KOMİSYON KONUŞMASI

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şimdi ben önce, İsmet Bey'in sürekli olarak gündeme getirdiği ve bu Komisyonda da zaman zaman gündeme gelen bu aile meselesine biraz değinmek istiyorum yani merkeze aileyi alma meselesine. Bianet'in geçen ay, Ocak 2015'te öldürülen kadın sayısını derlediği bir yazı var elimde. Durum şu: Ocakta yani bir ay önce 27 kadın öldürüldü, 7 kadına tecavüz edildi, 24 kadına zorla fuhuş yaptırıldı, 36 kadın ve kız çocuğu yaralandı, 13 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuldu. Bir ay içinde bu, korkunç bir tablo. Bakıyorsunuz, bu öldürülen kadınları kim öldürmüş? 27 kadının yüzde 48'ini kocaları öldürdü, 8 kadını kocaları, 3 kadını imam nikahlı kocaları, 2 kadını ayrı yaşadıkları kocaları, 2'sini eski kocaları, 3'ünü babaları, 2'sini sevgilileri, 2'sini damatları, 1'isini nişanlısı, 1'isini erkek bir akrabası, 1'isini tanıdığı bir erkek öldürdü. Yani 1 kadın hariç -tanıdığı erkek tarafından öldürülen- diğerlerinin hepsi aile katili.

Şimdi, dolayısıyla da aile aslında bu sorunun kökeninde. Yani bu kadınları öldürenler, sokakta tanımadıkları erkekler değil aile fertleri. Dolayısıyla, ben bunu defalarca gündeme getirdim. Yani bu Komisyon ya da KEFEK ya da kadın konusunda kurulmuş herhangi bir komisyon, kadına birey olarak bakmadıkça, kadına vatandaş olarak bakmadıkça, kadını bağımsız bir varlık olarak ele almadıkça biz bu sorunu çözemeyiz. Yani kadını, ailenin bir ferdi, ailenin bir unsuru olarak görmek, problemin zaten kökeni. Aile tabii ki her toplumda son derece önemli, aileyi yadsımak mümkün değil. Bunu söylerken ben aileyi de yadsıyor değilim, ailenin güçlendirilmesi de önemli olabilir ama aileyi güçlendirmek, aileye ve aile fertlerine düzgün değerler vermek bir mesele, kadın meselesi başka bir mesele. Yani kadını biz birey olarak görmek zorundayız. Sırf kadını değil erkekleri de öyle, çocukları da öyle. Yani çocuklar da, erkekler de, kadınlar da hakları olan bireylerdir, hakları olan vatandaşlardır. Bunlar aile ferdi olarak kabul edilemez.

Şimdi, bunu söyledikten sonra, ben Betül Hanım'a çok teşekkür etmek istiyorum, gerçekten de benim açımdan çok yararlı bir çalışmaydı, sağ olun, var olun. Ve de yani Betül Hanım'ı dinledikten sonra aslında bu Komisyona sahada çalışan kadın STK'larını, kadın örgütlerini çağırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha fark etmiş bulunuyorum. Yani, ideolojiden uzak, dünyaya bakış açısından uzak, böyle genelgeçer laflar etmekten uzak, çok somut birtakım önerilerde bulundu Betül Hanım. Genelde de sahada çalışan kadın STK'larının yaptığı bu. Çünkü onlar bu problemleri bu Komisyonda oturan hepimizden daha iyi biliyorlar, bakanlıklarda çalışan uzmanlardan da daha iyi biliyorlar. Çünkü sürekli olarak bu konuyla çalışıyorlar, çok uzun yıllardır çalışıyorlar ve ciddi bir birikimleri de var bu konuda. Dolayısıyla, ben bu STK'lardan yararlanmamızın muhakkak ve muhakkak bir yolunu bulmamız gerektiği kanaatindeyim.

Bugün basında çıktı diyerek Hülya arkadaşımız sözünü etti, bu kadın STK'larının bildirisi, basın duyurusu. Şu ana kadar 61 değişik örgüt imzalamış Anadolu'nun her yerinden, daha da geliyormuş. Şimdi, tabii ki yani biz burada 61 veya daha fazla örgütü dinlemek durumunda değiliz, böyle bir vaktimiz yok ama en azından bu konuda uzun yıllardır çalışmış -ben bunların listesini de vermiştim, yani bugünkü listeyle biz yetinemeyiz- Mor Çatı gibi, başka örgütler gibi...

BAŞKAN - Ama bakın...

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Ya ek olsun meselesi değil, bak zihin açıyor. Ben Betül Hanım'ın konuşmasına...

BAŞKAN - Özür diliyorum, bakın her gündemde bunu tartışıyoruz ama.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - E tartışıyoruz ama bir yere varamıyoruz.

BAŞKAN - Ama verildi isimler, havuz oluşturuldu, o havuzdan seçildi. Zamanımız yok.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - "Hepsini çağıralım." demiyorum. Hayatım zamanımız...

BAŞKAN - Hocam, üç hafta içinde bu Komisyon raporunu yazmaya başlayacak, lütfen.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Yazılı olarak... Ben bir şey söyleyebilir miyim?

BAŞKAN - Bunu defalarca konuştuk. Yazılı versinler, ek yapalım.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Burada, Komisyon başladığından beri bir sürü şey dinledik. Kusura bakma, dinlediklerimin bir kısmı da yani böyle genelgeçer laflar eden insanlardı. Onlar yerine bu STK'ları çağırmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum ben.

BAŞKAN - Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu önemsiz mi?

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Efendim?

BAŞKAN - Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu önemsiz mi?

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Ne olur, sözümü kesme de, bitirebilir miyim?

BAŞKAN - Hocam, ama rica ediyorum her toplantı aynı gündem maddesiyle biz bir on beş-yirmi dakika kaybediyoruz.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Kaybediyorsak kaybediyoruz, başka şeyler için, aile aile diye de yirmi dakika kaybediyoruz.

BAŞKAN - Bunlar şemsiye, birlikler seçildi. Her kadın örgütünü burada dinlememiz mümkün değil.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Ben "Bunlar önemsizdir." demedim.

BAŞKAN - Bir çalıştay yapılır, o çalıştayda kadın örgütleri kendileri yayınlarlar...

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Peki, bakanlıklar onu versin yazılı olarak da kadın örgütlerini dinleyelim burada, daha yararlı.

BAŞKAN - Hocam benim işim icraatçılarla ama ne yaptıklarını anlamamız lazım. Bizim işimiz, bu konuda mücadele yapmaya sorumlu olan kamu kurum, kuruluş ve kişilerine "Ne yaptınız, niye yapamadınız, ne eksik kaldı?" bunu anlamak. Yani kadın örgütleri önerilerini tabii ki verecekler. Bakın, şemsiye örgütler seçildi zaten.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Peki, bunu biz yazılı olarak niye anlayamıyoruz? Yani buraya gelen birtakım bakanlıklar... Mesela geldi bir hanım, ben gayet iyi hatırlıyorum, işte 1930 bilmem kaçta kadınlar şu hakkı elde etti, 1940'te şunu elde etti, şu oldu, bu oldu falan gibilerden zaten bildiğimiz... Onları yazılı olarak da verebilirdi.

BAŞKAN - Hocam, siz bildiğiniz için herkesi biliyor varsayabilirsiniz.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Efendim?

BAŞKAN - Bakın, siz tabii bu konularla bir ömür harcamış birisisiniz. Siz bildiğiniz için herkesi de biliyor varsayıyorsunuz.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Ama yazılı olarak versin ellerine, herkes okusun, öğrensin bilmeyenler de.

BAŞKAN - O zaman hiç Komisyona gerek yok, herkes yazılı olarak versin.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Asıl o nedenle burada vakit harcamamız saçma.

BAŞKAN - Kadın örgütleri üzerinden her toplantıda bir tartışma, bir gündem maddesi oluşturmayı usulen de doğru bulmuyorum, zaman kaybı olarak görüyorum.

Bakın, şu anda burada bir STK temsilcimizi sabahtan beri burada tutuyoruz. Eğer soracaksanız soru, lütfen sorun. Ve arkadaşımıza yazıktır, bakın kaç saattir bizi bekliyor. Biz burada yine usule ve şeye dair tartışma çıkarıyoruz.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Çıkarıyoruz, çünkü hallolmuyor.

Şunu söylemek istiyorum, ben "Bugün buraya çağırdığımız örgütler önemsizdir, bunları çağırmasaydık." demiyorum.

BAŞKAN - Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Hocam, federasyon çağrıldı buraya.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Dinlemiyor musun? Ben "Bunlar önemsizdir." demiyorum. Bunlar tabii ki önemlidir ama bunların yanı sıra çağırmamız gereken örgütler de var, onu söylüyorum. Mor Çatı en başta olmak üzere, bunu defalarca söyledim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Hocam.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Lütfen, bunları da çağıralım. Çünkü, eksik kalıyor, önerim budur.

BAŞKAN - KADEM'e sorunuz varsa onu almak istiyorum, lütfen. Usule dair de rica ediyorum, lütfen çok rica ediyorum. KADEM'e, Kadın ve Demokrasi Derneğine sorunuz varsa alayım.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Hayır, KADEM'e yok, çünkü KADEM...

BAŞKAN - Peki teşekkür ediyorum. Ama bakın...

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Konuşuyordunuz duymadınız, ben onu söyledim.

BAŞKAN - Hocam, söz almak isteyen kaç kişi sırada bekliyor, biz kadın örgütlerini konuşuyoruz.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - KADEM'in konuşması fevkalade yararlıydı. Çünkü, bir kadın örgütü olarak konuya vâkıf, lafügüzaf etmiyor, genelgeçer laflar söylemiyor, somut birtakım uygulamadaki sorunlara değindi.

BAŞKAN - Yeni bir örgüt, ne diyeceğini merak ediyoruz.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Tam da bu nedenle...

BAŞKAN - Daha önce hiçbir yere gelmemiş, bu anlamda çok önemsiyoruz, yeni bir örgüt, onu dinlememiz gerekiyor ve dinledik.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Evet.

BAŞKAN - Müsaade edin, lütfen, kendilerine sorusu olanlar sorsunlar, biz kendi iş planımıza dair tartışmalarımızı başka zeminde yaparız.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Hangi zeminde yapacağız?