BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Allah korusun.

Evet, çok teşekkür ediyoruz değerli vekilimize.

Evet, biz de belki altını sürekli çiziyoruz, rapor diyoruz ama sonuçta bu Komisyon, samimiyetle bütün çalışmalarını, tüm görüşünü, bütün bu değişim, dönüşüm, mevzuattaki bütün eksiği giderme noktasındaki çalışmalarını nihai olarak yansıtacağı ürün bu rapor olacak. Tabii ki asla biz sadece mevcudun fotoğrafını çekerek olayı bırakmak değil... Bugün mevzuatımızda aksayan, kentsel dönüşümün önünü tıkayan, vatandaşın bu noktada yaşadığı bütün sıkıntıları bürokrasinin -biraz önce bahsettiğiniz gibi- adım atma noktasındaki bütün ataletini ortadan kaldırabilecek -hem ilgili kanunlarda hem yönetmeliklerimizde- her türlü teklife çalışacağız inşallah, bunu da raporumuza yansıtacağız nihai olarak.

1999 depreminde orta hasarlı olduğu hâlde belli bir süre içerisinde güçlendirme yapılması gereken binaların geçen yirmi bir yıl zarfında güçlendirilmeyip ağır hasara dönüştüğü, hakkında yıkım kararı verildiği, bu yıkım kararının uygulanması için elektrik, su, doğal gaz gibi kamu hizmetlerinden menedilmesine rağmen hâlâ iskân edildiği, içinde dar gelirli vatandaşlarımızın maalesef oturduğu bir tablo var. Bu noktada birçok bina ağır hasar aldıktan sonra yıkılıyor ve kaderine herkes razı geliyor ama o bina ayakta durduğu sürece nedense bu bina yıkılacak, o binaya önceden riskli, hasarlı -gerçekten hasarlı binalar- ilan edip de iskândan menedip, o binayı yıkıp ortadan kaldırma duyarlılığını ve niyetini bir türlü ortaya koyamıyoruz. Bir otomobil dahi iki yılda bir muayene olup trafiğe öyle çıkarken yapılar kaderine terk ediliyor, Bayraklı'da gördük, birçok spor salonu vesaire, oto galerisi, şu bu; kolonlaro kesmişler, çeşitli düzenlemeler yapmışlar; bodrum katlar, zemin katlar. 1997 Deprem Yönetmeliği'nin öngördüğü ivme 0,40 g'ye göre değil, Bayraklı'da ölçülen en yüksek 0,108 g, Kuşadası'nda ölçülen en yüksek 0,197; 0,198 g gibiydi. Tabii ki Bayraklı zeminin bir büyütme özelliği var, yüksek alüvyon tabakalarından oluşuyor, sıvılaşma potansiyeli mevcut ama bakıyorsunuz, ağır hasar, yıkım, hepsi yapısal nedenlerden dolayı, taşıyıcı sistemden, hasar verilmesinden, yetersiz donatıdan, kesit vesaire beton kalitesinin dayanımının düşüklüğünden. O yüzden bunların bilincindeyiz. İnşallah burada her bir maddesine ilişkin, her bir adım atacağımız hususa ilişkin belki kat mülkiyetiyle alakalı, belki belediyelerimize, yerel yönetimlerimize bu yetkiyi vermek, belki mevcut meri imar planlarının... Şimdi şöyle bir şeyi yaşıyoruz: Bu tip imar yönetmeliklerimiz, şu anki mevzuatımız çok önümüzü açtı. Uygulanabilir her yerde bunlar uygulandı fakat artık geriye kalan birçok alan sıkıntılı alanlar, özel düzenleme gerektiren alanlar. Yani yaptığınız tek bir düzenlemenin bu coğrafyadaki bütün şehirlerde, bütün deprem riski taşıyan ilçesinden, köyüne, şehir merkezine kadar, metropolüne kadar her yerde aynı dönüşümü, aynı sürati, aynı gerçekleşebilirliği ortaya koyması mümkün değil. Her yere özel düzenleme gerekecek ve bunların karakteristik olarak birbirinden de farkları var. İşte, bunları doğru tespit edip birden fazla modelde kentsel dönüşümü teşvik eden, kendi kendine dönüşümü teşvik eden, imardan kaynaklanan, muvafakatlardan kaynaklanan, Kat Mülkiyeti Yasası'ndan kaynaklanan bütün engelleri de çeşitli istisnai durumlarla, özel düzenlemelerle bunları aşarak -tabii ki diğer kanunlarla da ilgili olan bütün uyumluluk da mevzubahis- çözüm önerileri üretirsek ne mutlu bize.

Evet, Başkanvekilimiz İlyas Şeker, buyurun Değerli Vekilim.