KOMİSYON KONUŞMASI

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Ben öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Sunumunuzda, gerçekten, çok ciddi açıklar ve eksiklikler ya da görülen tespitleriniz konusunda birçoğuna katılıyorum. Sadece, şurada tamamen artışın eksiklikten olduğu konusunda bir yorumunuz oldu, ben buna katılmıyorum. Tabii, bu konuda eksikler var ama bu bir orandadır bana göre. Daha öncesinde bu sayının az, bugün çok olmasının sebebinin yasayla insanların haklarını bilmesi ve bunun sayesinde ortaya çıkması gereken mercilere başvurmasıyla bu ortaya çıktı. Tabii, bilinçli kesimde hakkını ve kanunu bilen kadınlar bugün bu konuda başvuruda bulunuyor ama bunun yanı sıra doğuda olup da evinde hiçbir şeyden haberi olmayan kadınlarımız da var, kendi hakkını bilmeyen ve bunun anlatılması gereken.

Bir de eskiden bu, kadınlar açısından bir ayıp olarak görülüyordu. Kendi yaşadığı bu sıkıntıyı en yakın olan kardeşiyle, arkadaşıyla ya da bir komşusuyla dahi paylaşmıyordu. Bugün bu, kadınlar için bir ayıp değil, bunu uygulayan şiddet faili için bir ayıp konumuna geldi ve bu bilinç daha yeni yeni oluşuyor. Aslında, tüm toplumumuzda bu bilincin daha yaygınlaştırılıp şiddet uygulayana farklı gözle bakılması gerektiği bilinci temelde oluşursa, insanlar -daha önce de söylemiştim- kendi sitesinden ya da blokundan çıkarken bunun bir ayıp olduğunu, herkesin ona farklı gözle baktığını ya da mahallesinden çıkarken bu adama farklı gözle bakıldığı bilinci toplumsal olarak oluşursa bu değerlendirmelerin de değişeceğini ve bu konuda aslında bilinç arttıkça bu rakamların bir müddet daha da yükseleceği ama bir süre sonra kanunlardaki uygulamaların artmasıyla dengenin daha iyi sağlanacağını ben düşünüyorum.

Diğer bir konu, benim için hep kafamda soru olan: Şu ölümlerden sonra ya da kadın konukevlerinden sonra kadınların o yaşantısını sürdürmede gerek çocuklarının eğitimi gerekse kadınların istihdamı konusu çok önemli. Bu geçişte sizin önerileriniz nedir? Kadın kendi ayakları üzerinde duramadığı için bir müddet sonra tekrar evine ve eski yaşantısına dönüyor ve aynı şeyleri belirli aralıklarla tekrar yaşıyor ve bu kadar yapılan iş ve emek bir yandan boşa giderken kadın aynı şiddeti yaşayarak sessiz kalma yolunu seçiyor. Bu konudaki önerinizi de, siz muhakkak ki bu konuda farklı çalışmalar yapmışsınızdır, bunları birer başlık hâlinde değerlendirdiniz, buradaki düşüncenizi de almak isterim.