| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2020 |
BEDRİ SERTER (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakan, öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin iç huzur ve iç barışını sağlama görevi olan Bakanlığınızın bütçesi şimdiden hayırlı olsun.
Bugünkü konuşmanızı çok dikkatle dinledim. Önemli bazı noktalar dikkatimi çekti. Ülkemizde bulunan 4 milyon 800 bin yabancıdan söz ederken -aslında, tabii ki, senelerdir ülkemizde olan bir nüfus bu- bu kişilerde hastalık görülmediğinden söz ettiniz, acaba yanlış mı anladım? Bunu hangi vesileyle bizimle paylaştınız? Günlük vaka sayısının 30 binlere geldiği bir ülkede bu nasıl mümkün Sayın Bakanım? İçişleri Bakanı olarak sizin, Sağlık Bakanının ve Hükûmetinizin 11 Marttan beri yaptığınız konuşmalar, ortaya koyduğunuz söylemler, tüm eylemler, çıkardığınız genelgeler, Hükûmetiniz tarafından yapılmış her şey Sağlık Bakanının dünkü konuşmasından sonra gerçekliliğini yitirdi, sorgulanmaya başlandı. Partimizin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Grup Başkan Vekillerimizin, sağlık konusunda uzman milletvekillerimizin ve Büyükşehir Belediye Başkanlarımızın ısrarlı söylemleri ve ortaya koydukları gerek politikalar gerekse rakamlar sonunda dün, Sağlık Bakanı doğruyu söylemek zorunda kaldı. Zaten Hükûmetinize pek çok konuda inanç kalmamıştı, bu saatten sonra hiç kalmadığı artık net ve belirgin bir gerçek olarak da ortaya çıktı. Siz de Hükûmetin içinde yetkin, sorumlu ve siyaseten güçlü gözüken bir bakan olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz? Halka en çok güven vermesi gereken bir İçişleri Bakanı olarak, bu saatten sonra bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Yine, bizlere -hatırlatmak istiyorum- 10 Nisan Cuma akşamı saat 22'de "Gece yarısı itibarıyla sokağa çıkmağı yasağı var." dediğinizi, halkımızı bir topan ekmek peşinde koşturarak kalabalıklar oluşmasını sağladığınızı hatırlatmak isterim ve sorarım size: Hastalığın yayılması noktasında sorumlulardan biri olduğunuzu düşünüyor musunuz? Sonrasında da yaptığınız bir hareketle, bir ileri iki geri, mektubunuzu geri almak zorunda kalmıştınız. Çok samimi soruyorum, bir vatandaş gibi: Son bir yılda Türkiye'de yaşanan büyük sağlık krizinin başta Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı olarak siz ve Sağlık Bakanı tarafından yanlış yönetildiğini kabul ediyor musunuz? Çünkü dün akşam Sağlık Bakanı bu gerçeği kabul etti.
Sayın Bakan, yine konuşmanızda 2014-2016 yılları arasında sanki bu ülkede İçişleri Bakanı yokmuş, Hükûmet yokmuş gibi bir hava oluşturdunuz ve sanki bütün İçişleri Bakanlığına dayalı işlem, yatırım ve hizmetler 2016'dan sonra, sizin göreve geldiğiniz dönem itibarıyla gerçekçi bir yapıya oturmuş gibi bir çerçeve çizdiniz. Oysaki cumhuriyetin kurulduğu devlet idaresinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir kamu idaresinin devlet kurumunun kadrolarıyla, uzmanlarıyla var olduğunu biliyoruz.
Bu çerçevede, cumhuriyet sevdalısı, milletini seven, bayrağını seven ve canı pahasına Türk milletini korumak için görev yapan Emniyet teşkilatı mensuplarına, Jandarma teşkilatı mensuplarına, görevlerini harfiyen yerine getiren arkadaşlara teşekkür etmeyi de ihmal etmemem gerektiğini bilerek teşekkür ediyorum. Bunu da başta yurttaşlık ve Cumhuriyet Halk Partililik bilinciyle söylediğimi belirtmek istiyorum. Parti olarak ana amacımızın Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarını bir bütün olarak korumak ve hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamamasını sağlamak olduğunu biliyoruz. Dört bir tarafı bazen ateş çemberi olan vatanımızı da akıllı, ince ve diplomatik bir felsefeyle herkesin kendini içinde hissettiği, hiç kimsenin kendisini dışlanmış hissetmediği, ötekileştirilmiş hissetmediği bir bakış açısıyla ve ruhla korumak partimizin temel ilkelerindendir. Bu nedenle, Cumhuriyet Dönemi'nden bu yana ülkemizin köklü kuruluşları olan Türk Silahlı Kuvvetlerini, Emniyet teşkilatımızı bir kenara koyup, kamuoyuna çok fazla paylaşılamayan bir Cumhurbaşkanı kararnamesiyle büyükşehirlerde Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurma kararı nereden çıktı? Nasıl bir karardır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Serter, sürenizin sonuna geldiniz, lütfen toparlayın.
BEDRİ SERTER (İzmir) - Az kaldı Sayın Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Beş dakika olanlara ek süre vermiyorum biliyorsunuz, lütfen toparlayın.
BEDRİ SERTER (İzmir) - Hemen bitiriyorum.
Bunu bir yere koyamıyorum Sayın Bakan. "Yurtta barış, dünyada barış." felsefesiyle hareket eden ve Kurtuluş Savaşı'nı hep birlikte kazanmış Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşları, sizden iç barışa ve iç huzura katkı koymanızı beklemektedirler.
Saygılar sunuyorum, teşekkür ederim.