KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli misafirler; bu bütçe dönemi de hayırlı olsun.

Sayın Bakanım, daha önceki bütçe görüşmelerinde de vurgulamıştık. Genel olarak Türkiye tabii ki bu coğrafyaya yeni taşınmadı, komşuları da bu bölgede on yıllık kiracılar değil. Yüzlerce yıllık akıp giden bir coğrafyada bir konumlanmamız var. Tabii ki bununla beraber, dünyanın aktığı yeni yapılar var, yeni çizgiler var. Mesela, Batı, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bütün düşmanlıkları kapısından kovdu. Avrupa, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir daha savaşmamak üzere politikalarını üretti. Amerika keza böyle. Japonya ve Çin, yüz yıllarca birbiriyle savaşan iki ülke, Doğu Asya'da daha yeni, çok büyük bir ekonomik birliktelik ortaya çıkardılar, siz de yakından takip ediyorsunuzdur, bölgesel ekonomik iş birliği politikaları çerçevesinde. 14 ülke değerli arkadaşlar, 2,2 milyarlık nüfus ve 27 trilyonluk bir ekonomik büyüklükte bir ekonomik birliktelik oluşturdular. Daha önce Atlas Pasifik çerçevesinde Amerika'nın da katılmayı planladığı ama Trump dönemiyle rafa kaldırılan anlaşma bir şekilde yeni bir biçimde gerçekleşti.

Aslında dünyaya baktığımızda yeni trend şöyle: "Ekonomik coğrafya" kavramı dış politikanın merkezine konuyor ama bu çerçevede ilişkiler geliştiriliyor. Yani Amerika Birleşik Devletlerine baktığımızda Kanada ve Meksika'yla serbest ticaret iş birliği var. Hiçbir akıllı ülke, kapısında, yanında bir tartışma ve çatışma ortamı istemiyor, bütün politikaları buna göre yapıyor ve coğrafyalarını ve kültür coğrafyalarını bu eksende birleştiriyor ve buradan bir dinanizm, bir sinerji çıkarıyor ve bunu ekonomiye dönüştürüyor ve zenginlik yaratıyor. Aslında geçmiş dönemlerde İslam coğrafyası dediğimiz coğrafyayla ilgili D-8 İslam dinarı gibi projeler aslında ortak ve yüksek projelerdi ama bu düşüncenin devamında olanlar her nedense bu coğrafyada ortak ve büyük projeler yerine coğrafya ülkelerinde siyasi ihtilafların tarafı olmayı denediler.

Değerli Bakanım, Türkiye'nin ekonomik coğrafyası çok güçlü, bakın, hemen çevreleyen ekonomik coğrafyası aşağı yukarı 7 trilyonluk bir ekonomik büyüklük, 450 milyon nüfusa sahip bir ekonomik coğrafya ve zenginliğin Doğu'ya kaydığı günümüzde Türkiye'nin bu coğrafyada çok önemli bir coğrafi üstünlüğü var ve bölgenin coğrafi üstünlüğü var. Şunu bir kere hepimiz bilmemiz gerekir ki eğer bölge güçlüyse ülke bu güçlü bölgenin güçlü ülkesi olabiliyor. Eğer bölgede güç yoksa oradan hiçbir güçlü ülke çıkmaz. Dolayısıyla, Türkiye'nin birinci derecede takip etmesi gereken şey ekonomik coğrafya anlamında da bölgesel istikrar ve güçlü bir bölge, biz bunu daha önce de söyledik; güçlü Irak daha güçlü bir Türkiye demek, güçlü Suriye, güçlü Rusya, güçlü İran daha güçlü bir Türkiye demek. Türkiye bütün politikalarının merkezine ekonomik coğrafyayı yerleştirmeli. Çok basit olarak söylüyorum: 2010 yıllarına gittiğimizde bu ülkenin en parlayan şehirleri genellikle Suriye bölgesindeki şehirlerdi ve gerçekten bu ekonomik coğrafyayı göz ardı ederek politikalar izledik ve bugün bunu yeniden inşa etmek ve yükselen bir Türkiye arzu eden bütün politikaların merkezinde ekonomik coğrafya olmak mecburiyetindedir. Sadece Türk lirasının bölgede dolaşımıyla nasıl bir zenginlik elde edebileceğimiz gayet açıktır ama üzülerek söylüyorum, beş yıldan beri ama özellikle partili Cumhurbaşkanlığından beri bunun, asla dış politikamızın merkezinde olmadığı kanaatindeyiz ve ekonomik durumunda, Türkiye'nin geldiği ekonomik noktada dış politikanın etki analizini yapmak gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Tatlıoğlu, süreniz tamamlanmıştır, toparlarsanız çok memnun olurum.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Ne kadar siyasal bir iktidar döneminiz kaldı, ayrı bir tartışma ama kalan her gün için... Çünkü devletlerin yürüyüşü, siyasal iktidarların da istikrarlı politikalarına dayanır. Bu reyini dillendirirken, reform ve dönüşüm dönemlerini, bunun merkezinde ekonomik coğrafya olmalı ve bu ekonomik coğrafyayı merkezine yerleştirmeden Türkiye'nin yeni bir hikâye yazma imkânı yok. Türkiye olarak kim olursa olsun bunu yapmak zorunluluğumuz var. Bu bizim İYİ PARTİ olarak temel politikamız.

Hayırlı olsun yeni dönem bütçeniz.