KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, kurumumuzun değerli yöneticileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Et ve Süt Kurumu Türkiye'de üretimin ve tüketimin sağlanmasında büyük rol almaktadır, ekonomimize büyük katkı sağlamaktadır. Son yirmi yıldır Türkiye'de etin yeteri kadar üretilmediği, dışarıdan olağanüstü bir şekilde ithal edildiğini görmekteyiz. Buna bağlı olarak da son yıllarda ülkemizde süt üretimi yeterli bir durumdayken yer yer süt tozunun ve diğer mamullerin de dışarıdan ithal edildiğini görüyoruz. Bunun durdurulabilmesi için başta Et ve Süt Kurumunun öncülüğünde, onun plan ve projelendirmesinde Türkiye'de tüketicinin tüketimine arz edilecek et üretiminin en üst seviyede yapılması için, üretilmesi için teşvik yapılması gerekiyor. Ben görebildiğim kadarıyla burada Et ve Süt Kurumunun değerli yöneticilerinin, burada bizimle beraber, bu Komisyonda görüşülürken üretimin daha yüksek bir kapasitede olması için desteklerin verilmesi ve bir projesinin olması gerektiğinin, bize sunması gerektiği kanaati içerisindeyim. Bunu yapmadıklarını, yapamadıklarını görüyoruz. Bunu inşallah, ileriki günlerde plan ve projelendirmelerinde gerek mevcut Hükûmeti gerekse Komisyonumuzun aracılığıyla Genel Kurulumuzu bilgilendirme açısından öneride bulunacaklarına inanıyorum, bunu yapmaları da gereklidir. Çünkü siz Türkiye'de et ve sütün üretiminde öncü rol oynayan, öncülük yapması gereken kurumsunuz. Türkiye'de yer yer hayvancılığın; küçük baş hayvancılığı, büyükbaş hayvancılığı ve kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde zaman ve tüketim açısından yeterli durumda olmayan dönemlerde ithal ettiğinizi görüyoruz. Bu ithalatı bazen halka arz ederek, üreticinin haberdar edilerek "Şu aylarda, şu dönemlerde ithal ürünler yapacağız." düşüncesiyle bilgilendirseniz daha uygun olacaktır çünkü vatandaşımız yem ve diğer girdilerin yüksek rakamlarda ücretlendirilmesi, Türkiye'deki fiyatların artışı et ve süt üretiminin maliyetlerini yükseltmiştir. Geçen yıl, 2019 yılında 50 kilogram 1 torba yem 50-55 TL iken 2020 yılında 95-100 lira, hatta 110 TL'ye kadar yükseldiğini görmekteyiz. Şimdi, böyle bir durumda, Türkiye'deki girdi fiyatları yüzde 100 arttığı hâlde et fiyatlarının o denli artmadığını görüyoruz. Bunun regüle edilmesi gerekiyor çünkü üretici kadar tüketicinin de düşünülmesi gerekiyor. Bu da tabii genel bir Hükûmet politikası. Biz burada başta üreticiyi düşünmek zorundayız çünkü ürettirmek zorundayız. Üretimin olmadığı yerde ithalat söz konusu oluyor, ülkemiz zarar görüyor.

Şimdi, 2021 yılında Türkiye'deki et üretimin kapasitesinin yükseltilebilmesi... Bu yolda daha öncü rol almanız çok önemli Sayın Genel Müdürüm.

Şu anda Türkiye'deki süt tüketiminin bu olağanüstü pandemi sürecinde yükseldiğini görüyoruz, tüketiminin fazlalaştığını görüyoruz ama şu andaki süt fiyatlarının yeteri kadar desteklenmediğini... Tabii bugünkü rakamlar açısından Türkiye'de eylül ayı ile ocak ayı arasındaki süt tüketimi olağanüstü yüksek olmasına rağmen, süt üretimi düşük seviyede seyretmektedir. Bu, doğanın ve hayvanların vermiş olduğu verimlilik zamanlarına göre arz etmektedir. Nisan, mayıs, haziran ayları süt üretiminin en yüksek olduğu dönemlerdir. Sizin işte o aylarda mutlaka araya girip, devreye girip süt toplama merkezlerinizle beraber süt üretimini mutlaka desteklemeniz gerekiyor. Süt fiyatlarının o aylarda, üreticinin en yüksek seviyede üretim yaptığı dönemlerde süt fiyatlarının çok düşük rakamlarda seyrettiğini görüyoruz; hata hatta, satamadıklarını görüyoruz. Bu konuda, ileriki yıllarda, ileriki günlerde, süt üretimiyle beraber peynir üretiminin de üst seviyede yapılmasının ve sütü peynire dönüştürmenizin de çok önem arz ettiğini biliyoruz. Çünkü yeteri kadar sütün soğuk hava depolarında toplanamayacağını, durdurulamayacağını biliyoruz ama pastörize sütün olağanüstü hâle getirilmesi, nisan, mayıs, haziran aylarındaki sütlerin toplanarak pastörize süt hâline getirilip daha sonraki aylarda tüketiminin sağlanması çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türkiye Cumhuriyeti'nin insanlarının yeteri kadar birikimleri vardır, bunu yapabilecek durumdadır. Sizin de bu konuda yeteri kadar destek olmanız ve öncülük yapmanızı arz ediyorum.

Şimdi, tabii biz 2017 yılında, Sayıştayın da denetimlerinde olduğu gibi, yurt dışından ithal edilen etlerin piyasaya sunulmadan gerekli laboratuvar analizleri yapılıyor mu? Bunun Sayıştay denetimlerinde gerektiği şekilde yapılmadığı öngörülmüştü. Bu, şu anda tam istenildiği gibi yapılabiliyor mu? Yine 2017 tespitlerinde, ithal edilen etlerden hastalık taşıdığı tespit edilenlerin ilgili firmalara iadeleri ve bedelleri tanzim edilmiş midir?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Geneli üzerinde...

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ben geneli üzerinde söz aldım, önerilerde almayarak genelde toparlayayım diye düşündüm Sayın Başkan.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, devam edin.

Buyurun.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Bunu da gerek sözlü gerek yazılı olarak cevaplarsanız çok iyi olur diye düşünüyorum Sayın Genel Müdürüm.

2017 yılında sığır karkas et ithalatı için firmalarla imzalanan sözleşmelerin koşulları yerine getirilmiş midir? Daha önce bu sözleşmelerin yeteri kadar istenildiği şekilde yerine getirilmediği görülmüştür Sayıştay denetimlerinde. Sözleşme koşullarını yerine getirmeyen, getiremeyen firmalara uygulanan cezaların tahsilatı yapılmış mıdır?

Diğer tarafta, askerî birliklere yapılan satışların analizlerinin olumsuz çıkması sonucu askerî birlikler kuruma 1,4 milyon TL ceza kesmiştir, bunun nedeni nedir? Analiz raporları olumsuz çıkan etler hangi ülkeden getirilmiştir? Bunları yazılı olarak yeniden bize bildirirseniz... Biz bunu alt komisyonda konuştuk ama bu tabii kamuoyunda yer bulmadığı için, yazılı basında yer bulmadığı için, üst Komisyondaki konuşmalarımız yeteri kadar kamuoyunu ve Genel Kurulu ilgilendirdiği için burada konuşmak zorunda kalıyorum, bir daha tekrarlamak zorunda kaldım Sayın Genel Müdürüm.

Tabii, Erzurum Et Kombinasının tamamı bitirildi mi? Çünkü doğu ve güneydoğu açısından Erzurum Et Kombinası çok önemli, orada daha çok önem arz ettiğini görmekteyiz.

2018 yılında, 2019 yılında, geçmişten gelen, büyükbaş ve küçükbaş et yeterli olmadığı için 2018, 2019 ve hatta 2020'ye önlem alınarak girilmemiştir. Tabii, 2020 yılında et ithalatının daha az olduğunu görüyoruz. 2021 yılında et ithalatı olmaması gerekiyor. Böyle bir çalışmanız var mı? Bu konuda sizin mevcut Hükûmet ile kurum arasındaki diyaloglarınız nasıl gerçekleşmektedir? Buraya, Komisyonumuza veya Genel Kurula gidebilecek önerilerinizi... Sizin daha etkin rol almanız için, size daha etkin üretim sağlatmak için destekleyen durumlarda kanuni yetersizlik var mıdır? Tabii, sizin daha iyi desteklenmeniz kanunlarla olur, kanunların çıkarılması gerekiyor. Bu konuda önerileriniz var mıdır? Bize yazılı olarak iletir veya sözlü olarak cevaplarsanız...

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.