| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2020 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum, Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, çok saygıdeğer Bakan Yardımcılarımız, kıymetli milletvekillerimiz, çok değerli basın mensuplarımız; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.
Sayın Bakanım, bütçenizi takip ettim, gerçekten çok güzel bir sunumdu. Zaten biz, uygulamalı olarak da sizin performansınızı sahada görüyoruz; kâh bir kepçe üzerinde veya bir askerî birlikte ya da deprem bölgesinde görüyoruz veyahut da bir uygulama noktasındasınız; kısacası, vatandaş devletine nerede ihtiyaç duyuyorsa siz oradasınız. Biz sizin bu hâlinizi çok seviyoruz; Allah var, milletimiz de seviyor. Sizinle gurur duyuyoruz çünkü siz Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte dosta güven, düşmana korku veriyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğindeki Türkiye'de terörün kökünü kazıyorsunuz, bizi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını mutlu ediyorsunuz, bu anlamda sizlere müteşekkir olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
30 Ekimde İzmir'de bir deprem yaşadık. Dolayısıyla ben AFAD'la ilgili de bir iki cümle ifade etmek istiyorum. Dünyanın en vicdani ve en duygusal vazifesini icra eden AFAD ekibimiz İzmir ve çevresinde meydana gelen bu depremde gerçekten üzerine düşeni yaptı ve göğsümüz kabardı ve AFAD'ın önemini bizler bir kere daha anlamış olduk. AFAD afetten önce, afet anında ve sonrasında hayatın her alanında olan gurur vesikası bir kurumumuz. Depremden çığ felaketlerine, selden yangına, kazadan pandemiye kadar kısacası her alanda var olan ve bizim de gurur duyduğumuz bir kurumumuz. Bu vesileyle ben, başta size ve sizin nazarınızda kıymetli bakan yardımcılarına ve özellikle o deprem sürecinde bizimle olan İsmail Bey'e, AFAD Başkanımıza ve emeği geçen bütün ekibinize, bütün personelimize İzmirli hemşehrilerim adına en kalbî şükranlarımı arz ediyorum. Ayrıca, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarındaki kahraman güvenlik görevlilerimizden ve mülki idarelerimizden görevleri başında şehit olanlara, 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize de şifalar diliyorum.
Özellikle, büyüyen güçlü Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonunu destekleyici faaliyetleriniz ve çalışmalarınızdan ötürü yine başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere size ve ekibinize bir kere daha teşekkür ediyoruz.
Enerjinin ve nüfusun yoğun ve hareketli olduğu bir alanda yaşıyoruz, özellikle vekâlet ve ticaret savaşlarının çok yoğun yürüdüğü bir zemindeyiz. Çevremiz terör, radikalleşme, yasa dışı göç, insani krizler, çevre sorunları gibi ciddi sınamalarla çevrilidir. Türkiye, etrafındaki ateş çemberinin içerisinde bölgesel ve barış tesisi için çaba göstermektedir. Biz, yönetim sistemimizi "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." prensibine göre oluşturmuşuz, inancımıza göre de insan eşrefimahlukattır yani yaratılmışların en şereflisi, en hürmete layık olanıdır. İnsana değer vermeyen, adaleti ve güvenliği sağlamayan bir sistemin de başarılı olma şansı yoktur. Bizim hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, iç işlerinde gözümüz yoktur. Biz, sadece kendi millî güvenliğimizi, kendi vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamaya, aradan da bölgemizin ve gönül coğrafyamızın istikrar ve huzur içerisinde olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Suriye'de DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesi Türkiye. Tek başına bırakılmamıza rağmen bugüne kadar 9 bine yakın yabancı terörist savaşçı yakaladık ve ülkelerine geri gönderdik. Çatışma bölgeleriyle bağlantılı olduğunu tespit ettiğimiz yaklaşık 100 bine yakın kişinin ülkemize girişlerini engelledik. Ülkemiz üzerinden çatışma bölgelerine geçişleri engellemek için olağanüstü bir çaba sarf ettik.
Diğer yandan, bir dönem teröristlerin cirit attığı bölgeleri güvenli hâle getirerek 411 bini aşkın Suriyeli kardeşimizin memleketlerine sağ salim dönmelerini sağladık. Tabii ki, olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz ortada; devletiyle, iş dünyasıyla, işçisiyle, genci ve yaşlılarıyla, kadını ve erkeğiyle, 83 milyon olarak hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Olağanüstü dönemler olağanüstü çabalar gerektirir, dünya ve ülkemiz işte böyle bir dönemden geçiyor. Salgının bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına, dikkatimizi ve enerjimizi dağıtmasına fırsat vermemeliyiz. Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle nice badirelerden geçtik; inşallah, bundan da birlikte geçeceğiz.
AK PARTİ, on dokuz yıldan beri Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kesintisiz bir şekilde devam ettirdiği reform ve değişim odaklı siyasetini yeni gelişmelere ve yeni ihtiyaçlara uygun bir şekilde sürdürmekte kararlıdır. Milletimiz neyi bekliyorsa, neye ihtiyaç duyuyorsa ülkemizin hedeflerine ulaşması için AK PARTİ onu yapmıştır ve yapmaya da devam edecektir. Bizim demokrasiden, insan haklarından, hukuktan, adaletten, özgürlüklerden yana en küçük bir sıkıntımızın olmadığının ispatı on sekiz yıllık iktidarımız ve geçmişimizdir. Ülkede hangi kesimin ne sıkıntısı varsa hepsini de birer birer biz çözdük; asırlık talepleri, sıkıntıları, asırlık ihmalleri ortadan biz kaldırdık. Biz bu millete hizmet için varız, biz bu millete barış için geldik; nerede terör varsa, nerede terörist varsa bunların kökünü de inşallah biz kazıyacağız. Ayrıca, teröre bulaşmamış olması şartıyla biz hiç kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik; tam tersine, terörden meşru siyasete geçiş yolunu açmak için her yolu denedik, her fedakârlığı biz yaptık. Bu fırsatı heba etmiş olmasına rağmen, bölgedeki insanlarımızla gönül bağımızı güçlendirerek ülkemizde yepyeni bir dönem başlattık.
Bizler, Anayasa'dan yasalara kadar her alanda köklü mevzuat değişiklikleri yaptık. Ülkemizin gücünü ve itibarını artırarak Türkiye'yi dışardan yazılan senaryoların yörüngesinden çıkardık. Sadece hak ve özgürlük alanlarını genişletmekle kalmadık; yaptığımız yatırımlar ve getirdiğimiz hizmetlerle yılların ihmallerinin ürünü olan geri kalmışlık zincirini de bu şekilde kırdık. İnşallah, milletimizle birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bütün hedeflerimize hep birlikte ulaşmış olacağız.
Evet, değerli milletvekilleri, bir hatibimiz özellikle bazı yerlere selam göndermişti, ben de ona cevaben şunları ifade etmek istiyorum: Terör örgütü tarafından evlatları zorla dağa kaçırılan, göz göre göre ölüme sürüklenen, tecavüze uğrayanların annelerine ve babalarına da selam gönderdiniz mi? Yıllarca terör örgütünün baskısı sebebiyle ailesini koruyamayan, evini geçindiremeyen, huzurla ve güvenle hayatını sürdüremeyenlere selam gönderdiniz mi? Terör örgütünün sırf kendisine destek vermediği veya devletin yanında olduğu için öldürdüğü, haraç aldığı, evlatlarına tasallut ettiği, hayatını kararttığı kardeşlerimize selam gönderdiniz mi? Terör örgütü tarafından alçakça katledilen Aybüke öğretmenlerin, Necmettin öğretmenlerin, Mustafa öğretmenlerin, daha binlerce asker, polis, korucu ve farklı mesleklerden kamu görevlilerinin annelerine, babalarına, çocuklarına selam gönderdiniz mi? Daha beş altı yıl önce çukur eylemleri ve 6-8 Ekim olaylarında sergilenen rezilliklerden dolayı kayba uğrayanlara selam gönderdiniz mi? Yasin Börü aklınıza geldi mi, onlara hiç selam gönderdiniz mi? Varsın onlar sizin aklınıza gelmesin. Büyük bir millet, güçlü bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunların hesabını inşallah sordu ve teker teker de soracak.
Sayın Bakanım, biz sizi gerçekten çok seviyoruz. Bütçenizin hayırlı, bereketli ve uğurlu olmasını temenni ediyor, bir kere daha sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum.