| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2020 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcıları, değerli milletvekili arkadaşlarım, İçişleri Bakanlığının değerli bürokratları, kıymetli basın mensupları; sözlerime başlarken hepinizi en içten saygılarımla selamlıyorum. Sayın Bakanım, size de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yurt içinde ve yurt dışında görev yapan, milletimizin rahat uyku uyumalarını sağlayan kahraman güvenlik güçlerimize şükranlarımı iletiyorum. Görevi başındayken şehit düşen kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabrıcemil niyaz ediyor, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
Değerli arkadaşlar, Anayasa'mızda "Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir." denilmekte ve hukuk devletlerinde tüm icraatlar kanunlarla, yönetmeliklerle belirlenir ve "Kanunlar önünde tüm vatandaşlar eşit haklara sahiptir." denilmektedir. İçişleri Bakanlığının bütün birimlerinin, görevleri esnasında, temel hak ve hürriyetleri esas almaları, iç güvenliğimizi güvence altına almaları, kıyı ve kara sularının emniyetini sağlamaları, etkili sınır yönetimi ve güvenliğini yapmaları, göç politikaları oluşturmaları, kamu hizmetlerinin koordinasyonuyla etkin il ve ilçe yönetimini tesis etmeleri, afetlere dirençli toplum oluşturmaları, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini sunmaları ile sivil toplumu destekleme görevlerini insan odaklı yerine getirmeleri olduğunu düşünürsek; gerçekten, birçok alanda çok önemli görevler yapan, 500 bine yakın personelin görevlerini yaparken de her bir personelin siyasi yandaşlıktan uzak, her bireyi kanunlar önünde eşit görüp hukuk ve adalet normları içinde görev yapmaları gerekmektedir.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet etme sisteminin geldiği 24 Haziran 2018 tarihinden beri vatandaşına karşı gittikçe sertleşen siyasi bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Bu hükûmet etme tarzı demokratik usullere dayanmayan, her defasında sertliklere başvuran, toplumdaki demokratik hakları zedeleyen, milletimizi kutuplaştırarak bundan siyasi çıkar elde etme mantığıyla yönetme anlayışı yanlışlığına düşmüştür. Bir an önce bu yanlıştan dönülmelidir.
Sayın Bakanım, kendi ilim Adana'nın Kozan ilçesinde 23-24 Ağustos 2020 tarihinde meydana gelen, Kuyubeli Mahallesi'ndeki ormanlık alanda başlayan yangın, daha sonra 8 mahallemize daha sıçrayarak ciğerlerimizi yakmıştı. Biz yangın anında ve sonrasında gerekli açıklamaları basın yoluyla yapmış, konunun takipçisi olacağımızı belirtmiştik. İYİ PARTİ milletvekilleri olarak yangında evi, iş yeri ve ahırı zarar gören insanlarımız için -Giresun ilimizde yapıldığı gibi- köylerimizi afet bölgesi ilan etmenizi beklemekteyiz; bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisinde, siz dâhil ilgili bakanlara soru önergesi de verdim. Bunu neden istiyoruz? Zaten canının yongası geçim ve barınma kaynakları olan evlerinin, iş yerlerinin, ahırlarının, mallarının yanmasının derdine düşmüş insanlarımızın bir de krediyle borçlandırılmalarının doğru olmadığını, bunun vatandaşlarımızı daha da zora sokacağını söyleyerek hibe desteği isteğimizi iletiyoruz. AK PARTİ ise yangınzedelerin yaralarının krediyle, borçlandırılarak giderileceğini açıkladı; bu, çok yanlıştır. Sayın Bakanım, hâlen geç kalınmış değildir, gerekli çalışmaları yaparak, valilik aracılığıyla Kozan'ımızı bir an önce afet bölgesi kapsamına almanız gereklidir. Devletin bir bölgeye öz, bir başka bölgeye üvey evlat muamelesi etmemesi gerekmektedir. Sayın Bakanım, bu konuda Kozanlı hemşehrilerim destek beklemektedir sizden.
Sayın Bakanım, malumunuz olduğu üzere ülkemizde pandemi sebebiyle her geçen gün hastalığa yakalananların ve vefat edenlerin sayısı artmakta, önü bir türlü alınamamaktadır. 11 Martta ilk ölüm vakasından önce şubat ayının son haftası İYİ PARTİ, pandemiye dikkat çekerek ivedi tedbir alınması çağrısı yapmıştı, bu çağrı zamanında karşılık bulmadı. Gelinen noktada bugüne kadar pandemi sebebiyle 12.840 vatandaşımız vefat etmiş ve maalesef ölüm sayısı ve ağır hasta sayısı her geçen gün artarak devam etmekte; bu da önlemlerin yetersiz kaldığını göstermektedir. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in en az iki hafta karantina ilan edilmesine dair önerisini bir an önce uygulamanızı talep ediyorum, aksi takdirde pandeminin iyice kontrolden çıkacağı, hem ölüm sayısının hem de hasta sayısının maalesef daha da artacağı anlaşılmaktadır. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun da görüşleri zaten bu yöndedir, aklın yolu birdir.
Değerli arkadaşlarım, bu arada güvenlik güçlerimizle ilgili söylenmesi gereken bir başka hususa da dikkatinizi çekmek istiyorum: 3466 sayılı Kanun'a tabi, sadece Jandarma Genel Komutanlığı emrinde gece gündüz demeden, devletimizin emrinde vatanı ve milleti için görev yapan, aziz bayrağı uğruna şehit olan, emeklisiyle birlikte 30 bin, aileleriyle birlikte toplam 400 bin mevcudu olan ve bugüne kadar Jandarma teşkilatında yeterli astsubay olmaması nedeniyle aynı görevi yapan ve hâlen de yapmaya devam eden muvazzaf uzman jandarmaların da 3600 ek gösterge beklentilerini iletiyor, bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmadığını öğrenmek istiyorum.
Sayın Bakanım, yine bu muvazzaf uzman jandarmaların okulda geçen süreleri fiilî hizmetten sayılmamaktadır ama subay ve astsubayların okulda geçen eğitim öğretim süreleri fiilî hizmetten sayılmaktadır; bu, uzman jandarmalar aleyhine eşitsizlik yaratmaktadır. Bu eşitsizliğin giderilmesi için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda bir değişiklik yapılması düşünülüyor mu? Bu değişikliği Bakanlar Kurulunda gündeme getirerek mağduriyetlerini anlatmanız ve Bakanlar Kurulundan onaylatmanız, arkadaşlarımız için büyük önem arz ediyor.
Yine, 3466 sayılı Kanun'a tabi muvazzaf uzman jandarmalar ile 3269 sayılı Kanun'a tabi sözleşmeli uzman erbaşların karıştırıldığı malumlarınızdır. Bu nedenle uzman jandarmaların "jandarma yardımcı astsubay" olarak isim ve statülerinin değiştirilmesi yönünde bir çalışma bulunuyor mu? Bunları özellikle önemine binaen vurgulamak ve bugüne kadar yapılan eksikliklerin düzeltilmesi için gündeme getirdim.
Değerli Komisyon üyeleri; AK PARTİ iktidarının bir türlü üstesinden gelemediği; hatta, her geçen gün daha da kötüye götürdüğü ekonomi, tarım, işsizliğe ek olarak, bunca personele ve ekipmana rağmen sonuç alamadığı bir başka konu da kadın ve çocuklara cinsel istismar, tecavüz olayları ile cinayetlerdir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili birimlerin konuya hassasiyetle eğilmesini sağlamak ve bu ölümleri en aza indirmek için STK'lerle koordineli bir biçimde tüm bakanlıkları, tüm mekanizmaları harekete geçirerek kadınların ve çocukların haklarını korumak devletimizin görevidir.
Adalet Bakanlığı verilerine göre, 1 Ocak 2002 yılından 31 Aralık 2019 tarihine kadar geçen zaman dilimi içerisinde 7.089 kadın ne yazık ki erkekler tarafından öldürülmüştür. Bu ölümlerin önüne geçilememiştir.
Yine Adalet Bakanlığının yayımladığı 2019 yılına ait adli istatistiklere göre, geçen yıl Türkiye'de "cinsel dokunulmazlığa karşı suç" kapsamında 49.057 dava açılmıştır ve bunların 22.689'u yani yarıya yakını çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarıdır.
Adalet Bakanlığının açıkladığı istatistikler 2012-2019 yılları arasında ceza mahkemelerinde çocukların cinsel istismarı suç ve karar sayılarını veriyor. Buna göre, 2012'de çocuğun cinsel istismarı davalarında suç sayısı 17.589'du, 2019'da bu sayı 22.689'a çıktı yani tüm gayretlere rağmen artarak devam eden bir trend var.
Evet, konuşacak konu oldukça çok fakat zamanımız kısıtlı olduğu için Suriyeliler konusuna girmiyorum.
Bakın, burada değinmeden geçemeyeceğim bir başka konu da şudur: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmak uğruna ülkemizde bir ilk yaşanmıştır; teröristbaşının kardeşi, kırmızı bültenle aranan, 74 Mehmetçik'imizi şehit ederek o mübarek kanlarını hâlen pis ellerinde taşıyan Osman Öcalan'ın, iktidar lehine açıklama yapmak üzere TRT televizyonunda canlı yayına çıkarılmasına göz yumulan bir ülke hâline getirildik. Milletimizin aklıyla dalga geçer gibi en üst perdeden "Ben kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum." diye açıklama bile yapıldı bu ülkede. Bu öyle kolayca geçiştirilebilecek bir şey değildir kıymetli arkadaşlar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Anayasa'dan haber ver sen!
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Büyük Türk milleti, demokrasiye güven duyulan ve taviz vermeden güçler ayrılığı ilkesine bağlı güçlü parlamentonun tesis edildiği, her kesimin adilane hizmet aldığı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim sistemini hak etmektedir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çulhaoğlu, normal süreniz tamamlanmıştır, bir dakika ek süre veriyorum.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım, hemen bitiriyorum.
Cenab-ı Allah'ın, ülkemizin güvenliği, bütünlüğü için gece gündüz demeden kahramanca görev yapan tüm güvenlik güçlerimizin güçlerini artırmasını, muvaffak eylemesini diliyorum.
İYİ PARTİ olarak, İçişleri Bakanlığı bütçesine olumlu oy vereceğimizi ifade ediyor, Bakanlık bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Heyetinize saygılarımı sunuyorum.