| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .02.2015 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Bir örnek verebilir miyim arkadaşlar?
Sayın Tamer, bir okul düşünün. Okulu açtınız. Öğretmenleriniz var. Sonra bir sıkıntı oldu öğretmenlerde, dediniz ki: "Benim 5A sınıfıma matematik dersi verecek bir öğretmen gelsin dışarıdan." "Aa fen bilgisi de gitti. Bir tane de fen bilgisi öğretmeni gelsin dışarıdan. Faturasını bana kessin, okula, ben de bunu gideyim halledeyim."
MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Öğretmenle ilişkisi yok ki bunun. Örnek yanlış.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Niye yanlış olsun?
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Atıcı, farklı örnekler veriyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hayır efendim. Aynı şekilde siz bir hastanede falanca bölüm yok iken diyorsunuz ki: "Gel kardeşim, bu bölümün işlerini..."
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Öyle bölüm yokken olmaz işte, onu söylüyoruz size.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Efendim, bakın, bölüm de açabilir, gelir hizmet de sunabilir.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Açamaz. Sağlık Bakanlığı müsaade etmez. Sayın Atıcı, sen de biliyorsun bunu.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sağlık Bakanlığı müsaade ediyor.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Edemez Sağlık Bakanlığı. Müsaade etmediği bir doktor bir hastanede çalışamaz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Arkadaşlar, konuyu bilin, iyi bilin.
Bakın, "kanuna aykırı olmayacak şekilde" diye yazmış zaten. Biz burada kanunu konuşmuyoruz. Yazmışsınız. Burada sorun yok. "Kanuna aykırı olmayacak şekilde" yazmışsınız zaten. Benim konuştuğum o değil. Benim konuştuğum vatandaşa sunulan sağlık hizmetidir. Sağlık hizmeti bu şekilde sunulmaz. Sunulmamalıdır.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Taşeron doktor verdiği zaman daha az mı bir hizmet verecek veya baştan sağma mı bir hizmet yapacak? Böyle bir şey yok.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Demin çantayla gezen doktora itiraz ettiniz.
Bakın "çantasını alan doktor" dedim, nasıl zıpladınız değil mi ayağa?
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Onu yakıştıramayız hiçbir doktora.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Tamam ama...
Bakın, biz, bunları iş yeri hekimliği için de söylemiştik. O da hekimdi. Dedik ki: "Olmaz." Siz o zaman "Olur." dediniz. Şimdi doktorlar çantasını alıyor bir o iş yeri bir bu iş yeri gezip denetim yapıyor. Çantasıyla beraber on iş yerini denetliyor. Oldu sayenizde. Bu da böyle, aynı şey.
Bakın, arkadaşlarım orada. Bir doktor birden fazla hastaneye hizmet sunabilir. Bir ameliyatı yapar, fatura verir. Gider öbür hastaneye, bir ameliyat yapar...
İSMAİL TAMER (Kayseri) - O kanunun içinde var. Sayın Atıcı, onu yapamıyor diyoruz işte.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Bakın, bunu yapabiliyor.
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) - İki üç hastanede çalışabiliyor. Yapıyor. Bugün de yapıyor onu.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yapıyor Hocam. Ama bunu kanuna getirdiğiniz zaman, Türkiye Büyük Millet Meclisi buna ortak olmuş oluyor. Ben yapılmıyor demiyorum. Yeni bir şey getiriyorsunuz demiyorum. Mevcut olan sistemi siz kanuna dercediyorsunuz, kanun çıkarıyorsunuz. Mevcut olan sistem zaten sakat, bir de kanuna dercediyorsunuz. Ayrıca, bu da yetmiyor...
Bakın, deminden beri doktorların kazanacağını söylüyorsunuz. Ben de size diyorum ki: "Hayır, bu uygulama özel hastanelerin kazancı içindir. Öyle olmasaydı bunu 2008'e kadar geri götürmezdiniz. Bunun doktorla bir ilgisi yok."
Sayın Tamer, madem öyle bugünden başlasın hadi. Yayınlandığı tarihten itibaren başlasın. Var mısınız? Mademki doktoru ilgilendiriyor. Yapmayın.
Bu, doktorla doğrudan ilişkili bir şey değil Sayın Hocam. Hem sağlık sistemi rezil ediyor hem de daha önce sigortalı mı, BAĞ-KUR'lu mu, ihtilaftan çıkan cezaları 2008'e kadar geri götürdüğünüz için özel hastaneleri kurtarıyorsunuz. Bunu böyle yapıyorsunuz.
Bakın, bir sonraki öneriniz Sayın Hocam, 2008'de yürürlüğe giriyor. Yapmayın. Biz burada gerçekten faturayı konuşmuyoruz Hocam. Ben hakikaten anlamıyorum faturadan ama buraya bir şey yazmışsınız...
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) - Faturayı söylememdeki neden, resmiyete dökmek.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Zaten resmî ama kanuna döküyorsunuz. Sorun burada.
Şimdi, SGK bir sorun çıktığında sorumlu iken şimdiden itibaren diyecek ki, "Kardeşim, Meclis kanun yapmış, bana ne. Milletvekilleri el kaldırmış, bana ne." Bunu yapmayalım. SGK bize benzesin. Biz doğru iş yapalım, biz doğru kanun çıkaralım, bütün kurumlar bize göre şekillensinler. Doğru kararı bu masa veriyor.