| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy'un, "Azınlık Vakıfları" konulu sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2020 |
BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Evet, teşekkür ediyorum.
Başka sorusu olan arkadaşımız yok herhâlde.
Sayın Genel Müdürümüze de sunumları için teşekkür ediyorum.
Toplantıyı kapatmadan önce bir iki noktaya da ben değinmek isterim müsaadenizle. Ben de Zafer Bey gibi yurt dışında doğmuş, büyümüş daha sonra Türkiye'ye gelmiş ve burada eğitimini tamamlamış bir arkadaşınız olarak yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ne hissedip hissetmediğini belki aranızda en iyi anlayanlardan biriyim; Balkanlardan olsun, Kırım'dan olsun veyahut da farklı bölgelerden olsun göç etmek durumunda kalıp Türkiye'ye gelen, burada yaşayan vatandaşlarımızın oradaki göç ettikleri bölgelerle de alakalı olarak arkada bıraktıkları kültürel değerleri konusundaki hissiyatlarını gayet iyi anlıyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam da bundan 2 seçim dönemi önce Almanya'da Hristiyan Demokrat Partide Sayın Mehmet Müezzinoğlu'nun -o zaman Sağlık Bakanımız olan Mehmet Müezzinoğlu'nun köylüsü diye tabir ettiğimiz hani, halk arasında- köylüsü Yunanistan kökenli milletvekili de Almanya'da milletvekili seçilmişti, aynı köydendiler, Cemile Giousouf. Şimdi, böyle ilginç tesadüfler ve şeyler de oluyor ancak uluslararası anlaşmaların tabii ki devletlerin hukuku içerisindeki yeri tartışılmaz, bunu burada herhangi bir şekilde tartışacak değiliz ama şunu dile getirmek isterim ki sembolik dahi olsa yapılan ve bir sembol değeri taşıyan, kültürel bir değer taşıyan her yapı, her ortaya çıkarılan eser gönüllere hitap ediyor. Sayın Genel Müdürün sunumunda verdiği rakamların çok daha fazlasında eser olduğunu tahmin ediyorum Türkiye'de. Aynı şekilde TİKA'nın Balkanlarda olsun, işte Kafkaslarda olsun veya Türkiye'nin dışındaki herhangi bir bölgede restore ettiği bizim kültür tarihimize, değerlerimize ve geçmişimize dayanan kültür eserleri ortaya çıktığı zaman, kendilerine getirildiği zaman nasıl seviniyorsak, onur duyuyorsak, aynı şekilde, Türkiye'nin üzerinde bulunduğu coğrafyanın, coğrafyamızın tarihi ve geçmişiyle ilgili olarak da birtakım hakları ve kültürel değerleri olanlar da bu noktada ortaya konulan çalışmaları gördükçe, zannımca, mutlu oluyorlardır.
Benim sizin sunumunuzdan özellikle gördüğüm şey şu: Bu dile de getirildi daha önce; Türkiye'nin ve özellikle de -madem siyasetin bir tarafını da konuşuyoruz- AK PARTİ iktidarının ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bu noktada yabancı ülkelerin veya farklı inançlara mensup olanların hakları, hukukları ve varlıklarıyla ilgili bir ön yargısı olduğuna dair ortaya konulmaya çalışılan algının da aslında tam aksinin olduğunu ispatlayan bir sunum gördük. Bu, tabii, Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin temsili noktasındaki görevi itibarıyla da önemli ama aynı zamanda, bizim Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olarak da devlet olarak da dünya tarih mirasına hiç de anlatıldığı gibi olumsuz değil, çok olumlu bir katkı verdiğimizi ortaya koymaktadır.
Değerli vekilimiz Ayasofya meselesini dile getirdi "Onu isterler, bu şekilde talepte bulunurlar." diye. Vallahi, o bir egemenlik meselesidir, onun uluslararası hukuktaki yeri bellidir. Onu hiç şimdi tartışmaya girmeyelim, o zaman bu toplantı dört saat daha uzar; biz gene kazançlı çıkarız, o ayrı hikâye. Ha, siyasetle alakalı olarak da biz ülkemizin, milletimizin, topraklarımızın, sınırlarımızın içerisinde yaşayan vatandaşlarımızın olduğu gibi yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın da ve soydaşlarımızın da...
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Biz "Ayasofya verilsin." falan demedik, yanlış anlaşılma olmasın.
BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Eyvallah. Yok, hayır, öyle bir şey demedim ben zaten. Endişe etme, onu veremez kimse.
HASAN TURAN (İstanbul) - Hep endişeli onlar zaten.
BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - O anlamda endişe yok, her zaman korumaya ve onların haklarını da teslim etmeye hazırız.
Ben Sayın Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum.