| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .02.2015 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Şimdi, değerli arkadaşlarım, burada 3 sendikamızın; TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK'in başkanlarının ortak mutabakatı ve protokolü var. Bu protokole göre yapılan düzenleme eksik bir düzenleme. İlk önce onu söyleyelim. Çünkü biz bu yasayı daha önce çıkmadan da defalarca ikaz ettik. Dedik ki yapmayın, etmeyin. Bu sendikaların, daha önce yetkisi olan sendikaların yetkisiz duruma düşmesini getirir diye hem Mecliste hem alt Komisyonda hem üst Komisyonda ve yaşamın bütün alanında ifade etmeye çalıştık ancak dikkat ederseniz bu Komisyonumuzda ve bundan önce Plan Bütçe Komisyonunda bu maddenin yürürlük tarihi defalarca ertelenmiştir. Böyle bir yara bu. Yine bir pansuman tedavisi, yine yapay bir geçiştirmeyle öncelikle daha önce -bunun altını çizerek söylüyorum, herkesin ve bu Komisyonun bilmesini istiyorum- yapay olarak bu süreci onarıyor şimdi.
Sendikalar, o 7 tane sendika var. Eğer zaten aşılmasa bu sendikaların yaptığı, yapacağı toplu iş sözleşmeleri hakkı elinden alınıyor. Özellikle de 7 sendikamızla ilgili daha önce yetkili olan yerler için sorun gideriliyor bu düzenlemeyle. Ama bu sendikalara şu söyleniyor: "Ya kardeşim, biz sürekli süre uzatımı yapıyoruz, siz de barajı aşın." Böyle bir sorgulanma içinde sendikalar. Yani diyor ki sendikalara: "Kardeşim biz her türlü imkânı tanıyoruz, bakın, size kaçıncı defa uzattık ama siz niye sürekli geliyorsunuz önümüze, barajı aşmıyorsunuz?" diye bir sorgulama yapılıyor. Oysa bu sendikalarımızın barajı aşabilmesi için yeni örgütlendikleri iş yerleri içinde çağrı yapması gerekiyor. Şimdi, eskiden örgütlü oldukları yerler için çağrı yapma hakkı veriliyor, iki yıl müddet boyunca şimdi. Eskiden örgütlü oldukları yerler için diledikleri zaman bu iki içinde çağrı yapma hakları var ama yeni örgütlendikleri iş yerleri için çağrı yapma hakları yok, bir ayla sınırlı bu. Şimdi, diyelim ki şu anda ellerinde varsa bir aylık zaman dilimi, bir aylık zaman diliminde yeni iş yerleri için çağrıda bulunacaklar ama bir ay sonra -bunun altını çizerek söylüyorum Komisyon Başkanımıza, Komisyon üyelerimize, buradaki bütün yetkililere ve ilgililere- bu sendikaya gelseler, yeni iş yerinde örgütlenseler diyecekler ki: "Hayır, sizin bu yeni yerler için yetki başvuru hakkınız yoktur." Şimdi, bir taraftan hem denilecek ki "Barajı aşın..." Niye gelir işçiler sendikaya? "Sosyal haklarım daha da iyileşsin." diye gelir. "Ücret, reel yaşantım, standartlarım daha iyileşsin." diye gelir. E, peki, gittiği sendika? Gittiği sendika diyor ki: "Benim yeniden bu çağrıyı yapma hakkım yok çünkü benim elimde bir aylık bir yetkim vardı, o geçti, iki yıl sonra ben eğer sendika olarak barajı aşarsam gelin." Şimdi, bu -altını çizerek söylüyorum- Anayasa'ya aykırı bir durum. Şimdi, biz bunu Anayasa Mahkemesine taşıdık, Anayasa Mahkemesi de dedi ki... Tam bu süreçler görüşülürken bir kurnazlık yaptı Bakanlık -altını çizerek söylüyorum- daha önce yüzde 3 olan oranı yüzde 1'e indirdi. Yüzde 1'e inince Anayasa Mahkemesi Bakandan görüş aldı "Efendim, bu yüzde 3'lük sorun kalktı, biz bunu yüzde 1'e indirdik." dedi. Hâlbuki zaten aşılamayan yüzde 1. Dolayısıyla, biz niye buna evet dedik? İlk önce ben söyleyeyim: Sendikal tarihimde, bugüne kadar verdiğim bütün mücadelede buna asla onay vermeyen bir insanım ama burada bu sendikaların kapatılmaması adına, yaptıkları toplu iş sözleşmesinin bundan sonra engellenmemesi adına, oradaki işçilerin mağdur kalmaması adına hem konfederasyon başkanları hem konfederasyon yönetimleri ve ilgili sendika başkanları sürekli buradalar -şu anda burada arkadaşlarımız, bu sorunla karşı karşıya olan sendika başkanlarımız burada- onların baskısı nedeniyle kabul etmeyeceğimiz bir yaklaşımı hem bu anlamda görüşmeyi kabul ettik hem de oylamada da evet oyu kullanacağız, bunun da altını çizerek söylüyorum. Fakat, Bakan bir söz verdi Zonguldak'ta olduğu gibi. "Bu süre içinde Meclis gündemine gelinceye kadar özellikle bu konuda bazı çalışmalar yapılabilir." denilebiliyor. Bu konuda bazı milletvekillerine de tersi kulisler yapıldığını biliyorum. Keşke o milletvekilleriyle bunları konuşabilsek, görüşebilsek. Burada önemli bir haksızlığa da -umuyorum ve diliyorum- Mecliste son veririz. Ama bu aslında bir nefes alma süreciyle ilgilidir. Uzun vadede, sendikal hareketin geleceğini tamamen yok eden bir düzenlemedir. Yine, kısmi bir çözümdür. Bu kısmi çözüm olsa bile, sırf sendikaların ve işçilerin mağdur bırakılmaması adına evet diyoruz.
Teşekkür ederim.