| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Helal Akreditasyon Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .11.2020 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve tüm üyeler, tüm milletvekillerimiz; hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
Sayın Bakan, öncelikle değerli annenizin vefat etmesinden dolayı ben de rahmet diliyorum, size ve ailenize sabır diliyorum.
Evet, Sayın Bakan, sunumunuzu dikkatle dinledim ve geçen yıl da bu yıl da dış ticaret dediğimiz zaman sadece ihracat temelli bir değerlendirme yaptınız ve burada ödemeler dengesi yani sizin Bakanlığınızı ilgilendiren temel ekonomik tablomuzda ki gerçekten, orada sadece mal ve hizmet ticareti dışında diğer veriler; birincil gelirler, yatırımlar, doğrudan yatırımlar, sermaye ve finans hesabıyla ilgili gelişmelerden bahsetmediniz. Gerçekten bunlarda yani cari açığın finansmanı noktasında neler yapılacak, bunlara değinmediniz. Ben Merkez Bankasının detaylı ödemeler dengesini inceledim. Ciddi veriler var. Burada, gerçekten, özellikle net hata noksanların eksi 10 milyar, rezervlerimizin eksi 42 milyar olduğu veriler var. Bunlarla ilgili nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz? Cari dengemizi, dış ticaretimizi merkeze koyduğumuz zaman gerçekten burada güvenli bir yatırım ortamı, güçlü hukuk sistemi, tutarlı dış politika, sürdürülebilir stratejik bir sanayi politikası, güçlü özel kurumlar... Bunların etkileri çok muazzam ve burada çok temel sorun alanlarımız var. İhracata dönük temel büyüme modelinin gerçekten yapısal sorunları hâlâ duruyor ama siz sadece bir ihracat artışından ve ona dönük birçok teknik düzenlemelerden bahsettiniz, cari açığın finansmanı sorununa değinmediniz.
Kurumlarla ilgili, Rekabet Kurumuyla ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum ki bizim Avrupa Birliğiyle Gümrük Birliği Anlaşma'mızın imzalanmasından sonra kurduğumuz temel kurumlardan bir tanesi ve bu kurumun mevzuat uyumlaştırması noktasında gerçekten ciddi sorunlar var. Bunu, haziran ayında Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna gelen Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un düzenlemelerini içeren bir kanun teklifinde de açıkça belirtmiştim ve demiştim ki: "Bu yapmadığınız düzenlemeler, bu yılki AB raporunda gündeme gelecek." ve geldi. Bakın, rapor ne diyor: Devlet desteklerinin artırılması, şeffaflık sağlanması sebebiyle gerileme olmuştur. Bakın -buradaki Sayın Başkan da hatırlayacaktır- "Devlet desteklerindeki düzenlemelerde ciddi sorunlar var ve endişe verici." diyor, bu kanundaki devletin yapmamış olduğu düzenlemeler. İşlevsel ve bağımsız bir devlet desteği otoritesi kurması, devlet destek kurallarının şeffaf bir şekilde uygulanması yani sadece birleşme ve devralmalar değil rekabet yasasının içeriğinde. En temel sorun alanımız devlet destekleri. Kurumun özerkliği; çok tartışıyoruz bunu, o zaman da söylemiştim, gerçi tamamen Cumhurbaşkanı tarafından atanması temel bir sorun olarak gözüküyor. Aynı zamanda mevzuat düzenlemesi yaptık, evet, AB anlaşmasının 107-108 maddelerine uyumlu bir mevzuatımız gibi gözüküyor ama Türkiye daha önce kanunda tanımlanmış olan son tarihleri yürürlükten kaldırıyor. Uygulama mevzuatının yürürlüğünü, sınırsız bir süreyle geciktirmek üzere eskiden Bakanlar Kuruluydu şimdi de bütün yasalarda, geçen hazirandaki yasada da Cumhurbaşkanına devrediyoruz. Bakın, bu, temel bir sorun alanı olarak ortada duruyor, özerkliği ortadan kaldırıyor. Kurumsal çerçeveyle ilgili kanunun uygulamasından Ekonomi Politikaları Kurulu sorumlu. E, kurulun üyelerini kim atıyor? Yine Cumhurbaşkanı atıyor. Bağımsızlık ve işlevsellik sorunu burada da karşımıza çıkıyor. Şeffaflığı ve uyumlamaları sağlamalı çünkü devlet desteklerinin seçici bir şekilde sağlandığı söyleniyor. Ne demek bu seçici bir şekilde, kimlere destekler veriliyor?
Gümrük birliğine değinecek olursam; bu tür kurumsal yapılarımızın özerkliği ve şeffaflığı sorunluyken gümrük birliği modernizasyonunda nasıl aşama kaydedeceğiz? Biz, işte, dönem başkanı değişecek AB'de ya da Dışişleri Bakanı ya da Cumhurbaşkanının kişisel ilişkileri ya da keyfiyetine göre, hâletiruhiyesine göre AB ilişkilerimiz şekillendiğine göre Gümrük Birliği Anlaşması'nda nasıl aşama kaydedeceğiz. Son zirvede de biliyorsunuz, gümrük birliği güncellemesi Doğu Akdeniz'de yaşanan anlaşmazlıkların çözümüne endekslendi. Siz, nasıl bir yol haritası görüyorsunuz? Ayrıca raporda mevzuatla ilgili sorunlardan da bahsediyor Sayın Bakan. Diyor ki: "AB'de serbest dolaşımda bulunan mallara ilişkin menşe belgesi zorunluluğu gümrük birliği kurallarıyla uyumlu değil. Temel ek vergiler getirildi AB mevzuatının dışında." Yani gümrük birliğinde taahhüt ettiğimizin dışında. "Vergi muafiyeti, serbest bölgeler, gözetim tedbirleri, AB müktesebatıyla ve gümrük birliği yükümlülükleriyle uyumlu değil." diyor ve "Geçen yılki tavsiyeler de uygulanmadı." diyor. Bununla ilgili değerlendirmeniz nedir? Mevzuat var, kodlar var...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsanız Sayın Özdemir.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan anlayışınız için.
Diyor ki yine: "Gümrük birliğiyle ilgili alanlarda AB'nin karar alma süreçlerinde Türkiye'nin yer almaması -bizim temel isteğimiz bu- ülkemiz bakımından AB'nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının üstlenilmesinden sağlanan güçlükler -temel sorunlarımız bunlar- gümrük birliğinden tam anlamıyla yararlanmamamıza mani." Kara yolları transit sorunu da var. Sistematik sorunlar hâline gelmiş.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyoruz Sayın Özdemir.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Son cümlemi söyleyeceğim.
Ne diyorsunuz bu konularda? Gerçekten on sekiz yıldır -hadi 2005 yılı sonrası müzakereye başladık- gümrük birliğinde bir aşama kaydedemedik. Şimdiki sistem de tamamen sorunlu, kurumsallaşma sorunu var.
Bu sorulara cevaplarınız neler olacak Sayın Bakan?
Teşekkürler.