KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri, Değerli Bakanım, Bakan Yardımcılarım, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'ni görüşüyoruz. Çalışmalarımızın, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum.

Tarihiyle, kültürüyle, medeniyet değerleriyle büyük bir milletin mensuplarıyız, büyük hayalleri, büyük hedefleri olan bir ülkeyiz. Her karışı aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklarda dev eserler bırakmak için gece gündüz demeden karıncalar gibi çalışmalıyız. Türkiye, bugün yoluna her alanda güvenle ve kararlılıkla devam eden, gücünü sergileyebilen, sözünü dinletebilen bir ülkedir; bunu, son günlerde meydana gelen gelişmelerden daha iyi görüp izliyoruz. 21'inci yüzyılın ilk çeyreğinden geçtiğimiz bu dönemde, özellikle de son on sekiz yılda gerçekleştirilen büyük dönüşümle demokrasi ve kalkınma ekseninde devrim niteliğinde gelişmeler hayata geçirildi, milletimizin hasretle beklediği temel hizmet alanlarında, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden sosyal desteklere tüm başlıklarda eşi benzeri görülmemiş yatırımlar yapıldı. Hamdolsun, bugün Türkiye, temel hizmet alanları ve altyapı konusunda gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşmış durumdadır; hatta, pek çok hususta daha ileridedir.

Sanayi ve teknoloji alanında da giderek büyük mesafeler katediyoruz, Sayın Bakanımızın harikulade sunumunda da bunu gördük; özellikle teknoloji alanında büyük işler yapıldı, yapılmış. Bakanlığın yüksek teknolojiye dayalı, rekabetçi, sürdürülebilir, yerli ve millî bir sanayi yapısı oluşturma misyonu ve sanayisi güçlü, teknolojisi millî bir Türkiye vizyonu çerçevesinde ülkemiz için çok kıymetli faaliyetler sürdürdüğünü; ülkemizin sanayisini, teknolojisini, rekabet gücünü, refahını artırmak ve sürekli kılmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde, ulusal önceliklerimiz doğrultusunda gece gündüz demeden çalışmakta olduğunu görüyoruz ve bu özverili çalışmalarından dolayı başta Sayın Bakanımız olmak üzere tüm ekibini tebrik ediyor ve kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz.

Sanayi ve teknoloji, AK PARTİ hükûmetlerinin öncelikleri içinde daima en ön sıralarda yer almıştır. Yaklaşık on yıl önce milletimizle paylaştığımız 2023 hedeflerimiz orta vadede yakalamayı planladığımız seviyenin ifadesiydi. Bu hedefler doğrultusunda hızla yol alırken bir anda ülkemiz, siyasi ve sosyal kargaşa çıkarmaya yönelik karanlık senaryoların hedefi hâline geldi. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı olan 2023'te Türkiye'nin olması gereken yer ve hedeflerinin belirlendiği geniş görüşlülük çerçevesinde, ülkemizin ekonomik anlamda yüksek gelir grubundaki ülkeler arasında olma amacı en önemli stratejilerinden biridir. Bu konuda başarıya ulaşabilmek sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma, güçlü, kararlı, dengeli ve planlı sanayi politikalarıyla gerçekleşebilecektir.

Ülkemizin güçlü ve sürdürülebilir büyümesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşları özel sektör yatırımlarını, AR-GE ve inovasyon faaliyetlerini teşvik etmekte, girişimciliği desteklemekte ve bölgelerin potansiyelini artıracak kurumsal projeleri tek tek hayata geçirmektedir. Üzerinde önemle durulması gereken konularından biri, sanayide yüksek teknoloji üretiminin artırılmasıdır. Bakanlığın, ülkemizde katma değeri yüksek üretimin artırılması amacına yönelik olarak, bağlı ve ilgili kuruşları da dâhil olmak üzere sağladığı destek ve teşvikleri yöneterek orta yüksek ve yüksek teknoloji seviyeli sektörlere yoğunlaşması kapsamında özel bir program niteliğindeki Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nı hayata geçirdiğini görüyoruz ve bunun için de sizi ve ekibinizi kutluyoruz.

Bu amaçlara matuf müşahhas adımlardan birinin de hiç kuşkusuz 59 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle Bakanlık bünyesinde unvanı "millî teknoloji" olan bir genel müdürlüğün oluşturulmuş olmasıdır. Hamle programı, bu kapsamda oluşturulacak yeni destek programları ve bunun gibi pek çok uygulama, hükûmetlerimizin yerli ve millî teknolojiye atfettiği önemin birer nişanesidir. Bakanlık ve bağlı ve ilgili kuruluşları, AR-GE faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan teknolojik ürünlerin yatırımına, pazarlamasına yönelik faaliyetlerine, bir başka ifadeyle fikir aşamasından, pazarlama aşamasına kadar bütün aşamalarda destekler sağlamaktadır. Buna ilave olarak kümelenme faaliyetlerine, teknoparklara, sanayide istihdam edilecek personelin bilimsel yetkinliğinin artırılmasına, nitelikli iş gücünün istihdamına, bölgesel kalkınmaya yönelik destekler de sağlanmakta, sayıları hızla artan endüstri bölgeleri kurmakta; proje, yatırım, teşvik mekanizmalarıyla da ülkemiz açısından hayati önem taşıyan yatırımları desteklemektedir.

Türkiye ekonomisinin gelişmesini ve teknoloji transferini sağlamak, üretim ve istihdamı artırmak, yatırımları teşvik etmek ve yabancı sermaye girişini artırmak amacıyla kurulan endüstri bölgeleri, diğer sanayi bölgelerinde yatırım yapmaları mümkün olamayan sektörlere alan ve yatırım maliyetleri açısından büyük ölçekli yatırımlar için uygun sanayi alanlarıdır.

Araştırma, geliştirme ve inovasyona kadar bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan fikirlerin ve ürünlerin korunabilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bu noktada Bakanlığın bağlı kuruluşu Türk Patent ve Marka Kurumu çok önemli görevler üstlenmiştir. Türk Patent ve Marka Kurumu, artan uzman kapasitesi ve uluslararası standartlara ulaşmış kurumsal patent araştırması, altyapısı sayesinde sınai mülkiyet alanında önemli çalışmalara imza atmıştır. Nitekim, hükûmetlerimizin bilimde, sanayide ve teknolojide attığı güçlü ve kararlı adımların en müşahhas şıkları sınai mülkiyet haklarında gurur verici bir şekilde görülmektedir. Sınai mülkiyet haklarını oluşturan patent, marka, tasarım ve coğrafi işaret alanlarının her birinde Türkiye 2002 öncesine göre çok daha başarılı ve daha güçlü bir konumdadır. Yerli patent başvuru sayısı 2002 yılında 414 iken bu sayı 2019 yılında 8.126'ya çıkmıştır; aynı dönemde yerli marka başvurusu 19.906'dan 39.178'e yükselmiştir. 2020 yılı ilk dokuz ayında yerli patent başvuru sayısı 4.816 iken yerli marka başvurusu 105.188'e, yerli tasarım başvurusu da 28.015'e çıkmıştır. Türkiye, günden güne sahip olduğu sınai mülkiyet varlıklarını büyüten ve kurumsal kapasitesini güçlendiren bir ülke olarak gücünü ve etkisini artırmaya devam etmektedir. Bakanlığın, sanayicimize de tüketicimize de büyük değer atfettiğini görüyor ve bundan dolayı da gururlanıyoruz.

Türk Standardları Enstitüsü, bir taraftan sanayicimizin standartlara uygun ürünlerle küresel pazarlara girmesini sağlarken diğer taraftan TSE markasıyla da tüketicilerimiz için ürün ve hizmet güvenliğinin garantisi olarak hizmet vermektedir. Enstitü, uluslararası standartların hazırlanması sürecinde gün geçtikçe etkinliğini artırırken aynı zamanda ülkemizin uygunluk değerlendirme alanında ihtiyaç duyduğu tüm sertifikasyon, muayene, gözetim ve test hizmetlerini de yerine getirmektedir.

Ülkemizin tüm bilim alanlarını kapsayan, ulusal akademisi olan Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye'deki tüm bilim alanlarındaki araştırmaları, bilimci kişiliği ve araştırıcılığı özendirmek ve bu alanda emeği geçenleri onurlandırmak, gençleri bilim ve araştırma alanlarına yönlendirmek, Türkiye'deki bilim insanı ve araştırmacıların toplumsal durumlarının yükseltilmesine ve korunmasına çalışmak, bilim ve araştırma standartlarının uluslararası düzeye çıkarılmasına yardım etmek amaçları doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir.

Ülkemizin uzay alanındaki faaliyetlerini düzenlemek, yönlendirmek ve geliştirmek amacıyla kurulmuş olan Türkiye Uzay Ajansı Başkanlığıysa Cumhurbaşkanlığınca belirlenen uzay havacılık bilimi ve teknolojileri kapsamında kendine tanımlanan görevleri yerine getiriyor.

GAP, DAP, KOP ve DOKAP bölgesel kalkınma idareleri ve Bakanlık koordinasyonunda faaliyet gösteren kalkınma ajansları vasıtasıyla bölgesel kalkınmaya yönelik planlama çalışmaları yapılmakta, proje faaliyetleri desteklenirken bu uygulamaların merkezî ve yerel kurum ve kuruluşlarla uyum ve bütünlük içinde yürütülmesi sağlanmaktadır. Bölgesel gelişme ve kalkınma projeleriyle yerel dinamikler harekete geçirilerek fırsatlar değerlendirilmekte, böylelikle bölgesel kalkınmanın ülkemiz geneline yayılması ve gerek bölgeler arası gerekse bölge içi gelişmişlik düzeyi farklılıklarının azaltılması amacına ulaşma yolunda çok değerli adımlar atılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bugün, Türkiye, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorlukları ve uyguladığı gizli, açık ambargoları ve zorlukları kendi gücüyle aşabilen bir ülke hâline gelmiştir. Bu imkânlar sayesinde sınırlarımız içinde terörle mücadele operasyonları rahatlıkla yapılabilmektedir, sınırlarımız dışında da barış harekâtları yürütülebilmektedir. Tüm bunlar, özellikle savunma sanayisinde sağlanan gelişmeler sayesinde yapılabilmektedir. Bugün, dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde 7 tane Türk firması vardır. Son beş yılda 5 firmamız daha bu listeye girmiştir. Kara ve deniz araçlarında kendimizle beraber dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayabilen bir ülke hâline geldik. Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer almaktadır bugün Türkiye. İHA, SİHA ve TİHA üretimindeyse dünyanın ilk 3-4 ülkesinden biriyiz. 2002 yılında 66 savunma sanayisi projesi yaklaşık yüzde 20 yerlilik oranıyla yürütülürken 2019 yılı sonu itibarıyla 700'ü aşkın proje yüzde 67 yerlilik oranına ulaşmıştır. 2002 yılında savunma projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolarken 2019 yılı ikinci çeyreğinde 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşılmıştır. 2002 yılında savunma ve havacılık sektörünün cirosu 1,9 milyar dolarken 2019 yılında 10,9 milyar dolara çıkmıştır. Savunma ve havacılık sanayi, yurt dışı satışlarından bu dönemde 3,1 milyar dolar gelir sağlamıştır. İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 2005 yılında 155 ülke arasında 93'üncü sırada yer alan Türkiye, 2019 yılında 190 ülke arasında 33'üncü sıraya yükselmiştir.

Bir diğer konu da imalat sanayisindeki göstergeler. İmalat sanayisi katma değeri ile 2002 yılında dünyada 21'inci, Avrupa'da 10'uncu sırada yer alan Türkiye; 2019 yılında dünyada 16'ncı, Avrupa'daysa 6'ncı sıraya yükselmiştir. İmalat sanayisinin katma değeri 2002-2019 döneminde yaklaşık 13 kat artarak gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 17,1'den yüzde 18,4'e çıkmıştır. İmalat sanayisinde çalışan sayısı 2003-2019 döneminde 2 milyon 181 bin 717'den 4 milyon 84 bin 281'e çıkmıştır. İmalat sanayisinde faaliyet gösteren girişimci sayısı 2003-2019 döneminde 234.633'ten 403.018'e çıkmıştır. İmalat sanayisi ihracatı 2002 yılında 34,1 milyar dolarken 2019 yılında 162,9 milyar dolara yükselmiştir.

Biraz önce bir arkadaşımız "2002'yle kıyaslayacaklar." dedi, onu mahcup etmiyoruz. Elbette yaptıklarımızı anlatıyoruz, bunlar rakamlar.

2002 yılında 0,87 dolar olan imalat sanayisi ihracatının kilogram değeri 2019 yılında 1,44 dolara ulaşmıştır. Makine sektörü ihracatımız 2002 yılında 2,1 dolarken 2019 yılında 16,2 milyar dolara yükselmiştir.

ERHAN USTA (Samsun) - 2002'yle mukayese...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Biz yaptıklarımızı anlatıyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı konuşmayalım lütfen.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yatırım malları ihracatımızsa 2002 yılında 3 milyar dolarken 2019 yılında 7 kat artarak 21,6 milyar dolara yükselmiştir ki bu rakamlar daha da yüksektir belki, ben iki üç ay önceki rakamları söylüyorum. Doğrusunu Sayın Bakanımız bilir.

İhracatta orta yüksek ve ileri teknoloji sektörlerinin payı, 2002 yılında yüzde 29,7'yken 2019 yılında yüzde 39,6'ya erişmiştir. 2002 yılında Türkiye 357.405 adet otomobil üretmişken 2019 yılında 1 milyon 485 bin 143 adet otomobil üretmiştir. Motorlu kara taşıtları ihracatıysa 2002 yılında 3,6 milyar dolarken 2019 yılında bu 27 milyar doları aşmıştır. 2002 yılında Türkiye'de 193 organize sanayi bölgesi varken bu dönemde yani 2003-2020 arasında 130 yeni OSB kurularak OSB sayısı 323'e yükselmiştir. 2002 sonunda OSB'lerde istihdam sayısı 415 binken 2020 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla bu sayı 1 milyon 955 bine yükselmiştir. 2002 yılı sonunda mevcut OSB'lerdeki parsel sayısı 11.395 iken 2020 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla bu sayı 54.188'e ulaşmıştır. 2002 yılına kadar 358 sanayi sitesi projesi tamamlanmışken bu dönemde 122 sanayi sitesi projesiyle birlikte hizmete sunulan toplam sanayi sitesi sayısı 480'e ulaşmıştır. 2002 yılı sonunda sanayi sitesinde 414 bin kişi çalışıyorken 2019 yılı sonunda bu sayı 479 bin kişiye ulaşmıştır.

2002-2020 arasında teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısı 5'ten 85'e, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren işletme sayısı da 50'den 6 bine yükselmiştir. Bu işletmelerde yaklaşık 62 bin kişiye istihdam sağlanmaktadır. KOSGEB destekleri, destek yönetmelikleri çerçevesinde on sekiz yılda yaklaşık 503 bin işletmeye 7,5 milyar TL kredi sağlanmıştır. Ayrıca, KOBİ Finansman Destek Kredi Programı kapsamında yaklaşık 515 bin işletmeye 3,1 milyar destek kredisi sağlanmıştır ve bu 20,6 milyar TL kredi hacmine ulaşmıştır. 2020 yılında ise şu ana kadar 1,18 milyar TL mali destek ödemesi gerçekleştirilmiştir.

Uygulamalı girişimcilik eğitimleri kapsamında yaklaşık 1,3 milyon girişimci adayına ücretsiz eğitimler verilmiştir. Girişimcilik Destek Programları'yla kadın, gazi, engelli ve birinci derece şehit yakınları için pozitif ayrımcılık ilkesi gözetilerek uygulamanın gerçekleştirildiği son on yılda 115 binden fazla işletmenin kuruluşuna destek sağlanmıştır. Bu programda, ileri teknoloji alanındaki yeni girişimlere 375 bin Türk lirasına kadar girişimcilik desteği verilmeye başlanmıştır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Öztürk, normal süreniz bitmiştir, iki dakika ek süre veriyorum.

Lütfen tamamlayın.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Esnaf ve sanatkârlarımızın desteklenmesi amacıyla 1 Ocak-31 Aralık 2020 tarihleri arasında esnaf ve sanatkârlarımıza yüzde 50 veya yüzde 100 faizsiz kredi imkânı sağlanmıştır. Krediler Halk Bankası kanalıyla kullandırılmakta, yıllık yüzde 9 olarak uygulanan faiz oranının yarısı ya da tamamı kredinin türüne göre Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bankaya aktarılarak bankanın kaybı karşılanmaktadır. Bu kapsamda, Ağustos 2020 itibarıyla kredi kullanan esnaf sayısı 1,1 milyon, kredi bakiyesi ise 66,1 milyar Türk lirasıdır. 2002'de 7 bin olan Sanayi Sicil Bilgi Sistemi'ne kayıtlı işletme sayısı, 21 kat artarak bugün 150 bini geçmiştir. 2002 yılında 4 bin olan KOSGEB veri tabanına kayıtlı işletme sayısı, bugün 1 milyon 486 bine ulaşmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gönül isterdi ki on sekiz yirmi yılda yapılanları tek tek anlatalım.

Sayın muhalefet, sayın muhalefet; dikkatinizi çekiyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Yetmez.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Evet, yetmez ama Hükûmetimiz hızla çalışmaya devam ediyor. Özveriyle yerine getirdiğiniz birçok görevleriniz için sizi tebrik ediyorum Sayın Bakanım.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - 5 milyar dolar ihracat hedefi ne oldu Cemal Bey?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ve takdir edersiniz ki bu kadar kısıtlı süre içinde hizmetlerimizi ancak bu kadar sunabiliyoruz. Bakanlığınızın, diğer bakanlıklar arasında bütçesinin 2020 yılı büyüklüğünün 13'üncü sırada ve bir önceki yıla göre -yani 2020 yılına göre- oransal artış bakımından da 2'nci olduğunu görüyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı, ilgili ve koordine ettiğiniz kuruluşların 2021 yılı bütçelerinin hayırlı, bereketli olmasını diliyor ve sizleri saygıyla selamlıyorum.