KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Sayın Başkan, Plan Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri; Başbakanlığın 2015 Mali Yıl Bütçe Kanun Tasarısı'nın görüşülmesi vesilesiyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. İyi akşamlar diliyorum. Çalışmalarımızın hayırlı ve verimli olmasını temenni ediyorum.

Sayın Başkanım, Başbakanlık ve bağlı kuruluşların bütçe sunumlarını bir kitapçık olarak bastırdık ve değerli üyelerimize takdim ettik. İzin verirseniz, uygun görürseniz çok özetleyerek konuşmamı tamamlamak istiyorum. Bu vesileyle, hem arkadaşlarımızın değerli fikirlerini daha çok öğrenmek ve onları karşılamak imkânı bulacağım.

Başbakanlık olarak görevimiz, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde, Başbakan ve Bakanlar Kuruluna, Hükûmetin genel siyasetinin yürütülmesinde her türlü desteği sunmak, bakanlıklar arasında etkili bir iş birliği ve koordinasyonu sağlamak ve devlet teşkilatının düzenli ve uyumlu bir şekilde işlemesine önderlik etmektir.

Biliyorsunuz, bizim cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümüne ilişkin son derece iddialı ama bir o kadar da ulaşılabilir hedeflerimiz var. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü milletçe çok farklı şekilde, heyecan ve coşkuyla kutlamak istiyoruz. 100'üncü yıl dönümünde cumhuriyetimize verilecek en anlamlı armağanın onu büyütmek olduğuna inanıyoruz.

Bu büyük hedeflere doğru yürürken, ekonomik programımızın temel unsurlarından asla taviz vermeyeceğiz, mali disiplini kararlılıkla sürdüreceğiz, enflasyonla mücadele şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da temel önceliklerimiz arasında olacaktır. Reel ekonomiyi ve ihracatı esas alan istihdam dostu büyüme konusundaki kararlılığımız sürecektir. Sermaye hareketlerinin ve ticaretini serbest olmasını savunmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde yapısal reformları kararlılıkla uygulayacağız.

Sayın Başkan, değerli üyeler; bölgemizde ne kadar büyük acılar yaşanırsa yaşansın Türkiye kendi gündemimizle, kendi hedeflerimize doğru ilerliyor. Büyük devlet refleksiyle hareket ediyoruz. Türkiye'nin de katkılarıyla bölgede sorunlar çözüme kavuştuğunda Türkiye'nin ilerlemesi, kalkınması daha da ivme kazanacak, Türkiye çok daha hızlı ve istikrarlı şekilde hedefleriyle buluşacaktır. Dış politikada bir yandan ikili ve bölgesel ilişkileri geliştirirken, diğer yandan geliştirilen bu ilişkilerin yaratacağı sinerjiyle küresel barış, istikrar ve güvenliği sağlamak temel önceliğimiz olacaktır.

Göreve geldiğimiz 2002'den bu yana ülke olarak sağlıkta büyük ilerlemeler kaydettik. Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla büyük işler başardık. "Herkes için sağlık" dedik ve devasa bir dönüşüm gerçekleştirdik. Sağlık göstergelerimizi iyileştirerek küresel bir başarı örneği sergiledik. Bu büyük dönüşümle her engeli aşabileceğimizi, her hedefe ulaşabileceğimizi gösterdik. Hükûmetlerimiz döneminde sağlık hizmeti almak lüks ve ayrıcalıklı olmaktan çıkarılmış, bütün vatandaşlarımıza zengin-fakir ayrımı gözetilmeden devlet tarafından verilen bir hizmet alanı hâline getirilmiştir. Gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde bile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları güçlü bir sağlık sistemine sahip olmanın ayrıcalığını yaşamaktadır.

Başta Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı hastaneler olmak üzere bütün kamu hastaneleri Sağlık Bakanlığı çatısı altında toplandı. Hepinizin bildiği gibi, bir sağlıkta dönüşüm programının da başarıyla uygulanmasına şahit olduk.

2013 yılında 14 şehir hastanesinin, yani 24.407 hasta yatağı kapasiteli 79 hastane ve 1 halk sağlığı kurumunun inşasına aynı anda start verdik. Şimdi 14 ilimizde şehir hastanesi inşa ediyoruz.

Sayın Başkan, Komisyonun değerli üyeleri; Dünya Turizm Örgütünün sıralamasına göre Türkiye 2013 yılında 37,8 milyon turistle 6'ncı sıradadır. 2002 yılında Türkiye'ye gelen turist sayısı 13 milyonken 2013 yılında bu rakam 39 milyonu aşmıştır. Yine 2002 yılında 12 milyar dolar olan turizm gelirleri 2013 yılında 32 milyar doları aşmıştır.

Türkiye güçlü ve kararlı adımlarla mutlu ve müreffeh bir geleceğe doğru ilerlemektedir. Bu yüzden 2014 bütçemiz bu kararlılığın, bu ilerleme azminin bir belgesi olarak hazırlanmıştı. Bundan önce hazırladığımız 12 bütçe gibi, bu 13'üncü bütçemiz de milletimize söz verdiğimiz "2023 Türkiye" vizyonuyla uyumlu bir bütçedir. Partimizin en temel ilke ve hedefleri olarak daha güçlü bir Türkiye için bu yöndeki çalışmalarımız da kesintisiz sürecektir.

2015 yılında geçmişte olduğu gibi yüzde 4'lük büyüme hedefimize ihracat yaparak ulaşmak azmindeyiz. Yüzde 4 hedefimizi tutturmak için ihracatımızın gerçekten çok yüksek bir performans göstermesi gerekiyor. Ülke olarak bir tüketim, bir israf ekonomisi değil, bir verim ekonomisi, bir üretim ekonomisi, bir ihracat ekonomisi olmak zorundayız.

Türkiye olarak ihracatta temel hedef, kendi markanızı, kendi ürününüzü, kendi teknolojinizi, kendi katma değerinizi yansıttığınız ürünleri üretiyor seviyeye ulaşmaktır. Bu noktaya geldiğimizde Türkiye'nin en önemli makroekonomik sorunlarından birisi olan cari açıkla ilgili sorunlar da hızla azalacaktır.

Sayın Başkan, değerli üyeler; AK PARTİ hükûmetleri olarak dünya ekonomisindeki değişimi başından itibaren takip ediyor, analiz ve değerlendirmelerimizi ona göre yapıyoruz. On iki yılda Türkiye'yi dışa açık, rekabetin yaşandığı, hukuki normların ekonomik düzene istikrarlı bir biçimde yansıdığı bir ülke hâline getirdik.

İktidarımızın 2003-2007 döneminde yaptığı reformların başarısı, 2008 yılında başlayan küresel krizle birlikte test edilmiş ve ekonomimiz bu sınavdan başarıyla geçmiştir. Küresel krizi, IMF gibi uluslararası kuruluşlardan kaynak kullanmadan kendi politikalarımız ve imkânlarımızla yönettik. Tek bir bankamız batmadı, borç-faiz sarmalına girmedik, finansal piyasalarda çalkantılar yaşamadık. Küresel krizle birlikte yükselen bir ekonomi olarak özgüvenimizi tazeledik. Başka ülkelere ışık tutan, olumlu deneyimlerini paylaşan, G-20 başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda başı dik duran bir ülke olduk. Avrupa'da büyümenin sıfır civarında tahmin edildiği, tüm dünyada büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiği bir ortamda istikrar içinde büyümemiz devam etmektedir.

2023 için hedefimiz İstanbul'un ilk on finans merkezi içerisine girmesidir. Bununla ilgili strateji ve eylem planımızı 2009 yılında duyurduk, oradaki eylem planının çoğunu bugün itibarıyla tamamlamış durumdayız. Amacımız, İstanbul'un uluslararası alanda rekabet gücüne sahip bir finans merkezine dönüşebilmesi için reel sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü finansal aracın ihraç edilebildiği güçlü bir fiziksel, beşerî ve teknolojik alt yapıya sahip, etkin bir biçimde denetlenen şeffaf bir piyasa yapısının tesis edilmesidir.

Özel sektörümüzün önünü açacak politikaları uygulamaya devam edeceğiz. Bunun için makroekonomik istikrarın yanında, mal ve hizmet sektörlerinde verimlilik artışlarını getirecek, kaliteyi ve rekabet gücünü artıracak reformları sürdüreceğiz.

Başbakanlık merkez teşkilatının görev ve hedefleri hakkında kısa bilgiler sunmak istiyorum. 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun'a göre merkez teşkilatımız müsteşar ve 5 müsteşar yardımcısının yönetiminde ana ve yardımcı hizmet ile danışma ve denetim birimlerinden oluşmaktadır. Görevlerimiz esasen malumunuzdur.

2011-2015 yıllarını kapsayan Başbakanlık Stratejik Planı'nda ulusal ve uluslararası stratejilerin belirlenmesinde ve politikaların uygulanmasında kurumun etkinliğini artırmak, vatandaşa daha hızlı, kaliteli ve güvenilir kamu hizmeti verilmesini sağlamak ve buna bağlı önemli konular da dikkate alınmıştır.

Başbakanlık, 2011-2015 yıllarını kapsayan Stratejik Plan çerçevesinde öncelik vereceği alanları, 2015 yılı Performans Programı'yla netleştirmiştir. 2015 yılı hedefleri, yürütülecek faaliyetler ve takip edilecek göstergeler, Başbakanlık 2015 Yılı Performans Programı taslağında da arz edilmiş bulunmaktadır.

Bu kısa girişten sonra, Başbakanlık merkez teşkilatının yürüttüğü önemli faaliyetlerden bazılarına kısaca değinmek istiyorum: Bizim görevimiz Hükûmet Programı'nın hayata geçirilmesinde yürüttüğü koordinasyon vazifesidir. Bu kapsamda devlet ve millet ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla gereken düzenlemeler vakit geçirilmeden yapılmaktadır. Avrupa Birliği müktesebatının devralınmasına ilişkin düzenlemeler de buna dâhildir. Bu kapsamda, ekim ayı itibarıyla çeşitli konulara ilişkin 1.115 adet kararname sonuçlandırılmış, 106 adet kanun tasarısı Meclis Başkanlığına sevk edilmiştir.

Başbakanlık, bakanlıklar arasında iş birliğinin sağlanması, genel siyasetin yürütülmesi ve devlet teşkilatının düzenli bir şekilde işlemesini sağlamak adına Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Uzun Menzilli Sınır Aşan Hava Kirliliği Sözleşmesi'nin mevzuatımızdan kaynaklanan sorumluluklar çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanının Başkanlığına İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur. Stratejik bakımdan büyük önem taşıyan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin belirlenen sürede ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmeksizin gerçekleştirilebilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarına, aralarındaki ortak çalışmaların etkin bir iş birliği ve eş güdüm içinde yürütülmesi talimatı verilmiştir.

Anayasal düzeyde koruma altında olan kamu hizmetine girme hakkının kullanımında etkinlik ve şeffaflığın artırılması maksadıyla kamu kurum ve kuruluşlarının her türden personel alım ilanlarının Devlet Personel Başkanlığının İnternet sitesinde yayımlanacağına ilişkin Başbakanlık genelgesi yayımlanmıştır. 2013 yılında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde bir Başbakanlık genelgesi olarak yayımlanması konusunda mutabakata varılan fazla çalışma karşılığında ücret ödenemediği durumlarda devlet memurlarına izin verilmesine dair kanun hükmü bütün kamu kurum ve kuruluşlarının dikkatine sunulmuştur.

Manisa'nın Soma İlçesinde meydana gelen elim maden ocağı kazasında hayatını kaybeden işçilerimizin yakınlarına dağıtılmak üzere Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı koordinasyonunda; ayrıca, İsrail'in Gazze Şeridi'nde başlatmış olduğu askerî harekâtta mağdur duruma düşen on binlerce Filistinli kardeşimiz için Diyanet İşleri Başkanlığı koordinasyonunda yardım kampanyaları başlatılmıştır.

Yine, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı koordinasyonunda, Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan dâhil olmak üzere Batı Balkanları etkisi altına alan sel baskınları sebebiyle felakete uğramış yüz binlerce insanın yaşadığı ülkelere gönderilmek üzere yardım kampanyası organize edilmiştir.

Finansal İstikrar Komitesi tarafından hazırlanan ve finansal ürün ve hizmetlere yönelik bilgi ve bilincin artırılması ile finansal kuruluşlar ve tüketiciler arasında adil bir alışveriş ortamını sağlamayı hedefleyen stratejik belge bir Başbakanlık genelgesi olarak yayımlanarak komite tarafından alınan kararların yerine getirilmesi için gereken destek ve katkının sağlanması konusunda talimat kamu kurum ve kuruluşlarına verilmiştir.

Sayın Başkan, değerli üyeler; 62'nci Hükûmet Programı'nda yer aldığı üzere bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın bir şekilde kullanımına önem verilmektedir. Bu yüzden büyüme ve istihdam odaklı hazırladığımız 2014-2018 dönemini kapsayan yeni Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde bilgi toplumuna dönüşüm alanındaki yatırımlara daha da ağırlık vereceğiz.

Bu uygulamalar neticesinde, bugün vatandaşlarımız, devletle olan işlerinin büyük bir kısmını İnternet üzerinden kolaylıkla yapabilmektedir. İlköğretim çağına gelen çocuklarımızın en yakın okula otomatik kaydından, vergi ve sosyal sigorta prim beyan ve ödemelerine, tüm yargı süreçlerinden, ticaret sicili, araç satış, devir ve tescil işlemlerine, e-fatura işlemlerinden, hastane randevusu alımına ve diğerlerine e-imza ve kayıtlı elektronik posta uygulamalarını hayata geçirmiş bulunuyoruz.

Resmî Gazete'yle ilgili çalışmalarımız oldu. 7/10/1920 tarihinden itibaren bugüne kadar yayımlanmış Resmî Gazeteler elektronik ortama aktarılmış ve fihristi çıkartılarak kullanıcıların hizmetine sunulmuştur Söz konusu projeyle yaklaşık 950 bin sayfa Resmî Gazete elektronik ortama aktarılmıştır. Bugün ilk yayınlanan Resmi Gazete'den başlamak üzere tümüne İnternet üzerinden ulaşılabilmektedir. Günlük Resmi Gazete basılı olarak ulaşmadan gece saat 00.01'de İnternet'te yayınlanmaktadır.

Yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla kodifiye edilen mevzuat, Başbakanlık İnternet sitesinde yer alan Mevzuat Bilgi Sistemine aktarılmaktadır. Bu sistemle, vatandaşın ücretsiz olarak yürürlükteki her türlü mevzuata hızlı ve güvenilir şekilde ulaşabilmesine imkân sağlanmıştır. Resmî Gazete ve Mevzuat Bilgi Sistemi'nin hizmet kalitesini artırmak ve kanunların fihristlerini de İnternet'te sunmak amacıyla mevcut sitelerimiz yenilenmiştir.

Arşiv belgelerimiz en zengin arşivlerin başında gelmektedir. Bunlar sadece Türkiye'nin değil, geçmişte Osmanlı Devleti sınırları içinde sayıları 40'ı bulan birçok ülkeyle dünya tarihine ışık tutacak mahiyette önem arz etmektedir. Bu özelliğinden dolayı arşivlerimiz "millî" olmanın yanı sıra "milletlerarası" özellikler taşımaktadır. Arşivlerimizin bir diğer özelliği de, kişi ve devlet haklarının hukuki dayanağı olarak müstesna bir değere sahip olmasıdır. Devletin tüm arşivlerinin kurulacak bilgi ağı sistemiyle tek merkezden erişime açılması da planlanmaktadır.

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünde Osmanlı Devleti'yle ilgili siyasi ve sosyal konuları içeren sergi, kitap ve katalog çalışmaları; arşiv malzemesinin yurt içi ve yurt dışında tanıtımı hususunda önem teşkil etmektedir. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü 186 yurt içi, 58 yurt dışı olmak üzere toplam 244 sergi gerçekleştirmiş ve 219 adet yayın yapılmıştır.

Genel Müdürlük, uluslararası faaliyetlerini Hükûmetimizin politikaları çerçevesinde Dışişleri Bakanlığıyla koordineli olarak yürütmektedir. Ayrıca, TİKA'yla ortak çalışmalar yapmaktadır. 2013 yılı sonu itibarıyla 41 ülkeyle "Arşivler Arası İşbirliği Protokolü" imzalanmıştır.

Genel Müdürlük araştırma salonlarından yararlanan araştırmacı sayısı 55 bini aşmıştır. Bunların önümüzdeki yıllarda daha da artacak bir şekilde adımlar atıyoruz.

Kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve faaliyetleri sonucu üretilen resmî belgeler, günümüze kadar çoğunlukla kâğıt ortamında oluşturulmuştu. Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, bilgi ve belgelerin elektronik ortamlara aktarılmasına, üretilmesine, saklanmasına imkân vermektedir.

Genel Müdürlük belgeleri dijital ortama aktararak orijinal belgelerin kullanımdan dolayı zarar görmesini engellemek ve aynı zamanda araştırmacılara dijital ortamda daha kolay hizmet vermek amacıyla arşivleme çalışması devam etmektedir. Toplamda 13 milyon 46 bin 166 görüntülü mikrofilme ve dijital ortama aktarılmıştır. Dijitalleştirme çalışmalarında 2015 yılı sonunda 20 milyon görüntünün elektronik ortama aktarılmasını bekliyoruz.

Modern arşivciliğin ana ilkesi olan açıklık prensibini temel dayanak kabul eden Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü son yıllarda gerçekleştirdiği teknik gelişmeler ile araştırmacılara sunulan hizmetlerde çağın gereklerine ve Avrupa Birliği standartlarına uygun yeni düzenlemeler yapmıştır. Bu çerçevede, Genel Müdürlükçe, başta Ermeni sorunu olmak üzere Avrupa ve dünya tarihini ilgilendiren birçok konuda tasnif çalışmaları hızlandırılarak tamamlanmış, 2.339 cilt katalog hazırlanarak 1.776 cildi İnternet üzerinden yerli ve yabancı araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.

Kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak için Kamu Bilgi Yönetimi Sistemi uygulamasını hayata geçirmiş bulunuyoruz. Başbakanlık olarak vatandaş odaklılık ilkesinin hayata geçirildiği öncü hizmetler de sunmaktayız. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) projesiyle bilişim ve iletişim teknolojilerine dayanan bir halkla ilişkiler uygulaması vatandaşın taleplerini her zaman ve her yerden yapılabilmesine imkân sağlamaktadır. BİMER kamusal iletişimi hızlı bir biçimde sağlarken, coğrafi uzaklığı ortadan kaldırmış, vatandaşlarımız talep ve beklentilerini, memnuniyet ve şikâyetlerini Ankara'ya duyurma imkânına kavuşmuştur.

Türkiye tüm dünyada barışın ve demokrasinin hâkim olmasından yanadır. Bu kapsamda farklı coğrafyalarda barışın tesisine dönük çabalara katkımız devam etmektedir. Bu kapsamda, Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü bütçesinde Barışı Destekleme Harekâtları ödeneği yer almaktadır.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; Başbakanlığın yukarıda zikredilen amaç ve hedeflerine ulaşabilmesi için 2015 yılı bütçe tasarısında teklif edilen toplam ödenek tutarı 929 milyon 119 bin Türk lirasıdır. 2014 yılı toplam ödeneği 933 milyon 820 bin Türk lirasıydı.

2013 mali yılı kesin hesabında ise fonksiyonel sınıflandırmaya göre genel kamu hizmetleri 1 milyar 110 milyon 140 bin 796, savunma hizmetleri 1.164.424,83...

Sayın Başkanım, bu rakamları tek tek doğru okumak şartı var mı?

BAŞKAN - Gerek yok.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Geçebilir miyiz?

Tamam, teşekkür ediyorum.

Peki, o zaman...

BAŞKAN - 2015 yılı bütçesinin toplam rakamını verdiğiniz zaman...

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Toplam rakamımız 929 milyon 119 bin liradır. Ayrıntıları kitapçıkta bulunmaktadır.

İkinci bütçemizi kısaca takdim edeyim.

Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı bütçemizin sunuşunu takdim etmek istiyorum:

Ülkemizde, Cumhuriyet Dönemi'nde ilk istihbarat teşkilatı 1927 yılında "Millî Emniyet Hizmetleri" adıyla faaliyetlerine başlamıştır. 1965 yılında Millî İstihbarat Teşkilatı, 1983 tarihli ve 2937 sayılı Kanun'la da, Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu'yla müsteşarlık kurulmuştur. Amacımız, Türkiye Cumhuriyeti devletinin millî güvenliğine içeriden ve dışarıdan yönelebilecek mevcut ve muhtemel tehditler hakkında önceden bilgi sahibi olabilmek, alınacak tedbirler yönünden gelişmeleri ilgili makamlara zamanında bildirmektir. Bu amaçla da görevimiz Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, anayasal düzenine ve millî gücünü meydana getiren bütün unsurlara karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında millî güvenlik istihbaratını devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı ülke bütünlüğünü sağlayan makam ve kuruluşlara ulaştırmaktır.

2015 yılı bütçe tasarısında toplam bütçe ödeneğimiz 1 milyar 108 milyon 220 bin lira olarak belirlenmiştir. Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı bütçesinin son dört yıllık dönemde genel bütçe içerisindeki payı 2011'de binde 2,17, 2012'de... Yani binde 2'ler seviyesinde olmuştur. Teşkilatımızın 2015 yılı bütçe tasarısının, merkezî yönetim bütçe tasarısı içindeki payının binde 2,3 olması planlanmıştır. 2014 yılı bütçesine göre 2015 yılı için öngörülen bütçe rakamımız yüzde 4,68 oranında artış göstermiştir.

İstihbarat teşkilatı faaliyetlerinin temeli gizlilik ilkesine dayanmaktadır. Teşkilatımızın gücü toplumumuzdan göreceği destekle artmaktadır. Müsteşarlığın 2015 bütçesini takdim etmiş bulunuyorum.

Üçüncü bütçemiz Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bütçemizdir.

Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğimizin temelini "Yüksek Müdafaa Meclisi Umumi Kâtipliği" teşkil etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğinin sağlanması için 1933 yılında, Büyük Önder Atatürk'ün emirleriyle, millî seferberlik konseptine göre "Yüksek Müdafaa Meclisi ve Umumi Kâtipliği" oluşturulmuştur. Bu kâtiplik İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1949 yılında çıkarılan kanunla "Millî Savunma" kavramı çerçevesinde "Millî Savunma Yüksek Kurulu ve Genel Sekreterliği" olarak düzenlenmiştir. İkinci Dünya Savaşı'ndan elde edilen tecrübeler ışığında, ülke güvenliğinin millî savunmadan daha geniş bir anlam kazandığı anlaşılmış, bu kapsamda "Millî Savunma" kavramının "Millî Güvenlik" kavramına dönüşmesinin ve savunmadan daha geniş bir yelpazede ele alınmasının gerekli olduğu ortaya çıkmıştır.

Kavramdaki bu değişikliğe uygun olarak 1961 Anayasası'yla "Millî Savunma Yüksek Kurulu ve Genel Sekreterliği" yerine, hükûmetlere yardımcı olmak üzere "Millî Güvenlik Kurulu" ve "Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği" teşkil edilmesi öngörülmüştür. Bu doğrultuda, 129 sayılı Millî Güvenlik Kurulu Kanunuyla Genel Sekreterlik kurulmuştur.

1970'li yıllardan itibaren, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, millî menfaatlerini sağlamak üzere, askeri güçlerinin yanında, politik, ekonomik ve kültürel güçlerini de aktif ve etkili bir şekilde kullanmaya başlamışlardır.

Devletin bekası yanında, uluslararası alandaki menfaatlerinin de korunmasını öngören bu uygulamalar ışığında, ülkemizde, 1982 Anayasası'nın 118'inci maddesiyle Millî Güvenlik Kurulunun görevleri yeniden belirlenmiş ve bu maddenin son fıkrasında da "Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilat ve görevleri kanunla düzenlenir." hükmü getirilmiştir. Bu suretle, MGK Genel Sekreterliği anayasal bir kuruluş hâline gelmiş ve Genel Sekreterliğin görev ve yetkilerini düzenleyen kanun 9 Kasım 1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Kanundaki maddeleri, görevle ilgili bölümleri geçiyorum. AB'ye uyum sürecinde 7 Ağustos 2003 tarihli 4963 sayılı Kanun'la Genel Sekreterlik Kanunu'nda köklü değişiklikler yapılmıştır. Genel Sekreterin orgeneral, oramiral rütbesinde silahlı kuvvetler mensupları arasından atanacağı yönündeki hüküm değiştirilmiş ve sivil genel sekreter atanmasına olanak sağlanmıştır. Görev ve yetkileri yeniden düzenlenmiştir. MGK kararlarının takibi yetkisi MGK Genel Sekreterliğinden alınmış ve Başbakanın MGK kararlarının Bakanlar Kuruluna sunulması ve Bakanlar Kurulunca görüşülüp kabul edilen kararların takip ve koordinasyonu konusunda bir başbakan yardımcısının görevlendirileceği belirtilmiştir. Diğer kanun hükümlerinden bahsetmiyorum.

Bu bilgiler ışığında, 2015 mali yılı bütçe programımız 22 milyon 575 bin olarak öngörülmüştür, takdirlerinize sunuyorum.

4'üncü bütçe takdimimiz: Sayın Başkanım, değerli üyeler; Diyanet İşleri Başkanlığımızın 2015 mali yılı bütçe kanunu tasarısının sunumunu yapacağım.

Ülkemizin en köklü ve yaygın hizmet ağına sahip kurumlarından birisi olan Diyanet İşleri Başkanlığı neredeyse cumhuriyetle yaşıttır. Diyanet İşleri Başkanlığı, devletimizin ve toplumsal hayatımızın kültürel sürekliliği, inanç özgürlüğünün ve inancımızın yaşanması, temel değerlerimizin hayatiyetini devam ettirmesi alanlarındaki misyonuyla en temel kurumlarımızdan biridir.

Bir kamu görevi olarak vatandaşlarımıza din hizmeti sunma, kültürel sürekliliği devam ettirme, doğru dinî bilgilerin üretim ve yaygınlaşmasını sağlama gibi hayati görevler ifa eden Diyanet İşleri Başkanlığımızın, ülkemiz dışında yaşayan vatandaşlarımıza da dünyanın birçok ülkesinde aynı hizmetleri sunuyor olması, soydaşlarımıza, gönüldaşlarımıza, daha uzak coğrafyadaki dindaşlarımıza yönelik hizmetler vermesi bilinmektedir.

Dünyada meydana gelen değişimlerden etkilenen sosyal, kültürel, manevi ortamlar toplumumuzun din hizmetleri bağlamındaki ihtiyaçlarını bu doğrultuda çeşitlendirmektedir.

Son zamanlarda çevremizde yaşanan bazı hadiseler ve din temelli olarak serdedilen bazı görüşler, Başkanlığımızın ürettiği dinî bilginin ve bu bilgiyi sunarken kullanılan üslubun önemini bir kez daha hatırlatmış oldu. Dinî bilginin sağlam kaynaklardan elde edilmemesinin ya da insanların az bir dinî bilgiyle kendilerini her konuda dinî hüküm verebilme konumunda görmelerinin bir anarşiye yol açtığını hepimiz bir kez daha gördük. Şahit olunan bu olaylar neticesinde ortaya insan olanın asla kabul edemeyeceği yerel sonuçlara ilaveten İslam'ın dünyadaki algısını etkileyecek ve belki de asırlar boyunca değiştirilmesi mümkün olamayacak evrensel sonuçlar da çıkmaktadır.

İslam dininin önemli prensiplerinden birisi ve bir insanlık hakkı olan herkesin kendi dinini özgür iradesiyle yaşayabilmesi düsturunu Başkanlığın içselleştirici ve bütünleştirici bir çerçeve içerisinde ortaya koymasının toplumumuzun barışına ve çoğulcu anlayışı benimsemesine ne kadar katkı sağladığını bir kez daha düşünmenizi isterim. Bu bağlamda Başkanlığın 2012-2016 yıllarını kapsayan stratejik planında 5 temel amacından birisinin de "dünyada objektif İslam algısı oluşturmak ve bu anlayışı yaymak" şeklinde belirlenmesinin önemine dikkatlerinizi çekerim.

Din görevlilerinin hizmetlerini yürütürken yapacağı çalışmalar, hizmetlerin büyük çoğunluğunun sunulduğu camilerin devlet dairesi olmadığı, toplumun tüm kesimlerine hitap eden bir anlam taşıdığı; toplumun dinî , ahlaki ve manevi değerlerini sürekli ayakta tutmanın önemi... Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında vazife icra eden Başkanlık personeline yönelik halkımız, aydınlarımız, bilim insanlarımız, ilgili ülkelerin siyasi ve bürokratik temsilcileri, dinî idare başkan ve üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve üniversite çevrelerinin de açık bir ilgi ve alaka gösterdiğini söyleyebilirim.

Din hizmetleri: Diyanet İşleri Başkanlığının yürüttüğü temel hizmetlerin başında din hizmetleri gelmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığımız toplumu din konusunda aydınlatırken doğru dinî bilgiyi esas almakta; bidat, hurafe ve batıl inançlara karşı halkımızın daha duyarlı olmasını sağlamak için çalışmaktadır. Bunların başında cami hizmetleri gelmektedir.

Diyanet İşleri Başkanlığı cami içinde ve dışında yürüttüğü hizmetlerde çocuk ve gençlik sorunları, kadın hakları, engelli ve yaşlılar, doğal afetler, çevre duyarlılığı ve aile yapısının korunması gibi pek çok sosyal konuda toplumumuzun bilinçlenmesi hususunda katkı sağlamayı önemli bir görev saymaktadır.

Aile irşat ve rehberlik büroları vasıtasıyla vatandaşlarımızı ailevi problemlerin dinî boyutları hakkında bilgilendirmektedir. Uyuşturucu maddelere karşı duyarlı olmak, alkol ve uyuşturucu kullanımından özellikle gençlerin korunması gibi hususlarda toplumu bilinçlendirmeye çalışmaktadır. Ayrıca, söz konusu alanlarda faaliyet gösteren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, TRT gibi kuruluşlarla da iş birliği yapmaktadır.

Eğitim hizmetlerinde yaygın din eğitimi alanında hizmet vermektedir. Kur'an kursları ve eğitim merkezleri, Başkanlık personeline yönelik uygulanan hizmet içi eğitim programları, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin eğitim seviyesini yükseltmek amacıyla ön lisans programlarının başlatılmış olması, akabinde ilahiyat fakültesi mezunu olmayan personelin dinî yüksek eğitimini tamamlamasını sağlamak üzere YÖK'le yapılan bir anlaşma neticesinde ilahiyat lisans tamamlama programı başlatılmıştır.

Uluslararası İlahiyat Programı'ndan bahsetmek istiyorum. Başkanlığın girişimleriyle, yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın lise mezunu çocuklarına 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren ülkemizde dinî yükseköğrenim alma imkânı sağlanmıştır. Mezun olanların geldikleri ülkelere dönerek orada hizmet sunmalarının önü açılmış, ilk atamalar da 2013 yılında yapılmıştır. Bu uygulama sayesinde, doğup büyüdükleri yerlerde, dil vesaire problemleri olmayan bu gençlerimizin daha etkin ve verimli hizmet üretmelerini beklemekteyiz.

3'üncü temel hizmetimiz yayın hizmetleri, toplumu din konusunda aydınlatmanın en temel enstrümanlarından birisi olarak görmekteyiz. Bakanlığın yürütmüş olduğu hizmetlerin hemen hepsi yayınlarla desteklenmektedir. Yayın hizmetleri yürütülürken her vesileyle üniversite ve ilahiyat fakültesinde çalışan bilim insanlarının desteği alınmaktadır. Bu çerçevede bugüne kadar 6 kez Dinî Yayınlar Kongresi gerçekleştirilmiştir. Bu kongrelerde yapılan bilimsel tespitler ve alınan tavsiye kararları ışığında inanç esasları, ahlak ve ibadet konularında değişik alanlara yönelik seri kitaplar yayımlanmaya devam etmektedir.

Sesli ve görüntülü yayıncılığın toplum üzerindeki etkisi hepimizce malumdur. Başkanlıkça yaptırılan Türkiye'de dinî hayat araştırması televizyon ve radyoda yayınlanan dinî programların halkın din bilgisinin oluşmasına önemli katkılar sağladığını göstermektedir. Bunun bilincinde olan Başkanlığımız, 2012 Ramazan ayından itibaren TRT Anadolu kanalı üzerinden "Diyanet TV" adıyla günlük on iki saat televizyon yayıncılığı yapmaya başlamış, 2013 yılı Ramazan ayının başından itibaren de yirmi dört saat kesintisiz yayına geçmiştir. Ayrıca, 2013 yılı Ramazan ayının ilk sahuruyla beraber de Diyanet Radyo yayın hayatına başlamıştır. Radyo ve televizyonun işlevinden bahsediyor.

Başkanlık tarafından yerel ve ulusal televizyonlarda yayınlanmak üzere hazırlanan dinî, tarihî, kültürel ve sosyal içerikli paket programlar, diziler ve belgeseller ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Merkez ve Kocatepe'de bulunan ihtisas kütüphaneleriyle de ayrıca bir hizmet yürütülmektedir.

Diğer bir hizmetimiz yurt dışı hizmetleridir. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik din hizmetlerini de en iyi şekilde sunmak için çabalıyoruz.

Başkanlığın yurt dışı hizmetlerini koordine etmek üzere hâlen 44 ülkede büyükelçiliklerin bünyesinde din hizmetleri müşavirliği ve 36 başkonsolosluk bünyesinde din hizmetleri ataşeliği bulunmaktadır. Ayrıca, bunların emrinde, sınavla seçilen ve görev yapacakları ülkenin dili, tarihi, sosyal ve kültürel yapısıyla ilgili özel bir eğitime tabi tutulan din gönülleri de görevlendirilmektedir. Bunların da sayısı 2 bini bulmaktadır. Yeni ihdas edilen müşavirlik, ataşelik ve koordinatörlüklerle Başkanlığın hizmet sahası Afrika ve bazı Uzak Doğu ülkelerini de kapsamıştır.

Bazı ülkelerle, 206 şehirle ülkemiz il ve ilçeleri arasında kardeş şehir uygulaması başlatılmış ve bugüne kadar birçok somut icraat gerçekleştirilmiştir. Türk cumhuriyetleri, Balkanlar ve Kafkaslarda yaşayan Türk ve Müslüman toplulukların din görevlisi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla mahallî dinî idareler, dernek ve vakıflarla iş birliği içerisinde Azerbaycan, Kırgızistan ve Kazakistan'da ilahiyat fakülteleri, Bulgaristan'da Yüksek İslam Enstitüsü, Azerbaycan'da Bakü Türk Lisesi, Kırgızistan, Fransa ve Bulgaristan'da imam-hatip liseleri açılmıştır. Ayrıca Somali'nin başkenti Mogadişu'da 500 öğrenci kapasiteli bir imam-hatip lisesi açılmış, 2013 yılında eğitime başlamıştır. Bu eğitim kurumlarınla hâlen 2.954 öğrenci öğrenim görmekte, 4 bin öğrenci ise bugüne kadar mezun olmuştur. Türk dili ve kültürünün bütün öğrencilere öğretildiği bu okulların eğitim-öğretim giderleri ile öğretmen ve öğrencilerin ihtiyaçları Türkiye Diyanet Vakfı tarafından karşılanmaktadır.

Ülkemizde ilahiyat fakültelerinde dinî yükseköğrenim görmek üzere 70 ülkeden 1.050 lisans, 120 lisansüstü öğrencisi olmak üzere toplam 1.170 öğrenci getirilmiştir.

Personel hizmetleri: 6002 sayılı Kanun'la Başkanlık yeniden yapılandırıldı. Yeni kadrolar tahsis edildi. Buna rağmen ülkemizin çeşitli yerlerinde hâlen çok sayıda personele de ihtiyaç duyulmaktadır.

2015 yılı bütçe tasarısı rakamlarına göre personel giderleri ile sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri bütçenin yüzde 94,7'sini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, Başkanlık bütçesi bir yatırım ve harcama bütçesi değil, hizmet ve personel giderleri bütçesidir.

Hac ve umre hizmetleri de 1979 yılından itibaren ülkemiz adına düzenlemektedir.

Strateji geliştirme hizmetleri: Türkiye'de dinî hayat araştırması, E-dönüşüm Projesi kapsamında yürütülen hizmetler, Diyanet İşleri Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatlarının elektronik ortamda birleştirilmesi ve diğerleri.

Sonuç itibarıyla, sayın milletvekilleri, hizmet ve faaliyetlerinin bir kısmını özetlemeye çalıştığımız Diyanet İşleri Başkanlığının 2015 yılı bütçesi 2014 yılına göre yüzde 5,5 artırılarak 5 milyar 743 milyon 383 bin liraya yükseltilmiştir, sizlere takdim ediyorum.

Bir diğer bütçemiz Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçemizdir.

Vakıf medeniyetimizin esaslarını, vakıf yoluyla vücuda gelmiş eserlerin ecdadımız tarafından bizlere emanet edildiğini, vakıfların sosyal alanda pek çok ihtiyaçları karşıladığını hepiniz çok iyi biliyor ve takdir ediyorsunuz.

Şu anda 52 bin adet mazbut, 271 adet mülhak, 4.863 adet yeni ve 166 cemaat vakfının iş ve işlemleri ile denetimi, ecdat yadigârı vakıf kültür varlıklarının bakımı, onarımı ve yaşatılması, vakıfların vakfiyelerindeki amaçlarını gerçekleştirilebilmesi, vakıflara ait menkul ve gayrimenkulün en yüksek gelir getirici şekilde değerlendirilmesi özel bütçeli bir kuruluş olan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Ayrıca, Vakıflar Kanunu'na eklenen geçici 12'nci maddeyle 1 Ocak 1990-2 Ağustos 2013 tarihleri arasında dağıtılan yeni vakıfların ihyasının da yolunu açmış bulunuyoruz.

Gayelerimiz doğrultusunda 2003-2014 yılları arasında yaklaşık 4 bin eserin proje ve onarımı tamamlanmıştır. 2015 yılında da eski eserlerimizin proje ve onarımlarının yapılmasına devam edilecektir.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce yürütülen restorasyon çalışmaları ülkemiz genelinde süratle devam etmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse farklı illerden, 2014 yılında İstanbul Üsküdar Mihrimah Sultan Camii, Ankara'da Arslanhane (Ahi Şerafettin) Camii, Üsküdar'da Aziz Mahmut Hüdayi Camii, Beyoğlu Hüseyin Ağa Camii, Ortaköy Büyük Mecidiye Camii, Beylerbeyi Hamidi Evvel Camii, Adana Yeni Camii, Bursa Muradiye Camii ve Karacabey Ulu Camii gibi önemli eserlerin restorasyonu gerçekleştirilmiş ve hizmete açılmıştır.

Yine, Simav depreminde zarar gören Nasuhağa, Ulu Cami ve Üzüm Pazarı camilerinin güçlendirme ve restorasyonları tamamlanarak hizmete açılmıştır. Van depreminde hasar gören eski Van şehrindeki Hüsrev Paşa ve Kaya Çelebi camilerinin güçlendirme ve onarım çalışmaları ile tamamen yıkılan Aşağı Norşin ve Hafiziye camilerinin yeniden inşaat çalışmaları da hâlihazırda devam etmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce vakfiyelerde yer alan hayır şartlarının yerine getirilmesi amacıyla her ay 15 kalemden oluşan kuru gıda paketleri 81 il merkezinde 20.215 ihtiyaç sahibi ailenin adresine teslim edilmektedir. Eyüp İmaretinden 2 bin kişiye her gün bir öğün sıcak yemek hizmeti verilmesine devam edilmektedir. Ayrıca, Eyüp İmaretimize hayırsever vatandaşlar tarafından bağışlanan kurban etlerinden kavurma yapılmak suretiyle 1 kiloluk paketler hâlinde 81 il merkezindeki ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılmıştır. Bugün itibarıyla yıl içinde 245 ton kavurma dağıtımı yapılmıştır.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı kapsamında olmayan, geçimini temin edecek menkul ve gayrimenkul mal varlığı bulunmayan, çalışma gücünü yüzde 40'ın üzerinde kaybeden muhtaç engelliler ile yetim çocuklara Vakıflar Yönetmeliği usul ve esasları ile vakfiyeler gereği aylık bağlanmaktadır. Bu doğrultuda, aylık bağlanmak üzere 2014 yılı için tahsis edilen muhtaç kadrosu 5 bin kişi olup hâlen muhtaç aylığı verilen kişi sayısı bugün itibarıyla 3.557'dir. Muhtaç kişilerin her birine aylık olarak 482 küsur lira ödenmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim okullarında öğrenim gören öğrencilere burs verilmektedir. Bu yılın burs kontenjanı 15 bin öğrencidir, her birine 60 lira burs verilmektedir.

Bu hizmete ilave olarak, çok önemsediğimiz, üzerinde çok çalıştığımız, asli bir görev olarak gördüğümüz yükseköğretim bursunu da Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Burs Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda ihtiyaç sahibi öğrencilerimize vereceğiz. 2014-2015 eğitim-öğretim yılında bütçe imkânları nispetinde 5 bin yükseköğrenim öğrencisinin her birine 200 TL burs ödemesi yapılacaktır.

Vakıflar Genel Müdürlüğümüz yönettiği 52 bin mazbut vakfın akarlarını en çok gelir getirecek şekilde değerlendirmektedir. Diğer görevlerini yapıyor.

Entegre Vakıf Otomasyon Sistemi'ni kurduk. Bunları daha önce de aktarmış olabiliriz.

Kiralama, imar affı uygulamaları, taviz çözme, alım-satım uygulamaları ile yürüttüğümüz işlemleri anlatıyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğünce on-line şekilde takip edilebilmekte.

Bu kapsamda, 2003 yılından bugüne kadar Vakıflar Genel Müdürlüğünce yapılmış yatırımlar şöyledir:

Genel Müdürlüğe ait 565 adet taşınmaz, kat karşılığı yöntemiyle değerlendirilmiş olup daire, dükkân, büro, villa, apart daire ve özel okul olmak üzere 4.372 bağımsız bölüm Vakıflar Genel Müdürlüğüne kalmıştır.

Ayrıca, bazı araziler turizm, kültür, eğitim, sağlık, tesisi olarak değerlendirilmiştir.

Bize ait vakıf eserlerinden 216 adedine Restorasyon veya Onarım Karşılığı Uzun Süreli Kiralama Modeli'ne göre yine ticari ve kültürel kazandırılmıştır.

2003-2014 yılları arasında gerçekleştirilen yatırım çalışmaları sonucunda takriben 3 katrilyon yatırım yapılarak 75 bin kişiye istihdam sağlanmış, 600 milyon Türk lirası kümülatif kira geliri elde edilmiştir.

Sayın Başkan, değerli üyeler; Ankara, Edirne, Gaziantep, Kastamonu, Konya, Tokat ve İstanbul'da yeni açılan vakıf müzelerimiz dışında, İstanbul Halı Müzesi Ayasofya İmaretinde açılmış olup Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesinde de yeniden yapılandırma çalışmaları devam etmektedir. Bütün müzelerimizde toplam 12.622 eser bulunmaktadır.

75'inci yılını dolduran Vakıflar Dergisi hakemli olarak yılda 2 defa yayınlanırken Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıf alanında çok sayıda akademik yayını da vakıf literatürüne kazandırmaktadır.

Yurt dışında yaptığımız hizmetleri kısaca saymam gerekirse: Bosna-Hersek Saraybosna İsa Bey Hamamı'nın restorasyonu tamamlanma aşamasına gelmiştir. Hâlihazırda savaş esnasında yerle bir olan Bosna Hersek Foça Alaca Camisi'nin rekonstrüksiyonu yapılmıştır. Makedonya Manastır Haydar Kadı Camisi'nin restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Projeleri çizdirilerek Kıbrıs Anıtlar Kurulundan gerekli onayları alınmış olan Lefkoşe Dükkânlar Önü Camisi ile Kosova Cakova'da bulunan Küçük Medrese ve Hadım Süleyman Ağa Kütüphanesinin ihaleleri önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecektir.

Yaptığımız çalıştaylar önemli bir yer tutmaktadır. TİKA'yla, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla ve belediye başkanlıklarıyla birlikte bazı çalışmalar da yapmaktayız.

Bütçemizin 2015 mali yılı bütçesi olarak 452 milyon 814 bin lira olduğunu bilgilerinize arz ediyorum.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bir diğer bütçemiz Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanlığıdır. Türkiye İnsan Hakları kurumu yeni bir kuruluştur, 21/6/2012 tarihinde kurulmuştur. Kurum ülkemizin insan hakları standartlarını geliştirme hedefi doğrultusunda, geçmişi ülkemizde 90'lı yılların başına kadar giden insan hakları alanında kurumsallaşma çalışmaları ve Paris Prensipleri olarak bilinen Birleşmiş Milletler ilkelerine uyumlu bir insan hakları teşkilatına sahip olma iradesi sonucu vücut bulmuştur.

1993'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen Paris Prensipleri, insan hakları ulusal kurumlarıyla ilgili genel çerçeveyi belirlemektedir.

Türkiye İnsan Hakları Kurumu kanunda yazılı gayesine ulaşmak üzere 11 üyeden oluşmakta, üyelerden 2'si Cumhurbaşkanı, 7'si Bakanlar Kurulu 1'i Yükseköğretim Kurulu, 1'i de baro başkanları tarafından; Başkan ise üyelerce kendi aralarından seçilmektedir. Üyeler, Başkan haricinde yarı zamanlı olarak görev yapmaktadırlar. Üye seçimlerinde ilgili sivil toplum, sosyal ve mesleki kuruluşlar, düşünce akımları, üniversiteler ve uzmanların temsili açısından kurulun çoğulcu bir niteliğe sahip olması hususu göz önünde bulundurulmaktadır. Mutat toplantılarını yapmaktadırlar.

İnsan hakları ihlalleri iddialarına ilişkin başvuruları incelemekte, gerekli kurum ve kuruluşlara görüş sunmakta, öneri ve tavsiyelerde bulunmakta, eğitim faaliyetlerini yürütmektedir. 2013 yılı sonu itibarıyla kuruma ihlal iddiası içeren 800 civarında başvuruda bulunulmuştur. 2014 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla kuruma ulaşan başvuru sayısı 900'ü aşmıştır. Bunlar incelenerek ilgili kurumlarla temasa geçilmekte, yapılacak diğer işlemler konusunda başvuranlar bilgilendirilmektedir. İnsan hakları konusunda diğer kurum ve kuruluşlarca da iş birliği yürütülmektedir.

OPCAT gereğince tesis veya tayin gereken önleme mekanizmalarına ilişkin çalışmalar devam etmektedir.

Yurt genelinde tüm il ve ilçelerde bulunan il ve ilçe insan hakları kurulları faaliyet raporlarını aylık periyotlarla kurumumuza iletmektedir.

Yukarıda sayılanlara ek olarak, yeni kurulmuş bir kurum olması nedeniyle kapasitemizin ve bu çerçevede, idari, mali, teknik ve personel alt yapının geliştirilmesine dönük çalışmalar devam etmektedir.

Kurum, Bakanlar Kurulu tarafından OPCAT olarak bilinen İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsanî veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ne Ek İhtiyari Protokol'de öngörülen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere ulusal önleme mekanizması olarak belirlenmiştir. Taraf olduğumuz bu protokol gereği, kamu makamlarının bir işlem veya eylemi sonucunda özgürlüklerinden mahrum bırakılanların alıkonuldukları tüm yerlerin kötü muamelenin önlenmesi amacıyla bağımsız bir kurum tarafından düzenli olarak ziyaret edilmesi gerekmektedir. 6332 sayılı Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu'yla bu görevin ifasına yönelik yetkiler de kurumumuza verilmiştir. Bakanlar Kurulu tarafından da kurum bu görevi yeine getirmek üzere ulusal önleme mekanizması olarak belirlenmiştir.

Yaptığımız görev ve yetkiler çerçevesinde Antalya Ceza İnfaz Kurumu, Sincan Gençlik ve Çocuk Cezaevi, Metris Cezaevi ve İstanbul Kumkapı Geri Gönderme Merkezi Kurum tarafından ziyaret edilmiştir.

Hakeza, tutuklu ve hükümlü hakları, nefret söylemi ve ifade özgürlüğü, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, kadın hakları, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı konularında ilgili sivil toplum ve kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla çalıştaylar düzenlenmiştir.

Fonksiyonel sınıflandırmaya göre bütçemiz 2015 yılı için 4 milyon 833 bin Türk lirasıdır.

Son bütçe sunuş konuşmamızı Başbakanlık Yatırım ve Destek Tanıtım Ajansı için yapmak istiyorum.

Türkiye'nin sunduğu yatırım olanaklarını küresel iş dünyasına tanıtma ve yatırımcılara Türkiye'ye yapacakları yatırımların her safhasında destek verme görevini üstlenmiş bir resmi kuruluştur. Ajans, ulusal, bölgesel ve yerel ölçekte yatırım fırsatlarını tanıtma ve değerlendirme süreçlerinde ilgili tüm resmi kurumları koordine ederek uluslararası yatırımcılara yönelik bir referans noktası olarak hizmet vermektedir.

Türkiye ekonomisi, anlatılıyor, bunları hepimiz çok iyi biliyoruz.

Avrupa'yla kıyasladığımızda 6'ncı büyük ekonomi, dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi, onları da geçebiliriz.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - 16 mıydı Sayın Bakan? Ne zaman 16 oldu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Affedersiniz, bir notuma bakayım. Nereden bahsediyorsunuz?

BAŞKAN - 17'nci ekonomi olduğunu söylüyor da arkadaşlar.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Türkiye böylesine kısa sürede sergilediği üstün performans sayesinde küresel ölçekte sıra dışı bir yükselen ekonomi hâline gelmiş, satın alma gücü paritesine göre gayrisafi yurt içi hasıla sıralamasında, 2013 yılında AB üyesi ülkelerle kıyaslandığında 6'ncı büyük ekonomi, dünyanın ise 16'ncı büyük ekonomisi konumuna yükselmiştir.

BAŞKAN - Satın alma paritesine göre öyle.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - 16 değil, 17 diyoruz Sayın Bakan.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Yani 2013 yılı sonu itibarıyla...

MÜSLİM SARI (İstanbul) - 17...

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Peki, sizin dediğiniz olsun, 17 olsun, tartışmaya gerek yok.

Sayın Başkanım, Ajansımızın 2015 yılı bütçesine 40 milyon lira ödenek ayrılmıştır.

Hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.