EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) -

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, esasında benim konuşmam beş dakika olacak ve belki uzunca bir soru olarak düşünebilirsiniz.

Şöyle ki biliyorsunuz, son zamanlarda Sayın Cumhurbaşkanının bazı açıklamaları var ve bu açıklamalar, esasında bir reform talebi olarak da ifade ediliyor. Nitekim ilk sözleri özellikle dünyada ekonomide ve siyasette köklü değişikliklerin olmasına işaret ederek Türkiye'de de hukukta ve ekonomide önemli değişiklikler yapacağını söyledi. Bu çerçevede serbest piyasaya bağlı olduğundan bahsetti. Bunun ötesinde, "Geleceğimizi Avrupa'yla birlikte tasavvur ediyoruz." gibi bir cümle sarf etti. Nitekim hemen arkasında Sayın İbrahim Kalın Brüksel'e gitti ve çeşitli temaslarda bulundu. Şimdi, Sayın Bakan, bu şunu ima ediyor... Sayın Cumhurbaşkanı bir değişim ve reformdan söz ediyorsa bunun dış politikadaki bağlantısı ne olabilir diye ben sizi dinledim. Doğrusunu isterseniz, bu reform vurgularına uygun bir konuşmanız olmadı; daha doğrusu, benzer bir reform çizgisi bize söylemediniz. Bugüne kadar sürdürdüğünüz dış politikadaki vurguları yaptınız.

Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; hepiniz biliyorsunuz ki dünya hızla değişiyor ve Sayın Cumhurbaşkanı neyi görüyor da köklü değişiklikler olduğunu söylüyor bilmiyorum ama ben şunu söyleyeyim size: Bu Covid hastalığı, Covid salgını dünyada birkaç meseleyi göz önüne serdi. Özellikle konumuz bağlamında bakarsak bir uluslararası koordinasyonun çok zor olduğu gerçeğini ortaya koydu. Hâlbuki mesela 2008 krizinde G-20'ler çok hızla hareket ettiler ve bir koordinasyon sağlamışlardı, burada böyle bir koordinasyon sağlanamadı. İkincisi, uluslararası kurumların kapasitelerinin yetmediği çıktı ortaya. Yani bir başka konu da belki şu olabilir: Büyük güçler yani Amerika gibi, Rusya gibi büyük güçlerin de esasında çaresiz kalabildiği bir uluslararası ilişkiler sorunlarını ortaya çıkaran bir etki yarattı Covid-19.

Şimdi, dolayısıyla da bu çerçevede biz ne yapmak istiyoruz? Siz özellikle politikanızda ne yapmak istiyorsunuz? Doğrusu, biz anlamıyoruz. Size bunu söyleyeyim. Ama anladığınızdan gidersek şunları söyleyeyim: Mesela AB'yle ilgili olarak ne diyor Sayın Cumhurbaşkanı? AB'yle birlikte davranacağını söylüyor. Fakat değerli arkadaşlar, Değerli Bakan; AB'nin kendi içindeki sorunları ortadayken, özellikle Covid-19'un ortaya çıkardığı kendi içlerindeki koordinasyonsuzluğu görüyoruz, özellikle İtalya, İspanya gibi ülkelerdeki sorunlara yardımcı olamadılar. Dolayısıyla da Sayın Cumhurbaşkanının işaret ettiği yer, esasında işaret edilmesi gereken yer değil belki de, bu bir.

İkincisi de: Ben iktisatçıyım, dolayısıyla da iktisat perspektifinden de şöyle bir değerlendirme yapmak ihtiyacı hissediyorum: "Serbest piyasa" diyor ama serbest piyasa artık dünyada nerede, nasıl cereyan ediyor? Ve sonuçta, demek istediğimi toparlayacak olursam şunu demek istiyorum, daha doğrusu soru olarak böyle bir soru sormak istiyorum: Şimdi, dünya -benim anladığım kadarıyla- bir değişim içinde ve bu değişim bugüne kadar benim elitist küreselleşme dediğim bir küreselleşme döneminin sonuna işaret ediyor, özellikle, Trump'ın siyaseten düşmesi. Ve önümüzdeki dönemde yeni bir küreselleşme süreci başlıyor ve bu küreselleşme süreci eski normlarla, eski anlayışlarla sürdürülebilecek bir küreselleşme süreci değil. Dolayısıyla da serbest piyasaya referans vermek, "Geleceğimiz AB içindedir." demek bana bir şey söylemiyor.

Bizim çok daha yaratıcı olmamız gerektiği çok ortada ve ben doğrusunu isterseniz sizin de bu, Sayın Cumhurbaşkanının ima ettiği reform süreciyle ilgili ne düşündüğünüzü ve özellikle dış politika çerçevesinde nasıl bir değerlendirme yaptığınızı merak ediyordum.

Ben bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.