| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .02.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sevgili Arkadaşım, ortada bir belirsizlik yok aslında, gayet net. Sayıştay 2009, 2010, 2011 -Sayıştay da açıklasın- 2012 raporlarının tümünde -bu iş 2014'te torba kanunla hallolmuş- bütün raporlarında yapılan ödemenin usulsüz olduğunu söylüyor ve size böyle özel hükümle verilmiş bir yetkinin olmadığını söylüyor? Yetki ne? İşte, biraz evvel söyledim. Mesela, Halk Bankası özel hukuka tabii çünkü bir rekabet ortamı var piyasada. Onları madde madde saymışlar. "Şunlar devletin, kamu personel rejiminin dışında, şunun dışında, bunun dışında, İhale Kanunu'nun dışında." demiş, sizi de söylemiş. 4734'ü söylemiş, 4735'i söylemiş, bunun gibi özel belirtmiş neyin dışında olduğunuzu. Onun dışında, yüzde 100'ünüz kamu sermayesi olduğu için kamunun tüm kurallarına uymak zorundasınız yani sizinle ilgili veya diğer kurumlarla ilgili çıkan kurallara uymak zorundasınız. Bunu nasıl yorumladınız beş senedir, altı senedir? Şimdi, ortada bir fiilî durum var. Evet, bir kamu kurum ve kuruluşu çıkan, yasamanın yaptığı şeyi farklı yorumlayabilir mi böyle uyarılara rağmen, sürekli uyarılara rağmen? "Biz bu ücreti vermeye devam ederiz." Şimdi "Vermeye devam ederiz." diye ısrar eden, ödemeye de devam eder o zaman, baktığınız zaman. Örnekleri bol, kitapta da belirtilmiş zaten, raporda da belirtilmiş, hangi kurumlara özel hükümler konulduğu. Size de bu 2014'te çıkan torba kanunla artık özel bir hüküm getirildi ve ücretleri belirleme yetkisi verildi. Tamam, bundan sonra problem yok, istediğiniz gibi belirleyin ama ondan önce öyle bir yetkiniz yoktu. İşte, bunu bir defa kabul etmek lazım.
AYDIN BIYIKLIOĞLU (Trabzon) - Ondan önce belirsizlik vardı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Belirsizlik falan yok. Bakın, okuyun kitabı.
TURGAY DEVELİ (Adana) - Hayır, açık, net Sayın Milletvekilim, çok net, yapmayın ya!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hocam, oku raporu Allah aşkına.
Şimdi, ben, aslında arkadaşların özel ücret almasını savunuyorum, o ayrı bir konu, Samimi söylüyorum. Yani, böyle teknik bir konuda hizmet eden insanların, diğer, kamudaki personelden ayrılmasını. Çünkü, özel arkadaşlar, yetenekli, kaliteli, iyi eğitim almış arkadaşlar gerekiyor ve bunlar piyasada yüksek ücretle çalışan arkadaşlarımız. Yani, buraya gelip de kamunun belirlemiş olduğu 3 bin lirayla, 2 bin lirayla, 5 bin lirayla çalışmazlar. Bu ayrı bir şey, bunu konuşacağız. Burada ne gerekiyorsa yapalım ama geçmişe yönelik "İşte, biz böyle yorumladık." Böyle yorumlama hakkınız bile yok. Çünkü, kamu iktisadi teşebbüslerinde gördüğümüz kadarıyla böyle bir şeyi yorumlama hakkınız yok. Özel hukuka tabi bütün örneklerde şunu söylüyor, diyor ki, biraz evvel saydım, tekrara düşmemek için söylemiyorum: "Şunda yetkilisiniz, bunda yetkilisiniz." Ama, personel rejimiyle ilgili bir yetki verilmemiş ki size. Şimdi, bunun savunulacak tarafı da yok, neresini anlatalım şimdi? Yani, nasıl diyeceğiz Başkanım bu işi şimdi?
BAŞKAN - Yani, ücret sistemiyle ilgili yetkisi tabii ki Yönetim Kurulunun var, bütün çalışanlar adına bir ücret sistemi geliştirmek zorundalar ve Yönetim Kurulu bu yetkisini kullanıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nerede var Sayın Başkan, hangi kanunda var, onu söyleyin, hangi kanunda var?
BAŞKAN - "Hangi kanun?" olur mu? İşte, bütün rejimini, bütün çalışma esaslarını Yönetim Kuruluna dayandırarak yapıyor.
TURGAY DEVELİ (Adana) - Başkanım, bu Sayıştayın tespitlerini niye okumuyoruz arkadaşlara biz?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, tespitler burada açık, net ya!
TURGAY DEVELİ (Adana) - Arkadaşlar, Sayıştayın tespitleri niye okunmuyor? Burada belirli zaten.
BAŞKAN - "O, tabi olmasını öngördükleri mevzuata tabi değiliz." diyor, arkadaşlarımızın baştan beri savundukları şey bu. Neyse, bu ihtilafı da yasayla çözmüşüz zaten arkadaşlar.
Şimdi, bu tartışma ta 2009'dan bu yana geliyor. Bu tartışmayı dikkate alarak yasama organı bu işi çözmüş. Bu noktada...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ama, yasama organı bir maddede koyup da geriye dönük ödemeleri "Ben, işte bunlar muaf tutulsun." diye bir şey söylememiş."
BAŞKAN - Şimdi, ben de işte o sorunun cevabını arıyorum. Eğer geriye dönük, makabline şamil mi diyorlar eskilerin deyimiyle?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bilemiyorum vallahi, devlet diliyle ne diyorlar.
BAŞKAN - Makabline şamil, eskiye dönük alacaklarınızı tekrar talep ettikleri takdirde... Diyelim ki TÜRKSAT bunu talep etti Yönetim Kurulu üyelerinden ve diğer personelden. Ayrım gözetemez. Doğru mu? Bu şartlarda tahsil etme kabiliyeti var mıdır hukuken?
SAYIŞTAY TEMSİLCİSİ - Mahkemeye gider.
BAŞKAN - Hah, bir dakika. Mahkemeye gittiğinde...
TURGAY DEVELİ (Adana) - Yargı yolu...
BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, mahkemeye gittiğinde, arkadaşlar diyecekler ki: "Böyle bir ihtilaf vardı ve bu ihtilaf yasama organı tarafından çözüldü." Siz bu şartlarda ısrar ediyorsunuz da ben o yüzden söylüyorum. Bu ısrarınıza göre mahkemeye gidildiği takdirde mahkeme tabii ki ne tayin eder, onu bilemem. Ancak, bu arkadaşların ellerinde çok güçlü bir imkân var. "Yasama organı bununla ilgili ihtilafı çözmüştür." diyecekler ve neticede mahkeme de muhtemelen, büyük bir olasılıkla bunun, geri talebin yersiz olduğunu söyleyecek ve burada yapılan bütün tartışmalar boşa gidecek.
AYDIN BIYIKLIOĞLU (Trabzon) - Aynen öyle.
BAŞKAN - Yani biraz da bu işin sonunu da dikkate alarak, nasıl cereyan edeceğini de, seyrini de dikkate alarak bir karara ulaşmamız lazım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkanım, bugün kamu iktisadi teşebbüsleri devlet personel rejimine uymadan işte "Ben yeni ücretler tayin ediyorum." deyip biz de ısrarla burada "Senin böyle bir yetkin yok." deyip on sene sonra bunun geri döndürülmesi gibi bir şey...
TURGAY