GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Sayın Bakan, Komisyonun değerli üyeleri; Türkiye'nin en önemli bütçesini görüşüyoruz.

Bütçe sunumu yapıldığında, 2021 bütçesi için "Vatandaş odaklı icraat bütçesi" denilmişti. İcraat bütçenin neresinde bulamadık oysa gerçekler bambaşka. Bakın, bu bütçenin insan sağlığına ve hayatına değer verdiğini söylemek mümkün değil. İstediğiniz sayfadan başlayın yoksulun, emeklinin, emekçinin ve engellinin sağlık hakkının olmadığını görüyoruz. Bu bütçede emekten, emekçiden, hekimden bahsetmenin imkânı yok. Kulağınızı tıkamışsınız, duymuyorsunuz. Açta açıkta kalana destek yok, şifa arayana derman yok, derdi olana yardım elini uzatan yok anlamıyorsunuz ama bu bütçenin bize gösterdiği çok acı bir gerçek var ki cumhuriyetin eseri vatandaşlık hakkı sayılan güçlü sağlık sisteminin yerinde bugün enkaz altında kalmış bir felaket tablosu var.

On sekiz yılda sağlık alanında iğneden ipliğe her şeyi özelleştirdiniz, devlet kurumlarının şirkete çevirdiniz, kamunun adını yok ettiniz. "Sağlıkta dönüşüm" diyerek makyajlı reformlarla sağlık hizmetlerini piyasanın eline devrettiniz. "Her şeyin başı sağlık" derdik ama ne yazık ki bugün ödediğimiz katkı katılım paylarıyla teselliyi bile ücretli hâle getirdiniz. "Performans" "kalite" "konfor" dediniz ama bu süslü sözlerle sağlığı pahalı bir hizmete çevirdiniz. Özel sigortaların teminat paketleriyle sağlığı lüks tüketim kategorisine koyup koruyucu tedavi yerine de tamamlayıcı sigortayı getirdiniz.

Peki, dediğiniz gibi muayene kuyrukları bitti mi? Elbette bitmedi. Bitse de iş tedavi aşamasına geldiğinde aylar sonrasına gün verilen hastalar, sağlık sistemini kilitledi. Yetti mi? Yetmedi, memleket hastanelerinden hasta teminatlı şehir hastanelerine geçtiniz, vatandaşın cebindeki parayla inşaat şirketlerinin kasasını beslediniz. Böylece, hastayı müşteri, hastaneleri ticarethane gören yeni bir yönetici türü ürettiniz. Sonuçta, sosyal devlet kalıcı olarak tasfiye edilince doktorlar yıprandı, atamalar yapılmadı, sağlık çalışanlarının hakları budandı. Yetmedi, önlemler alınmadı, meslek birlikleri dışlandı böylece sağlıkta şiddet tırmandıkça tırmandı.

Sayın Bakanım, bunlar sağlık sisteminin çürüdüğünü ve sıfırın tüketildiğini gösteren yapısal sorunlar. Bir de dünyayı etkisine alan pandemi süreci var. Sizin teklifinizle 2021 yılı Dünya Sağlık Çalışanları Yılı ilan edildi. Bugüne kadar 63'ü hekim 145 sağlık emekçimizi kaybettik, mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyorum. Gönül isterdi ki bu bütçe sağlık emekçilerimizin cansiparane mücadelesini onurlandıran bir saygı duruşu olsun, olmadı. Bakın, sağlık emekçileri "Tükeniyoruz, ruhen ayakta kalamıyoruz." diye sesleniyor. Adını sayamadığım nice isimsiz kahraman sağlık emekçisinin haklı talepleri var. Kaybettikleri mesai arkadaşlarına şehit unvanı verilmesini istiyorlar. Verecek misiniz? Tek kalemde maaş ödemesi yapılmasını, sabit ek ödemenin emekliliğe yansıtılmasını istiyorlar, çok şey mi istiyorlar? Yapacak mısınız? Ek ödemelerde adalet ve eşitlik istiyorlar. Çözecek misiniz? 145 arkadaşımızı cephede kaybettik, onlar rakam değil, her biri candı, Covid-19'u meslek hastalığı olarak kabul edecek misiniz? Geçmişte sağlıkta performans sisteminde çalışmış bir hekim olarak, sistem sağlığın ruhuna aykırıdır diyorum. Kaldıracak mısınız? Bakın, atalarımız "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." diyor. Pandemide sağlık emekçilerinin ücretleri açlık sınırına yaklaşırken 2021 bütçesine neden özel bir kalem konulmadı? Anlaşılan o ki, pandemi emeğin, alın terinin hakkını da vurmuş.

Yine, başka bir konu da, bu bütçede üniversite hastaneleriyle ilgili bir çözüm yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın İlgezdi, süreniz dolmuştur.

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Bir dakika daha rica ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Lütfen, lütfen...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok sayıda arkadaşımız var.

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - 17 milyar borcu olan üniversite hastaneleri iflas eşiğinde, hastanelerin iflasını, hastaların rehin kalmasını nasıl engelleyeceksiniz? "Bütçede 19 milyar lira kaynak ayrıldı." diyorsunuz, 6 milyarı maaş, kalan 13 milyar, 83 milyona bölündüğünde 157 lira düşüyor. Sormak istiyorum: Bir PCR testi 250 lirayken, kişi başı 157 lirayla kaç yurttaşımız yıl boyunca hangi hastalıktan korunacak? Unutmayalım ki pandemiyle mücadele eden beton binalar değil, can taşıyan sağlık emekçileridir ve siz de bir hekimsiniz Sayın Bakanım, sağlık emekçisinin partisi yoktur, bu bütçenin vebali ağırdır ve gelin burada bu yanlışı düzeltelim, bütçeyi sosyal refah devletine yakışır biçimde yeniden düzenleyelim.

Teşekkür ederim.