KOMİSYON KONUŞMASI

SALİH CORA (Trabzon) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli Bakanım, Komisyonumuzun kıymetli üyeleri, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İçişleri Bakanlığımızın 2021 yılı bütçesi ve 2019 yılı kesin hesaplarının hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Bakanım, kapsamlı sunumunuz, verdiğiniz detaylı bilgiler, her bir başlık altında anlattığınız mühim konular ve bu minvalde temas ettiğiniz tüm meselelerde açıkça huzur ve güven veren vizyonunuz, yenilikçi politikalarınız ve çözüm odaklı plan ve uygulamalarınız nedeniyle başta zatıaliniz olmak üzere tüm heyetinize çok teşekkür ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, bugün bütçesini görüşmekte olduğumuz İçişleri Bakanlığımız, bünyesinde barındırdığı Sahil Güvenlik, Emniyet, Jandarma ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü gibi kurumlarıyla esasında köklü bir devlet geleneğimizi temsil etmekte, yine, yeni bir kurum olan Göç İdaresiyle bize miras bırakılan güçlü bir medeniyetin modlarını temsil etmekte. Aynı şekilde, coğrafyamızın maruz kaldığı deprem, sel gibi doğal afetlerle etkin mücadele etmek için kurulan AFAD Başkanlığı ise müdahale ettiği alanlar itibarıyla bu topraklardaki merhameti temsil etmektedir.

Sayın milletvekilleri, çok şükür bugün çok daha güçlüyüz. Medeniyetimizden aldığımız ilhamla, tarihimizin bize yüklediği sorumlulukla, coğrafyamızın oluşturduğu fırsatlarla geleneklerimizle, göreneklerimizle, milletimizle kurmuş olduğumuz güçlü bağla yarınlara daha güvenle bakmaktayız.

Değerli arkadaşlar, bir hususu ifade etmek istiyoruz: Biz önemli bir şeyi fark ettik, şunu biliyoruz ki bir ülkenin içerideki güvenliği sadece belirlenmiş sınırları içerisinde güvende olmasından ibaret değildir, bir devletin güvenlik sınırı ne kadar uzaktaysa içeride de o kadar güvendedir. İşte, biz bunun farkına vardık. Bölgemizdeki güvenlik dengelerinin çok hızlı bir şekilde değiştiği, dört bir yanımızda oluşturulan terör ve şiddet sarmalının dalga dalga yayıldığı, kitlesel göç hareketlerinin üzerimize akın akın geldiği ağır ve travmatik bir dönemden geçtik. Biz bu süreçte kendi tezlerimizi ortaya koyarak, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere kendi göbeğimizi kendimiz keserek, inisiyatif alarak bu tehlike sarmalını ortadan kaldırmaya çalıştık. Sorumluluğumuz gereği bu olup bitenlere karşı kayıtsız kalamayız, haksız dayatmalara, bu oldubitti planlara karşı "Sin külahın gözükmesin." anlayışıyla asla hareket edemeyiz.

Bölgedeki hedeflerini sinsice gerçekleştirmek isteyen emperyalist ülkeler yıllarca terör örgütleriyle bizi oyaladılar, bizi yıllarca etnik ve mezhepsel fitnelerle, darbelerle, krizlerle, kaoslarla baş başa bıraktılar, kendi sorunlarıyla uğraşan bir Türkiye olmamızı istediler, güçlenmemize müsaade etmediler, zenginleşmemize hiçbir şekilde fırsat vermediler, her ayağa kalktığımızda kucağımıza yeni bir sorun bıraktılar, her on yılda bir darbe, hükûmet krizleri, kaoslar, kaotik ortamlarla yolumuzdan bizi alıkoymaya çalıştılar. Çok şükür ki bugün Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, çok net söylüyorum, ayağımızdaki prangaları söküp atmamıza, çözmemize büyük bir fırsat tanıdı. Şimdi, ne yaptığını bilen, ayakları üzerinde duran, sözünün tesiri olan, sahada ve masada var olan, krizler karşısında paniğe kapılmadan pozisyon alabilen, küresel salgın karşısında etkin ve hızlı kararlar alabilen bir Türkiye var.

Değerli milletvekilleri, özellikle 15 Temmuz sonrası ülkemizin güvenlik yönetiminde çok önemli refleksler gelişmiştir. Şu anda bir taraftan terörle mücadele ederken afetler konusunda da geri kalmamaktayız; gerek Giresun'daki sel afeti gerek İzmir'deki deprem gerekse yaşadığımız salgın süreci asayiş hizmetlerindeki olumlu gidişatı tersine çevirmiyor ya da uyuşturucuya yönelik verilen mücadele trafik veya diğer güvenlik hizmetlerinin başka noktalara odaklanmasını engellememektedir.

Sayın milletvekilleri, şunu ifade etmeliyim: Bölgemizde yaşanan gerilime dayalı gelişmelerin iç güvenliğimizi tehdit eden unsurlarla iç içe olduğu, bunların birbirinden bağımsız olmadığı su götürmez bir gerçektir. Tüm bu gerçekler ışığında Türkiye; FETÖ, DAİŞ, PKK/PYD-YPG, DHKP-C gibi yasa dışı örgütlerle güvenlik ve savunma teknolojisini sürekli yenileyen bir anlayışla, tüm millî unsurlarla çok titiz bir biçimde, eş zamanlı, sürekli ve kesintisiz bir mücadele ortaya koymuştur.

Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; terörle, özellikle PKK'yla mücadele konusunda milletimiz bize çok büyük bir güç vermiştir çünkü milletimiz bize inanmıştır, bizi samimi olarak kabul etmiştir ve bizi bu konuda çok kararlı görmüştür. Bugün terör örgütlerinin eylem yapma kabiliyeti oldukça sınırlanmıştır, bu yıl örgüte katılım oranı tarihin en düşük seviyelerindedir. Bugün, terör olayları ülke gündeminden giderek uzaklaşmaktadır. Bugün, terörle mücadele; hülasa baktığımızda bulunduğumuz yer gideceğimiz yere çok yakındır, hedef karşımızdadır diyebiliriz.

Sayın Bakanım, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın riyasetinde İçişleri Bakanı olarak görev yaptığınız dönem içerisinde her çeşit terör örgütüyle ortaya koyduğunuz mücadele takdire şayandır. Hiçbir terör örgütü ve suç örgütüne alan bırakılmamıştır, her birine karşı güvenlik güçlerimiz destansı bir mücadele, kahramansı bir irade ortaya koymuşlardır. Milletimiz, Hükûmetimizin bu başarısını takdirle taltif etmektedir, gururla takip etmektedir, terör örgütlerinin pejmürde olmuş halini ibretle izlemektedir. Emeğiniz çoktur, alın teriniz büyüktür; Allah razı olsun.

Bugün, Hakkâri'nin derelerinde sunumunuzda bahsettiğiniz gibi rafting turları yapılıyorsa, bugün o bölgede bombalar yerine turizm sayılarında patlamalar yaşanıyorsa, dün geleceği çalınan gençlerimiz bugün Ağrı'da, Tunceli'de açılan tekstil fabrikalarında çalışıyorsa, mayın döşenen araziler fıstık tarlalarına dönüşmüşse, korkunun esir aldığı dağlarda piknik yapılıyorsa; bu, huzurun, kardeşliğin güçlü ve müreffeh yarınların müjdecisidir.

Değerli arkadaşlar, kuşkusuz ki bu mücadelede Diyarbakır Annelerini anmadan geçemeyeceğiz. Bu başarı Diyarbakır Annelerinin mücadelesiyle taçlanacaktır; annelerin fendi terörü yenmiştir, bölgede kadın haklarının istismarıyla zemin bulmaya çalışan bir örgüt en iddialı yerinden vurulmuştur. Yine, HDP Diyarbakır il binasının önünde başlayan eylemler bugün baktığımızda tüm ülkede ses getirmiştir, dağı taşı inletmiştir, terörün sosyolojik tezlerini çökertmiştir. Bu çaba mutlak zaferin nişanesi olarak anılacaktır, terör diz çökecektir.

Değerli arkadaşlar, her konuda olduğu gibi bu konuda da riya temelli siyasetiyle kadın haklarını dilinden düşürmeyen muhalefet partileri Diyarbakır Annelerini görmezden gelmiştir, gerçi biz terör örgütünün ve onların siyasî taşeronluğunu yapanların kadına verdiği değeri ilkokul çağındaki kız çocuklarını ailelerinin elinden zorla alarak dağa kaçırmalarından iyice biliyoruz.

Değerli arkadaşlar, yine bir diğer husus, kayyumlardır. Terörün lojistik merkezi görevini üstlenen yerel kurum ve kuruluşların yasa dışı faaliyetleri takip edilerek, haklarında hukuki süreç başlatılarak görevden alınmaları, yerlerine kayyum atanmaları gerçekleşmesi terör örgütünün kolunu kanadını kırmıştır. Bu konuda geri adım atmamız asla mümkün değildir, bir kez daha yollara çukur kazılmasına asla müsaade edemeyiz. Şehir merkezlerimizde yakaladığımız huzur ve güven ortamının bozulmasına fırsat vermeyeceğiz.

Sayın milletvekilleri, DAEŞ konusunda da şunu ifade etmek istiyorum: DAEŞ, sadece yurt dışında örgütlenen bir örgüt değildir, yurt dışında mücadele ettiğimiz bir örgüt değildir. DAEŞ'i terör örgütü olarak ilan eden ilk ülke Türkiye'dir. DAEŞ konusunda ne zaman Türkiye taarruza geçmiştir DAEŞ diye bir örgüt tuz buz olmuştur. Dolayısıyla, DAEŞ konusunda bize ders vermeye çalışan, DAEŞ konusunda bizi sınamaya çalışanlara asla prim verilmemesi gerekiyor; sayılar, rakamlar ortadadır.

FETÖ'yle mücadelemiz kararlı bir şekilde devam etmektedir. Bugün, sizinle sevindirici bir haberi burada paylaşmak istiyorum: Bugün, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi Akıncı Üssü Davası'nda, 15 Temmuz'da Ankara'yı bombalayan, Meclisimizi bombalayan, milletimize büyük bir acı yaşatan hain FETÖ terör örgütü üyeleri, o uçakları uçuran, o bombaları atan, o uçaklara yakıt ikmali sağlayan tüm sanıklar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmıştır, bağımsız yargı kararını vermiştir ve milletimizin acıları bir nebze olsun dinmiştir.

Değerli arkadaşlar, yine şunu da özellikle ifade etmek istiyorum: Asayiş konusunda da özellikle Bakanlığımızın yapmış olduğu, İçişleri Bakanlığının yapmış olduğu çalışmaları çok önemli buluyorum. Asayiş rakamlarını Sayın Bakanımız çok net bir şekilde ifade etti, ben o rakamlara girmeyi doğru bulmuyorum. Özellikle, bundaki başarıda bana göre çarşı ve mahalle bekçilerimizin yeniden etkili hâle gelmesinin payının büyük olduğunu görüyorum. Çarşı ve mahalle bekçilerimiz, vatandaşlarımızı fazlasıyla memnun ederken, anlayamadığımız bir hususu da paylaşmak istiyorum. Maalesef muhalefet partilerinden çarşı ve mahalle bekçilerimizle ilgili olumsuz tepkiler yükseliyor; öyle ki eski siyasi jargonlarından kurtulamayan muhalefet partileri, asayiş personelimizin sayısını ve kalitesini artırma noktasında atılan her adımı "Hükûmetin milis gücü kuvvetlendirildi." şeklinde akla zarar ziyan bir yaklaşımla yorumlamaktadır. Ancak bazılarımız sesli bir şeklide dile getirmese de milis kuvvetlerin hangi partilerin hamisi olduğu, hangi partilerin bu güçlere sırtını dayadığı ve hangi parti vekillerinin bunlar için gözyaşı döktüğü ortadadır. Ancak bizim nazarımızda da milletimizin nazarında da hukukun nazarında da sadece ve sadece terör örgütüdür bu güçler. Hülasa, PKK'nın ürettiği terörden rahatsız olmayanlar bekçilerimizin yarattığı asayiş ve huzur ortamından rahatsız olmaktadırlar; buna şaşmıyoruz ama üzüldüğümüzü ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, ülkemiz, tarihin gördüğü en büyük göç dalgalarından birine maruz kalmaktadır. İnsan odaklı anlayışımız ve merhametimiz bütün dünyaya ders olacak nitelikte bir göç yönetimi anlayışını Bakanlığınızın mahir yönetim anlayışıyla ortaya koymuştur. Bu konuda insanlık sınavını kaybeden Batı'nın merhametsiz anlayışıyla mukayese bile edilemeyecek seviyede bir başarı ortaya konulmuştur. Bu açıdan da şahsınızda tüm yönetici arkadaşlarımıza müteşekkirliğimizi ifade ediyoruz.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; son yıllarımız depremle sınandığımız yıllar olmuştur. Yaşadığımız deprem ve sel felaketlerinde devletimizin vatandaşına karşı göstermiş olduğu büyük sahiplik ve AFAD yönetimi ayrı bir başarı hikâyesidir. Elâzığ depreminde bütün dünyaya örnek gösterilebilecek bir afet yönetim organizasyonu bütün milletimizin takdirini kazanmıştır. Karadeniz'de, özellikle Giresun'daki sel felaketinde devletimizin bütün unsurlarıyla çok kısa bir sürede vatandaşlarımızın yaralarını sarması ve zatıaliniz başta olmak üzere, bütün bakanlarımızın çabası ve koordinasyon kabiliyeti milletimizin devlete güvenini daha da pekiştirmiştir. Yönetiminizdeki AFAD'ın hadiselere müdahale kabiliyeti ve kısa sürede AFAD konutlarının bir koordinasyon dâhilinde bitirilmesi devletimizin gücünü göstermiştir. Artık aylarca süren tespit çalışmaları geride kalmıştır; artık yıllara sâri olan konut yapım işleri aylar içerisinde, sayılı günler içerisinde vatandaşımızın barınacağı şekilde teslim edilebilmektedir. İzmir depreminde, aynı şekilde ufuk ve vizyonuna büyük katkı verdiğiniz AFAD organizasyonu her yönüyle kendini hissettirmiştir. AFAD, her geçen gün milletimize güven veren bir kurum olma potansiyelini yükseltmiştir. Bu vesileyle hem Elâzığ'da hem Giresun'da hem İzmir'de afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu yıl ülke olarak yaşadığımız pandemi sürecinde de İçişleri Bakanlığımıza bağlı kuruluşlarımızı hep sahada gördük; maske temininden, jandarma, polis ve bekçilerin sırtında koli taşıyarak vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamaktan sokaktaki tedbirlerin uygulanmasına kadar gösterdiği fedakârlığı ve başarıyı takdir etmezsem bir hakkı teslim etmiş olamam. Bu konuda sizlere, ekibinize ve tüm teşkilatınıza teşekkürlerimizi sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, İçişleri Bakanlığının görev kapsamı çok geniş ama oluşturduğu markalarla beraber vatandaşımızın her birine dokunabilmektedir. Aynı şekilde, ilçelerimizde yeniden ihya ettiği hükûmet konakları, karakol binaları, kalekollara kadar milletimizin güzel hizmet alabilmesi için, kendini güvende hissetmesi için önemli çalışmalar ortaya konulmuştur. Yine, kent güvenliğine yönelik önemli adımlar da atılmıştır; kurumlar arasında koordinasyon ve kent yönetim sistemiyle uyum ve entegrasyon sağlandı.

Sayın Bakanım, son olarak; özellikle uyuşturucu konusunda ortaya koyduğunuz hassasiyeti çok iyi biliyoruz. Siz uyuşturucuyla ilgili olarak verdiğiniz bir demeçte esasında annelerin, babaların feryadını dile getirdiniz. Sizin "Uyuşturucu madde satan, ticaretini yapan kişileri nerede görürseniz gereği yapılsın." şeklindeki ifadeniz, esasında o annelerin çığlıklarının bir farkındalık olarak ortaya konulmasıdır. Bu manada attığınız adımlarla çok kısa sürede önemli sonuçlar aldık. Esasında, bugün Batı'daki bütün ülkelerin yakaladığı uyuşturucu maddeden daha fazlası Türkiye'de ele geçirilmektedir. Aynı zamanda, uyuşturucuyla mücadeleyle terörün en önemli finansal ayağına ciddi derecede darbe vurulmaktadır.

Trafik güvenliğine ilişkin alınan tedbirler sadece farkındalık oluşturmamakta, aynı zamanda uyarıcı ve bilgilendirici özellikler taşımaktadır. Trafik kazalarındaki ciddi azalışı da her geçen gün fark etmekteyiz.

Anayasa Mahkemesinin, verdiği kararda, otobanlarda, otoyollarda eylem yapabilme imkânını seyahat özgürlüğü kapsamında değerlendirmesini, bu kararı ben de bir hukukçu olarak eleştiriyorum. Elbette yargının verdiği karara saygı duymakla beraber eleştirme hakkımızı da kimse kısıtlayamaz. Yani şunu ifade etmeliyim ki: Eğer otobanlarda, otoyollarda isteyenin istediği zaman eylem yapabilme imkânı olursa o zaman trafik kazalarında, asayiş olaylarında ciddi derecede bir artış olur. Bunun seyahat özgürlüğü olarak değerlendirilmesinin çok sığ bir yaklaşım olduğunu ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, kamuda şeffaflığı esas alan İLYAS Projesi'ni biz de yakından takip ediyoruz. Her bir projeyi, her bir yatırımı anlık takip eden bir sistem oluşturulmuştur. Açık Kapı Projesi -eskilerin ifadesiyle- devletin ceberut yüzünü esasında devletin bir şefkat kapısı hâline getirmiştir, devletin güler yüzü olmuştur.

Sayın Bakanım, toplumumuzun güvenliği, insanlarımızın huzur ve mutluluğu için yapmış olduğunuz çalışmalardan dolayı sizleri ve ekibinizi takdir ediyoruz, şükranlarımızı sunuyoruz. 2021 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını diliyor ve sizlere başarılar diliyorum.