MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Öncelikle Sayın Genel Müdürümüze teşekkür ediyoruz. Atila ağabeyin söylediğine ben de katılıyorum, gerçekten Atatürk Orman Çiftliğinde yoktan var etmeye çalışan bir gayret içindesiniz; bu şekilde devam etmenizi, başarılı olmanızı da temenni ediyorum. Belki de bu başarınızın en önemli sebeplerinden biri Türkiye'deki nadir... Sizin gibi kurumlar içinde yönetim kurulu olmayan tek sizsiniz herhâlde; bu şekilde de inşallah devam edersiniz. Bunu nasıl unuttular, hâlen hayret içindeyim.

Atatürk Orman Çiftliği -başta da söylemiştim- Ulu Önder Atatürk tarafından 1937 yılında hazineye vasiyetle bırakılan, tamamen kendi parasıyla alınıp kendinin işlettiği bir çiftliktir. Dolayısıyla, buraya farklı gözle bakmak hepimizin birinci vazifesidir.

Müdürlüğün ticaret alanındaki faaliyetleri sayılırken "İşletmeden elde edilen mahsullerin veya bunlardan işletmenin ziraat sanatları kısımlarında değerlendirilmiş olanlarının satılmasına münhasırdır." diyor. Yani sizin kendi ürettiğiniz mallar... Bir de Bakanlık tarafından diğer TİGEM, Et ve Süt Kurumu gibi falan herhâlde, oralardan mal almanıza müsaade edilmiyor. Yani, denetimi, gerekli kontrolü sizde olmak kaydıyla özel üreticilerden de mal alamaz mısınız? Bunu sormak istiyorum. Çünkü gerçekten Türkiye'de çok kaliteli çiftçiler, üreticiler var.

1937'den bugüne Çiftlik arazisinde toplam 22 milyon 282 bin 442 metrekare arazi azalması olmuş. 1957'den bugüne kadar hangi kamu kurumlarına ve özel kişilere, hangi tarihte, hangi amaçla yer terk edilmiş ve bu terk edilen yerlerde şu anda hangi hizmetler verilmektedir?

1992 tarihinde Atatürk Orman Çiftliği arazisi sit alanı olarak tescil edilmiş olmasına rağmen bu tarihten sonra Atatürk Orman Çiftliğine ait arazilerden kişi veya kurumlara devredilen arazi var mıdır? Var ise kime ve hangi amaçla devredilmiştir ve şu an hangi faaliyet yürütülmektedir bu araziler üzerinde?

Ankara Büyükşehir Belediyesine tahsis edilen arazilerin, amacına uygun kullanılacağı ve üzerinde konut, ticari ve sanayi amaçlı yapılaşma yapılamayacağı hükmü vardır. Bu hüküm aynen uygulanmış mıdır? Hükme aykırılık varsa hangi araziler üzerinde olmuştur, ne tür bir aykırılıktır ve hangi işlemler yapılmıştır?

2015, 2016, 2017, 2018 yıllarında dondurma hariç diğer mamullerinizin tamamında üretimde azalmalar olmuş, özellikle Sayıştayın yayınladığı tabloda da var. Bu azalmanın sebebi nedir? 2019 ve 2020 yıllarında da bu azalma devam ediyor mu, yoksa normal rayına girdi mi?

Kurumun, süt kutularını yurt dışından aldığı görülmektedir Sayıştay raporlarına göre. Bu hâlen devam etmekte midir? Kurum, süt kutusunu kendi imal edeceği bir üretim tesisini kurabilir mi, böyle bir imkânı var mıdır? Bunu merak ediyorum.

Satılan ve devredilen Çiftlik arazileri tablosunda en son 2008 yılında Gazi Üniversitesine devir yapıldığı görülmektedir. Bu doğru mudur? 2008 yılından sonra kurum tarafından herhangi bir arazi devri olmamış mıdır, olduysa nerelere yapılmıştır?

ANKAPARK arazisinin devir şekli ve şartlarının, sözleşmesinin Komisyon üyelerine gönderilmesini talep ediyorum.

AŞTİ'yle ilgili sorunlarınız tamamen çözümlendi mi? Özellikle kira alacakları veya parkla ilgili sorunlar vardı bildiğim kadarıyla.

Buğday ekilmeyen arazi büyüklüğü ve miktarı ne kadardır? Bu arazileri nasıl koruyorsunuz? İşgal var mı? İşgal varsa şu an ne tür işgaller yapılıyor?

2014-2017 yılları arasında hurdaya dönen 490 bin liralık ambalaj malzemeleri ne yapıldı? Hâlen kurumda duruyor mu, yoksa bunlar hurda olarak değerlendirildi mi? Bu üç yılda 490 bin liralık zarara sebep olan sorumlular hakkında herhangi bir idari ve adli işlem yapıldı mı?

Kurumun -tabii, şu an nasıl, bilmiyorum ama- incelediğimiz yıllara ait yıllık meyve suyu üretim kapasitesi 1.667 ton olmasına rağmen 2017 yılında sadece 357 ton üretim yapılmış, yani kapasitenin beşte 1'i. Bunun sebebi nedir? Bunları öğrenmek istiyorum.

Hepinize çok teşekkür ediyorum. Şansınız da yolunuz da açık olsun. Başarılar diliyorum.