DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcılarım ve değerli bürokratlar ve tüm katılımcılar; Türkiye küresel salgın hâline gelen Covid-19'la mücadelede Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm kurum ve kuruluşlarıyla milletimizin için seferber olmuştur. Güçlü sağlık sistemimiz, modern şehir hastanelerimiz ve kahraman sağlık ordumuzun fedakârlığıyla tüm dünyaya örnek olmuştur.

Geçmiş yıllara, 2000 öncesine bir göz atalım: Hastanelerde oluşan kuyruklar, hasta haliyle bütün gün doktor kapısı önünde bekleyen hastalar, 4-5 kişiyle gelen hastalar -her biri ayrı bir kuyrukta beklemekteydi- parası olmadığı için tedavi olamayan hastalar, doğuma yetişemeyen kadınlar, hastanelere yetişemeyen insanlar, parası olsa da gidecek hastane bulamayan bir Türkiye vardı. 2002 itibarıyla "Bismillah." deyip kolları sıvarken ülkemizi 4 temel sütun üzerinde yükseltme sözü vermiştik. Bunlardan birisi sağlıktı. Sağlık ülkemizde en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında geliyordu. SSK, Emekli Sandığı, BAĞ-KUR ayrımına son verdik. Genel Sağlık Sigortasını hayata geçirip, modern şehir hastanelerimizi inşa ettik. Eski Türkiye'nin hastanelerinde sağlık ocaklarında, eczanelerinde yaşanan utanç verici görüntüleri ortadan kaldırdık. Biz her şeyden önce sağlık sistemini baştan sona değiştirdik. Sağlık birimlerimizi; tomografisinden, (MR), diyalize röntgenine kadar en modern cihazlarla donattık. Ambulanslarımızı yeniledik, sayılarını artırdık, ambulans uçaklarımız, paletli ambulanslarımız hizmete girdi. "Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi/ Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi." anlayışıyla seferber olduk. Pandemi hastanelerimiz, ambulans uçaklarımız ve kahraman sağlık ordumuzun fedakârlığıyla tüm dünyaya örnek olduk. Pandemi karşısında dünyanın en güçlü ülkeleri salgınla mücadelede zorluk yaşarken Türkiye 54 ülkeye tıbbi malzeme yardımında bulunmuştur. Yapılan hizmetlerin ücretsiz olması da bütün dünyaya verilmiş önemli bir mesajdır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde, başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere bütün bakanlarımızın gayretleriyle ve milletvekillerinin özverili çalışmalarıyla bu süreçte iktidar olarak dimdik ayakta durduk. Çünkü böyle güçlü bir millete ancak böyle güçlü bir devletin yakışacağının da gayet farkındaydık. Ülkemizde sağlık hizmetinin fiyat-performans açısından başarısını yani kaliteli olmakla kalmayıp aynı zamanda uygun olmasını maalesef ki bazı yaklaşımlar kabul etmek istemedi. İşin başka bir hoş yanı ise gelişmiş ülkelerin bazıları Covid-19'la mücadelede perişan hâle gelirken Türkiye Cumhuriyeti devleti yalnız kendine bakmakla kalmayıp aynı zamanda coğrafyasında bulunan birçok dost ülkeye malzeme yardımında bulunarak Türk yardımseverliğinin güzel bir örneğini oluşturmuştur.

Güçlü Türkiye'den bahsetmişken bir alt parantez açmak istiyorum. Geçmişinde yıllarca teknolojiyi ithal eden ve bu sebepten ötürü uzun seneler üzülen bir Türkiye artık mazide kaldı ve solunum cihazı yetersiz Batılı ülkelere solunun cihazı ihraç eden bir ülke oldu. Ülkemiz bunu kısa zamanda yaptı ve seri üretime geçti. Üretimde ve imalatta da ne kadar güçlü olduğunu ve neler yapabileceğini bütün dünyaya gösterdi.

Salgın döneminde Gaziantep'te de sağlıkta ciddi yatırımlar yapıldı. İlimizde toplam yatak kapasitesini 6.309, yoğun bakım yatak sayımızı da 1.489'da yükselttik. Bizim ilçemizde yapımı planlanan 400 yataklı devlet hastanemiz ihale aşamasında olup Yavuzeli Hastanemizin yüzde 80'i tamamlanmış durumdadır, Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanemiz ve 25 Aralık Devlet Hastanemizin de projeleri tamamlanıp ihale aşamasındadır. Gaziantep Şehir Hastanemizin inşaatı da devam etmekte ve yüzde 48'i tamamlanmış durumdadır. Bu hastanemizi de yirmi dört ay içinde tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunmayı planlıyoruz.

Bu sürecin başkahramanı Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Bakanımıza, sağlık ordumuza şükranlarımızı sunuyor, hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, tüm hastalarımıza acil şifalar diliyorum.