| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu'nun, afet ve afet yönetimi hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2020 |
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bir defa Değerli Başkanım, sizi ve ekibinizi tebrik ediyoruz gerek afet öncesi gerek afet esnasında o dinamik duruşunuz, tüm kurumlarla organize olup müdahale etmeniz takdire şayan; bunun için size teşekkür ediyoruz.
Sunuma baktığımda, şimdi, afet acil durum yönetim süreci var 6'ncı slaytta, orada deprem öncesi ve deprem sonrası diye ayrım yapmışsınız. Deprem öncesinde planlama ve risk azaltma var, deprem öncesinde hazırlık var, depremde müdahale, iyileştirme, planlama ve risk azaltma diye ayırmışsınız. Deprem sonrasındaki iyileştirmede, evini yapana yardımı (EYY) iyileştirmeye koymuşsunuz; olabilir yani ev hasar gördüğünde şüphesiz depremden sonra destek verilebilir ama hekimsiniz, onu koruyucu hekimlik gibi düşünürsek eğer onu planlama ve risk azaltmaya almamız gerektiğini düşünüyorum. Yani sadece "kentsel dönüşüm" adı altında biraz da böyle mülk sahiplerini beklentiye sokacak ve aslında da gerçek anlamda deprem dönüşümünün önüne engel oluşturacak bu terimlerin yerine -kişisel düşüncem bu benim- yani "kentsel dönüşüm" terimi yerine de "deprem dönüşümü"nün kullanılmasında son derece fayda var, hem psikolojik etkisi açısından hem beklentileri azaltma açısından bunların yapılmasında fayda olduğunu düşünüyorum. O süreçte yani planlama ve risk azaltmada evini yapana yardım yani ada bazında değil, "kentsel dönüşüm" adı altında büyük projeler içerisinde değil ama imkânı olanların ve gerçekten riskli olan binaların veya parsellerin üzerindeki yapıların önünün açılmasının mutlaka elzem olduğunu düşünüyorum. Yapılmış, örnek kentsel dönüşümlere baktığımızda, aslında, süreç içerisinde şehirlere katma değer sağlayacak, faydaya dönüştürecek yerlerin yoğunluğunun artırıldığını da görüyoruz. Yani o konuda da ciddi bir sıkıntı var. Netice itibarıyla evini yapana yardımı planlama sürecinde hemen onlara destek verecek... Sizin en son slaytta söylediğiniz gibi, iş dönüp dolaşıp ekonomik yönüne ve krediye geliyor. Netice itibarıyla, Sayın Başkanımızın Başkanlığında yapılan bu çalışmalarda da ağırlık o yöne doğru kayıyor. Biz, inşallah, tüm arkadaşlarımızın desteğiyle ve şüphesiz Genel Kurulun onayıyla o konuda bir destek verilebilirse eğer bu, evini yapana yardımın son derece önemli olduğunu düşünüyorum.
Bir başka önerim daha var. 29'uncu slaytta, Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu son derece güzel. Fakat onlar sıralanırken işte, kamu kurumları, STK ve meslek kuruluşları, üniversiteler, sonra yerel yönetimler geliyor. Şimdi, aslında, yerel yönetimler -Hulusi Bey'in de söylediği gibi, yok şu anda burada- çok dinamik yapılar ve siyasetçiler bunlar yani kendi bulundukları yere hizmet yapma açısından son derece potansiyele sahipler. Yani yerel yönetimlerin çok ciddi potansiyelleri var; önemli olan bunun hayata geçirilmesi, önemli olan onların eksiklerinin sizin tarafınızdan tamamlanması ve önlerinin açılması. Ben, yerel yönetimlerin de bu konuda dirsek teması değil, böyle hani sıralamada 4'üncü sırada falan değil, gerçekten gerek AFAD gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından son derece iyi değerlendirilmesi gereken kurumlar olduklarını düşünüyorum.
Bir de Van Erciş depreminde bir deneyimimiz oldu bizim. Mesela, bu toplanma alanları, barınma alanları falan kolay şeyler. Yani toplanma alanlarının tespiti büyükşehirlerde sıkıntı yapıyor ama neticede bunların barındırma alanlarına dönüştürülmesi... Bizim toplumumuzda, iyilik yapmanın çok yüksek düzeyde olduğu bir toplumda, bunlar çok zor şeyler değil. Ama küçük nüanslar var, onları ben sizle paylaşmak isterim tecrübelerimden. Biz, şimdi, 8 tane köyün altı aylık sürecini yönettik, bütün ihtiyaçlarını karşıladık, Van'la Erciş arasındaki köylerde. Mesela, hiç aklımıza gelmeyen bir şeyle karşılaştık, çamaşırhane... Yani kadınlar o iptidai şartlarda, çadırların içerisinde nasıl yapacaklar? Sırf çamaşırhane konteynerleri oluşturduk ve onları bir merkezde değil, daha çok kadınların rahat gidip gelebilecekleri yerlere konumlandırdık. Tuvalet, işte kadın erkek ayrı ve yine insanların farklı yerlerden oraya ulaşımlarını gerçekleştirdik. Mesela, duş; kadın ve erkeklerin farklı alanlardan, farklı yollardan ulaşabilecekleri bu sistemleri çok rahat bir şekilde yani bir konteyner alıyorsunuz, çok kısa zamanda bunları dönüştürebiliyorsunuz. Bu, hem deprem sonrasında yaşayan insanların o psikolojilerini nispeten rahatlamak hem kamunun, yerel yönetimlerin, devletin o acılarına dokunmaları açısından, psikolojik açıdan son derece değerli olduğunu düşünüyorum ve teşekkür ediyorum size.