GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan; Komisyonumuza hoş geldiniz. Değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna yakın zamanda oturdunuz. Öncelikle, görevinizde başarılar diliyorum. Tabii ki yakın zamanda oturdunuz ama biz kurumsal anlamda eleştirilerimizi yapacağız ve zaten kurumsal bir devamlılığın da olduğunu sunuşunuzdan anladık.

Sayın Bakan, siz yolcuların, yüklerin ve bilginin en etkin şekilde bir yerden bir yere ulaştırılmasından sorumlu Bakansınız, bu konuda da belli çabalar içindesiniz, bunun farkındayız. Böyle bir kitapçıkla gelmişsiniz; içinde yollar var, demir yolları var, fotoğraflar var ama Sayın Bakan, bence en büyük eksiklik burada, bir gelecek vizyonu yok. Yani dünya nereye gidiyor, biz nereye gidiyoruz; bununla ilgili bir vizyon yok. Eksikliğiniz bu yönde, sizi de bu yönde eleştireceğim, tercihlerinizi eleştireceğim Sayın Bakan. Yani nasıl tercihlerle yolları yapıyorsunuz ve daha çok neyi yapmanız lazım; bununla ilgili bazı önerilerim olacak.

Sayın Bakan, öncelikle, bence sorunlardan birincisi, ekolojik bir bakışınız yok. Yani belli yolları yaparım diyorsunuz ama o yollar hangi derelerden geçiyor, hangi ormanların içinden geçiyor, ekolojiyi tarumar mı ediyor; bu yönden bir bakışınız yok. Yakın zamanda sizi kepçenin içinde gördük Sayın Bakan. Nerede gördük? Cemal Bey'in memleketi, vekili olduğu memleket...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yoktum ben orada.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Pardon, siz yok muydunuz?

3 Bakan vardı efendim, sizin de olmanız lazımdı, keşke olsaydınız.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yoktum ben.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Önceki Bakanımız mı vardı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı konuşmayalım, konuşmacıyı dinleyelim lütfen.

Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tarım Bakanı, İçişleri Bakanı... Tamam, siz de olabilirdiniz o kepçenin içinde.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Ben oradaydım ama kepçede yoktum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kepçenin içinde 3 Bakan vardı Sayın Bakanım. Sonuç olarak, bakın, Cemal Bey'in memleketi Giresun'da yollar yapmıştınız, Bakanlığınız yaptı o yolları. Ya, şimdi, bir yere bir yol yaparken bakın, gidin, oradaki insanlarla konuşmanızı size tavsiye ederim Sayın Bakanım.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU- Gelin, beraber gidelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Beraber gidelim tabii ki. Cemal Bey bizi ağırlasın, beraberce gidelim.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Diyarbakır'a ne zaman gittiniz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, siz dinleyeceksiniz, ben konuşacağım.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - O zaman doğru konuşmalıyız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben doğru konuşuyorum, benim nasıl konuşacağıma siz karışamazsınız.

Lütfen dinleyin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı konuşmayalım lütfen, konuşmacıyı dinleyelim lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Karşılıklı değil efendim, laf atıyor.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - İftira, yalan...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yalan konuşuyorsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Yalan." diyemezsiniz haddinizi bilin, bir atanmış Bakan olarak "Yalan." diyemezsiniz.

İBRAHİM AYDEMİR ( Erzurum) - Niye bağırıyorsun?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen bana sataşamazsın, haddini bil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, lütfen sükûneti sağlayalım, konuşmacıyı dinleyelim lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, Giresun'da yol gitmişti öyle değil mi? Yol gitti, yakın zamanda yaptığınız bir yol artık yoktu.

Şimdi, yani beraberce gidelim, eğer ki köylülerle konuşmuş olsaydınız, size şunu söylerdi: Ya, on yılda bir buradan sel gider...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Niye Giresun'a gelmediniz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, siz niye susmuyorsunuz bir ya. Yılda bir gün hesap vereceksiniz, bir susun da dinleyin.

Sayın Başkan, böyle mi devam edeceğiz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar sakin olalım, konuşmacıyı dinleyelim lütfen. Değerli arkadaşlar, zamanı geldiğinde gruptan cevaplar verilir.

(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU -Gelseydiniz siz de.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Oradaki köylülerle konuşmuş olsa...

Ya, ne oluyor, bir susun ya. Ne o el, kollar!

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Niye gelmediniz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, gidelim beraber, eyvallah. Sayın Bakan, sizin orada olmanız gerekirken siz değilmişsiniz, daha ne diyorsunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, konuşmacıyı dinleyelim, sonra sıra geldiğinde görüşlerimizi ifade edelim lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Eğer ki bu yol yapılırken Ankara'dan değil de Giresun'dan kararlar alınmış olsaydı Giresun'daki köylüler şu kararı verirlerdi: "Ya, kardeşim, buradan on yılda bir büyük sel geçer, bu şekilde bir yol yapılmaz." derdi ve o yol o şekilde yapılmazdı. Ama siz ihaleleri Ankara'dan yapıyorsunuz. Ankara'dan 5 yandaş müteahhidinizle ihaleleri yapıyorsunuz ve orada...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU- Yalan konuşuyorsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, şu Bakana haddini bildirin ya! Niye "Yalan konuşuyorsun." diyorsun? Haddini bil sen de!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ne biçim konuşuyorsun sen.

SALİH CORA (Trabzon) - Allah Allah!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, lütfen sükûneti sağlayalım.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU- Doğruyu konuşun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Haddini bil! 20 bakan geldi, hiç kimse senin gibi davranmadı ya! Bu nasıl iş ya! Olur mu böyle şey ya!

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU- Yalan konuşuyorsun..

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye "Yalan söylüyorsun." diyorsun ya? Böyle rezalet olur mu Sayın Başkan, herkes haddini bilecek.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bakanım, bir saniye... Değerli arkadaşlar, bir durun, bir bekleyin.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İftira atıyorsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Allah Allah ya, ne demişim ben?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir bekler misiniz, bir durur musunuz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Haddini bilecek. Burası hesap verme yeri, hesap sorma yeri değil. Meclis hesap verme yeri, hesap sorma yeri değil.