| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2020 |
AHMET KILIÇ (Bursa) - Sayın Bakanım, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İçişleri Bakanlığımızın 2021 yılı bütçe görüşmelerinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Sözlerime başlamadan önce, ülkemizin güvenliği için canla başla, gece gündüz demeden terörle mücadeleden asayiş hizmetlerine kadar milletin huzur ve emniyetini sağlamak için şehit düşmüş, gazi olmuş tüm vatan evlatlarından Allah razı olsun diyorum. Şehitlerimize rahmet, sağ olan gazilerimize acil şifalar diliyor, minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Onların aziz hatıralarını yüceltmek için sürekli çalışacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum.
2016 yılında yaşanan hain darbe girişimi sonrası, devletimizin birçok kademesinde çalışmaları yavaşlatan, veri akışını durduran ve yanlış yönlendirmeler yapan satılmış, hain FETÖ uşaklarının temizlenmesi sonucu, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dirayetli duruşu ve Sayın Bakanım, sizlerin özverili ve azimli çalışmalarınızla birlikte yurt içinde ve yurt dışında yapılan operasyonlar sonucu hain terör örgütü PKK ve PYD'ye ait birçok kamp, gıda ve mühimmat depoları etkisiz hâle getirilerek terörle mücadelede ne kadar kararlı olduğumuzu bir kez daha net bir şekilde göstermiş olduk. Bu gayretli çalışmalar sonucu, son dört yılda yalnız ikna yöntemiyle 832 kişi getirilmiş, kendiliğinden teslim olanlarla birlikte bu sayı 1.856 olmuştur; örgüte katılım ise 5 bin'li rakamlardan her geçen yıl ciddi manada azalmaya ve düşmeye devam etmiştir. Azmimiz ve mücadelemiz terör illeti bitene kadar durmadan devam edecektir.
Şimdi, terörle mücadele dediğimizde Meclisteki partilerden tüyleri diken diken olanlar var. Bu partinin sosyal medya paylaşımlarına baktığımızda, gerçekten ülkenin bütününü temsil eden, ülkenin refahı ve geleceği için mücadele eden bir siyasi parti olduğunu düşünebilirsiniz. Sosyal medyada o attıkları onlarca şirinliğe, insanların gözlerini boyamak için giriştikleri türlü sinsiliklere kimse artık aldanmıyor. Şimdi, bu arkadaşlar, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde hain terör örgütünün katlettiği binlerce kadınımızı görmezden gelerek sanki hiçbir şey olmamışçasına "Kadına şiddete hayır!" derler; terör örgütünün yüzlerce öğretmeni -başta Aybüke öğretmenimiz ve Necmettin öğretmenimiz olmak üzere- şehit etmelerini unutmuşuz gibi atanamayan öğretmenlerin problemlerinden bahsederler ve bir şekilde de samimiyetsizliklerini gösterirler.
Demin burada Kürt düşmanlığından bahsetti bazı hatipler. Şunu bilmelerini isterim: Kürtler bizim kardeşimizdir. Bizim düşmanımız, Kürtlerin çocuklarını dağa kaçıranlardır. Bizim düşmanımız, Kürtleri haraca bağlayanlardır. Bizim düşmanımız, Kürt işçileri şehit edenlerdir.
Sayın Bakanım, Bakanlığımızca, ayrıca, halkın güven ve refahının en üst seviyede durması için, çalışmalarına devam eden kolluk kuvvetlerimize taze kan ve destek olması amacıyla görevlendirilen çarşı ve mahalle bekçilerimiz gerçekten son derece önemli işler yapmıştır. 2018 yılı Eylül ayından Haziran 2020'ye kadar 81 ilde önemli asayiş olaylarında son derece güzel sonuçlar elde etmişlerdir. Özellikle 4.862 hırsızlık olayına müdahale edilmiş, bunun yanı sıra 1.219 kayıp çocuk bulunarak ailelerine teslim edilmiş. Bu nokta anne ve babalar için son derece kıymetli. 18 yaş üstü de 3.956 kayıp şahıs bulunmuş, yine yaklaşık yirmi iki aylık sürede 75.753 aranan şahıs hakkında da işlem yapılmış, 276.832 gram uyuşturucu madde ile 82.918 adet hap da ele geçirilmiştir.
Güvenlik kaynaklarımız da bekçilik uygulamasının belki de en büyük etkisini evdeki hırsızlık vakalarındaki sayıların azalışından dolayı bizlere sundu. Ülke genelinde evdeki hırsızlık vakaları ortalama olarak günlük 2017'de 281, 2018'de 202, 2019'da 171 iken 2020 yılının ilk aylarından itibaren geçen döneme göre yüzde 24 azalış göstermiştir. Bu noktada verilerle beraber yapılan uygulamanın ne kadar yerinde olduğu ortaya konmuştur.
Yine, bu yılın mart ayında başlayan ve uluslararası bir kriz durumunun yaşandığı Covid-19 salgını ülkemizde Cumhurbaşkanlığımız ve bakanlarımız koordinasyonunda dünyanın hayranlıkla izlediği bir şekilde kontrol altına alınarak koordinasyonlu bir şekilde devam etmiş ve salgının etkisinin kırılmasıyla alakalı çalışmalar sürdürülmüştür. Valilik ve kaymakamlıklar koordinasyonunda oluşturulan Vefa Sosyal Destek Grupları büyük vefa örneği göstermiştir. 65 yaş ve üstü kronik rahatsızlığı bulunanların emekli maaşından gıdaya, ilaçtan hijyen malzemesine kadar tüm ihtiyaçları Vefa Sosyal Destek Grupları tarafından temin edilmiştir. Bu çalışmalar kapsamında koordinasyon bozulmadan tüm vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek adına gerek kolluk kuvvetlerinin gerekse devlet memurlarımızın ve sivil toplum örgütlerimizin özverili çalışmalarıyla pandemi koşulları gözetilerek hizmetlerin aksamadan sürdürülmesi sağlanmış ve ülkece birlik olduğumuz takdirde aşamayacağımız bir sıkıntı olmadığı bir defa daha gün yüzüne çıkmıştır. Buradan sizlerin huzurunda Vefa Sosyal Destek Gruplarında görev alan tüm çalışanlarımıza da bir kez daha teşekkür ediyorum.
2020 yılında ülke olarak maalesef doğal afetlerin devamlılığı sonucu Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığımızın önemini bir kez daha anlamış olduk. Deprem kuşağında olan ülkemizde, özellikle bu yıl gerçekleşen Elâzığ, Malatya ve İzmir depremlerinde devlet halkının her zaman yanında olduğunu göstermiş, bakanlarımız olayların hemen ardından olay yerlerine intikal ederek bizzat yapılan çalışmaların başında durmuştur. Türkiye'nin afete müdahale kapasitesi en gelişmiş ülkelerle eş değerdir. Acı tecrübelerle edindiğimiz bu süreç bizi daha da güçlendirmiş ve inşallah atılacak adımların daha da hızlandırılmasına vesile olmuştur. Sadece ulusal çapta değil, uluslararası alanda da birçok başarılı operasyona imza atan AFAD Başkanlığımız dünyanın en uzak köşelerinde dahi yaşanan afetlere duyarsız kalmamış, kaliteli, profesyonel ve alanında uzman personeliyle, teknolojik ekipmanıyla Haiti'den Japonya'ya, Şili'den Myanmar'a kadar yardım elini uzatmış, Libya, Tunus, Mısır ve Suriye gibi yaşanan toplumsal olaylarda dünyanın takdirini kazanan tahliye ve insani yardım operasyonlarını başarıyla gerçekleştirmiştir, Türkiye'nin yardımseverliğini ve merhametini de uluslararası kamuoyuna göstermiştir.
Yine, Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, göç alanında yaptığı politika ve stratejileri uygulamak, bu konularla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak, yabancıların Türkiye'ye giriş ve Türkiye'de kalışları, Türkiye'den çıkışları ve sınır dışı edilmeleri, uluslararası korunma, geçici korunma ve insan ticareti mağdurlarının korunmasıyla ilgili iş ve işlemleri yürütmek üzere İçişleri Bakanlığına bağlı olarak kurulmuştur. Doğu ve batıyı birbirine bağlayan jeopolitik konumu sebebiyle göçmenlerin uğrak noktası hâline gelen ülkemiz, bu problemle de en iyi şekilde mücadele edebilmek için göç konusunda da etkin politikalar uygulayabilmek adına 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çıkarmıştır. Bu kanunla, etkin bir iltica ve göç yönetimini sağlam bir yasal zemine oturtarak göçmenlerin ve uluslararası koruma arayanların haklarının teminatı oluşmuş, göçmen ve mülteci haklarının yasal çerçevesi uluslararası standartlara uygun hâle getirilmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi: "Sınırlarını tel örgülerle kapatıp geçmeye çalışan herkesi ölümle tehdit eden bir medeniyetin geleceği olamaz." Sınırlarına giren göçmenlerin paralarına, ziynet eşyalarına hatta çocuklarına el koyan, onları din değiştirmeye zorlayan bir medeniyetin insanlığa söyleyecek sözü kalmamış demektir. İşte, kültürümüzün ve medeniyetimizin bizlere aşıladığı insan sevgisi, ülkemize gelen göçmenlere karşı davranışlarımızı da bu şekilde etkilemiştir. Türkiye'nin göçmenler konusunda başı ne kadar dikse, kendilerini gelişmiş, modern ve çağdaş olarak tanımlayan ülkelerin bu konudaki sicilleri bir o kadar da karanlıktır.
Sayın Bakanım, uyuşturucuyla ilgili mücadele konusunda da son derece güzel gelişmeler ortaya çıkmıştır. Dünyanın pek çok ülkesi uyuşturucuyla mücadelede ciddi manada adımlar atsa da bu konuda başarılı olmamıştır ve bazı ülkeler bunları, uyuşturucu kullanımını serbest bırakmıştır. Ama bugün Bakanlığımızın gayretli ve paydaşlarla beraber yürüttüğü çalışmalar neticesinde olumlu sonuçları görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Bursa'da biz, Narkotik Masamızın yetkilileri ve bu konuda gönüllü sivil toplum kuruluşlarımızla toplantılar yaptık. Hakikaten, olayın sadece bir asayiş boyutu olarak değil de tüm manasıyla değerlendirilmesi gerektiğiyle alakalı bu güzel yaklaşımı da Bakanlığımız sergiliyor. Bu noktada da ben tekrar teşekkür ediyorum.
Son olarak, bu ülkeye hizmet, ülkenin dağlarında teröristin değil, bu ülkenin evlatlarının varlığı için çabalamaktır. Bu ülkeye hizmet, 14 yaşındaki çocukları siyasi partinin arka kapısından dağdaki teröristlere meze yapmak değildir. Bu ülkeye hizmet, Sayın Bakanım, sizin de ifade ettiğiniz gibi Hakkâri'nin, Şırnak'ın, Mardin'in çocuklarına mağara kovuklarını değil, üniversiteleri layık görmektir. Ne mutlu ki bizlere, bu ülkenin evlatları terör örgütlerinin ve onların maşalığını yapanların tüm olumsuz çaba, gayretlerine rağmen muvaffak olamadılar ve olamayacaklar da. Bugün, Hakkâri'de Türkiye Rafting Şampiyonası yapılabiliyorsa, bugün çocuklar siyasi partilerin arka kapılarından dağa götürülemiyorsa, bugün Türkiye'nin doğusu, batısı fark etmeksizin her şehrinde huzur ve güven varsa bunun en önemli sebebi terörle, uyuşturucuyla yapılan amansız mücadeledir. Bu noktada, bu ülkenin tüm kahraman evlatlarına şükranlarımızı sunarken dağda, ovada, her bir olayda, afette anında orada bulunan devletin müşfik yüzünü gösteren Sayın Bakanım sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.