KOMİSYON KONUŞMASI

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Evet, Komisyon olarak inşallah verimli bir çalışma yapacağımıza ve gerçekten Komisyonun beklenen konularda çözüm üreteceğine inanıyorum. Özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Gerçekten bu Komisyondan beklenti büyük. Yani 82 milyon insanımızın, özellikle deprem bölgesinde yaşayan insanların beklentileri fazla.

Ben -demin Gökan Bey'in de söze başlarken ifade ettiği gibi- usul hakkında bir şey söylemek istiyorum. Şimdi, zamanımız çok sınırlı Başkanım. Ben şimdi burada hesap ettim. Şu anda 2 toplantısını yaptık, haftada bir gün yaparsak toplam 13 tane toplantımız var. İkisi gitti 11'i kaldı. Bir de bir ayı da rapor için ayırdım, onu katmıyoruz 12 toplantı. Tabii bu toplantıları yaparken hep burada duracak hâlimiz yok, hep burada kalırsak sonuçta hiçbir şey de çıkmaz, onu da açık ve net olarak söylüyorum. Şöyle bir avantajımız da var: Ciddi anlamda elimizde laboratuvarlar var. Neresi bunlar? Kocaeli laboratuvarı var, Sakarya Düzce laboratuvarı var, Elâzığ laboratuvarı var, Erzincan laboratuvarı var, son olarak İzmir laboratuvarı var. Bizim bir an önce bu bölgelerde gidip fiilî bir çalışma yapmamız lazım. Çünkü bizim problemimiz belli. Bir, riskli bölgelerde yapılar var. İkincisi, riskli alanlarımız var ve yıkımlar tamamıyla bunlardan kaynaklanıyor, can kayıpları bunlardan kaynaklanıyor. Amacımız can kaybını en aza indirmek. Bunu yapabilmek için de bugüne kadar laboratuvar olarak söylediğimiz alanlarda neler yapılmış -az önce Gökan Bey'in ve Necip Bey'in de bahsettiği gibi- bu çalışmalarda karşılaşılan sıkıntılar, problemler nelerdir? Bunlarla ilgili nasıl bir yasal düzenleme yapılması gerekir? Bunu gidip görüp öneri olarak raporumuza aktarmamız lazım. Çünkü -tekrarlıyorum- asıl amaç, asıl düşünce olası depremlerde artık can kaybı olmasın. Ha, bu can kaybı nereden kaynaklanıyor? Söyledik, bu bölgelerde gidip çalışınca hepsi ortaya çıkar. Genelde hemen suçlu olarak kaçak yapıları gösteririz ama büyük bir ihtimalle yıkılan binaların -elimizde böyle bir istatistik bilgi de yok ama- belki yüzde 50'si ruhsatlı binalardı.

NECİP NASIR (İzmir) - İzmir'dekilerin hepsi ruhsatlı binalardı.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Yani ruhsatlı binalardı. Dolayısıyla, yani depremde sadece kaçak yapı değil ruhsatlı binalar da yıkılıyor. O zaman bunun nedenleri konusunda araştırma yapılması lazım.

Bir de özellikle bazı kurumlardan bilgilere ihtiyacımız olabilir Sayın Başkanım. Bu bilgilerin derlenip toparlanabilmesi için -onlara da süre verme açısından- aslında bir an önce bu kurumlardan da o bilgilerin istenmesi lazım. Örnek olarak söylüyorum, yani elimizde bir istatistiki bilgi olması açısından, işte "Yıkılan binaların ne kadarı ruhsatlı, ne kadarı ruhsatsızdı?" bilgisini alabilmek için Bakanlıktan... Ellerinin altında böyle bir bilgi yok, o da belediyelere yazacak, belediyelerden o bilgiler toplanacak gelecek, nereden baksanız en iyi şartlarda yirmi otuz gün, zaten bizim çalışma süremizin sonuna doğru geliyor. Dolayısıyla, bunlara da ağırlık verilmesi lazım, öncelikle belirlenmesi lazım.

Bir de konu çok geniş, açtıkça açılıyor, dallanıyor budaklanıyor ama sonuç -az önce söylediğim gibi- can kaybını en aza indirmek. Dolayısıyla, sürenin de dar olması nedeniyle toplantıların daha verimli olabilmesi için bence, belirli konu başlıklarının belirlenmesi lazım ve o konu başlığı açılsın, o konu başlığıyla ilgili bütün arkadaşlar görüşlerini, kanaatlerini, önerilerini aktarsınlar. O fasıl kapandıktan sonra ikinci bir konu başlığı açılabilir ve bu, daha sonraki hem raporlamada ciddi kolaylık sağlar hem de bilgilerin, aynı konuyla ilgili bilgilerin bir arada olmasından dolayı derli toplu bir rapor yazımında da ciddi fayda sağlar diye düşünüyorum. Gerçekten kamuoyunda bu Komisyondan büyük beklentiler var. İnşallah o beklentileri karşılayacak şekilde verimli çalışmalar yapacağımızı düşünüyorum.

Ben, tekrar teşekkür ediyorum Başkanım.