| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a)Millî Savunma Bakanlığı b) Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2020 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, öncelikle size görevinizde başarılar dilerim, hayırlı olsun.
Sayın Bakan, önemli bir konuda görüşlerinizi samimi olarak rica edeceğim. Benim de Meclis İnsan Hakları Komisyonunda Komisyon üyesi olarak üzerine çalıştığım ve bir hayli bilgi topladığım bir konu: Uludere olayları.
Aşağı yukarı bir buçuk ay sonra Türkiye'mizin çok üzücü olaylarından bir tanesinin 9'uncu yılını geçireceğiz. 28 Aralık 2011 tarihinde kaçakçı bir gruba yapılan hava saldırısı sonucu 34 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bunların 4'ü 13 yaşındaydı, 17'si 18 yaşın altındaydı. Tabii burada gerek Heron görüntüleri ve gerekse kimi istihbaratta kaçakçıların arasına saklandığı ve Türkiye'ye operasyon yapmak için PKK'nın silahlı kuvvetlerimizle ilgili epey şehit vermesine neden olan teröristi Fehman Hüseyin ya da Bahoz Erdal'ın kaçakçılarla birlikte Türkiye'ye gireceği ifade ediliyordu. Ancak yapılan hava saldırısı sonucu 34 yurttaşımız içinde bu kişi yoktu.
Aşağı yukarı dokuz yıldır Uludere'deki aileler adalet bekliyorlar. Zamanın Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan o zaman yaptığı açıklamada, bu olayın karanlık dehlizlerde kalmayacağını ve adaletin gerçekleşeceğini ifade etmişti.
Sayın Bakan, o gün Heron görüntüleri izlenirken şimdiki Genelkurmay Başkanı Sayın Yaşar Güler, Genelkurmay İstihbarat Başkanı idi. Ve bu kaçakçı grubuna yönelik hava saldırısının onay emri için Heron görüntüleri izlendikten sonra Sayın Yaşar Güler bu onay iznini o zamanki Genelkurmay İkinci Başkanı olan şahsınıza getirdi yani siz o zaman Genelkurmay İkinci Başkanıydınız. Ve hava harekâtı için onay konusunda sıralı bir hiyerarşik düzen içerisinde İstihbarat Başkanı olan şu andaki Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay İkinci Başkanı olarak size onaya getirdi. Siz de doğal olarak hiyerarşik yapı içerisinde bu onay iznini almak üzere o zamanki Genel Kurmay Başkanı Sayın Necdet Özel'i aradınız, Sayın Necdet Özel o zaman Millî Güvenlik Kurulundaydı, telefonla ulaştınız ve bu onayı talep ettiniz. Sonunda evrakları istedi ve onay izni verildi, sonra da yapılan hava harekâtı sonucunda 34 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu olay, dokuz yıl geçmesine rağmen aydınlanmadı.
Şimdi ben karanlık dehlizlerde olduğu kanısında değilim Sayın Bakan. Sizin de sorumluluğunuz olan bir hiyerarşik yapı içerisinde bu hava harekâtı yapılmıştır ve hava harekâtının onay izni o zaman Millî Güvenlik Kurulunda bulunan herkes tarafından bilinen bir konu olarak da ortadadır. Biz yıllardır bu olayın sorumlularını arıyoruz ama gerçek ortada, sizin de sorumluluğunuz olan bir hiyerarşik yapı içerisinde bir hava harekâtının karar aşaması yürütülmüştür.
Daha sonra Millî Güvenlik Kurulunda görev yapan o günkü İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin bir iki yıl sonra bir açıklama yaptı ve dedi ki: "Silahlı Kuvvetlerimiz MİT tarafından, üst düzey bir MİT görevlisi tarafından gönderilen yazılar ve şifahi telefonlarla ısrarla aranarak bu Bahoz Erdal'ın, Fehman Hüseyin'in hudut hattını geçeceğini bildirdiğini ifade etti." Ve İdris Naim Şahin o Millî Güvenlik Kurulu toplantısında vardı. Doğal olarak MİT'in de sorumluluğu olan bir konu ama MİT, o zamanki İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna gönderdiği raporda, yazıda "Biz olaydan on iki saat sonra haberdar olduk." diyerek devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan bir cevap vermiştir.
Sayın Bakan, dokuz yıldır adalet bekleyen bu aileler her perşembe günü çocuklarını anıyorlar. Siz olayda harekât emrinin alınmasında sıralı hiyerarşide önemli bir konumda olan bir kişi olarak, Genel Kurmay İkinci Başkanı olarak ve şu anda Hükûmetin bir Bakanı olarak karanlık dehlizlerde kalmaması için bu olayla ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz? Adaleti nasıl tesis edeceksiniz? Vicdani sorumluluğunuz size ne yapmanız gerektiğini söylüyor? Aileler duygusal bir kopuş içerisinde gece yattığınızda...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Gök, süreniz oldu. Toparlarsanız sevinirim.
LEVENT GÖK (Ankara) - Son cümlem.
Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ailelerin ve orada yaşayan köylülerimizin, yurttaşlarımızın duygusal kopuşa uğramamaları açısından bu olayı aydınlatmak için bildiklerinizi kamuoyuyla paylaşmaya hazır mısınız?
Teşekkür ederim.