi ayağının bulunması çağrısını yaptık çünkü bu iş, orduya siyasetin sokulması ve siyasetin basiretsizliğinin orduda yansımalarının bir sonucudur; bütün bu söylediklerimi en iyi anlayacak kişinin de Sayın Bakanımız olduğuna inanıyorum.

Sayın Bakan, Türk ordusunun itibarını daha güçlü tutmak için FETÖ meselesinin siyasi ayağının, askerî ayağının bulunmasına da çok daha fazla itina gösterilmelidir. Sayın Bakanım, mezuniyetlerine günler kala, o şanlı üniformayı giymelerine sayılı zamanlar kala ellerine alakasız bir üniversiteden bastırılmış diploma sıkıştırılarak hayalleri yıkılan gençlerin umutlarını yeşertmek için çalışılmalıdır, Sayın Bakanım, emir komuta zincirinde görev yaparken çok ağır cezalar alan askerî öğrencilere adaletle muamele edilmesi için inisiyatif alınmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın, basına yansıyan, müebbet alan askerî öğrenciler hakkındaki girişiminin gerçek olması ve adaletin tecellisi çok çok önemlidir. Sayın Bakanım, bu hususta da bilgilendirme yaparsanız seviniriz.

Kıymetli hazırun, konuşmamın bu bölümünde Millî Savunma Bakanlığı personeli, özellikle uzman erbaşlar ve uzman jandarmaların tarafımıza sıklıkla iletilen sorunlarını dile getireceğim. Bu vesileyle, 12 Kasım Uzman Çavuşlar Günü'nü de kutluyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerinin profesyonelleşmeye çalıştığı bu süreçte zamanla en önemli unsurlardan biri hâline gelecek olan uzman jandarma ve uzman erbaşların kurumsal aidiyet duygularını artırmak, en üst seviyeye getirmek için her hâlde çağdaş bir komuta anlayışını sağlamak son derece elzemdir. İYİ PARTİ'nin pek çok kritik meseleler için sıklıkla dile getirdiği 3600 ek gösterge hususu uzmanlar için de geçerlidir. Uzmanlara da 3600 ek gösterge hakkı verilmeli ve Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bu ayrım ortadan kalkmalıdır. Kapatılan Uzman Jandarma Okulu revize edilerek yeniden açılmalıdır. Yetersiz üç aylık eğitim süreleri uzatılmalı, uzman erbaşlara bir yıllık sınıf okulu açılmalı, birliğe her yıl düzenli personel alımıyla profesyonelleşmenin sağlam temellere oturtulması sağlanmalıdır. Uzman jandarmalar, Jandarma teşkilatı içerisinde önemli bir statüde ve muvazzaf personel olmalarına rağmen mümtaz terfi hakkından yararlanamamaktadırlar. Bu hak da sağlanmalıdır. Rahatsızlığı nedeniyle bir yıl içerisinde doksan gün hava değişimi alan uzman erbaşın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmektedir. Bu noktada, en azından görevle alakalı rahatsızlıklarda bir düzenlemenin öncülüğü yapılarak mağduriyetleri giderilmelidir. Uzmanlar sıklıkla "Millî güvenlikte sözleşme olmaz." ifadesini vurgulamaktadırlar. Uzman erbaşlar sözleşmeli statüden çıkarılmalıdır. İçişleri Bakanlığı ile de bu, koordineli bir şekilde yürütülmelidir. Kanunda yapılan düzenlemeler ile 52 yaşına kadar görevde kalabilecek uzmanların fiziksel yeterlilikleri 45 yaşından sonra belirli periyotlarla değerlendirilerek karargâh ve kurumlarda görev yapabilmeleri veya astsubay yardımcılığı gibi görevlerde istihdam edilebilmeleri sağlanmalıdır. Uzman jandarmaların okulda geçen süreleri hizmetten sayılmalıdır. Uzman erbaşların rütbelerinde düzenlemeye gidilmeli, üç yılda bir olmak üzere rütbe ilerlemesi yapılması ve kendi aralarında hiyerarşinin tesis edilmesi sağlanmalıdır. Bu ve benzeri pek çok eşitsizlikler, sıkıntılar uzmanlar tarafından sıklıkla bize ulaştırılmakta ve dile getirilmektedir. Sayın Bakanımız, tavsiyelerimi dikkate almalı, uzman personelin sivil savunmadaki organizasyonlarını da dinleyerek ortak akılla bir sonuca ulaşılmalıdır.

Saygıdeğer hazırun, Savunma Sanayii Başkanlığının da Millî Savunma Bakanlığına bağlı bir kuruluş hâline getirilerek daha sağlıklı çalışacağını, bütçelerin daha etkin kullanılacağını düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz tamamlanmıştır Sayın Oral. Ek süre veriyorum, lütfen tamamlayın.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genelkurmay bile Milli Savunma Bakanlığına bağlanmışken bu ayrımı da suni bulduğumu belirtmek istiyorum.

Bu düşüncelerle Millî Savunma bütçesinin şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyor, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.