KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Normalde bütçenin son gün görüşmelerinde genel bir değerlendirme yapılır ama bu değerlendirme ekonomik ve mali bir değerlendirme olur. Şimdi, burada Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle beraber 12 kurumun bütçesini görüşüyoruz döner sermayelerle birlikte, 12 kurumun; birbirinden de özellikle farklı kurumlar var burada. Şimdi, bunları görüşmek, bunlarla ilgili eleştirilerde bulunmak, ekonomik ve mali eleştirilerin dışına çıkabilmek çok, bayağı bir maharet gerektiriyor kısa zaman içerisinde. Yani, çok uyumlu olmadı Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım bu sistem. Yani, bunu, bütçe görüşmelerini son gün Maliye Bakanlığıyla yapardık normalde. Cumhuriyet döneminde ve ondan önceki dönemlerde bütün bütçeler Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanır, Maliye Bakanlığı tarafından sunulurdu; bütçenin sahibi Maliye Bakanlığıdır ama şimdiki sistemde böyle bir gariplik söz konusu oldu. Son gün bütçenin bütünüyle ilgili yapılması gereken, konuşulması gereken ekonomik ve mali hususları yeterince irdeleyemiyoruz maalesef diğer konulara girmekten. Bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi gerçekten bu konuda da büyük sıkıntılar getirdi; yasama usulü dahi bu açıdan bozulmuş oldu.

Normalde bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini, biraz önce söylediğim gibi, Maliye Bakanlığı getirirdi; uygulamacı Bakanlık çünkü Maliye Bakanlığı yani gelirleri toplayan Bakanlık Maliye Bakanlığı, bütçeyi yapardı. Bütçenin de sahibi; uygulamada da bütçeyi Maliye Bakanlığı götürür. Maliye Bakanlığının 693 milyarlık bir bütçesi var; bunun birkaç milyarı Maliye Bakanlığına aittir, gerisi, 693 milyarın aşağı yukarı 690 milyarı diğer bakanlıklarla ilgili meblağlardır. Maliye Bakanlığı bütçeden aldığı yetkiyi kullanarak onları diğer kurumlara, bakanlıklara gönderir, ödenek aktarır. Dolayısıyla, bütçenin uygulamacısı Maliye Bakanlığı, paranın toplayıcısı Maliye Bakanlığı, harcamayı yapan, ödeneklere izin veren yer orası ama bütçeye sahip olan yer Maliye Bakanlığı olamıyor. Dolayısıyla da bugünkü görüşmelerimiz, bu usulle yapıldığı için maalesef aksıyor.

Şimdi, biraz sonra gireceğim, E Cetveli'yle ilgili sorunlar, sıkıntılar var. Orada da Maliye Bakanlığına önemli yetkiler verilmiş ama Maliye Bakanlığı yok; o eleştirileri kime yapacağım bilmiyorum.

Bütçenin şu anda Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından yapıldığı ve uygulaması farklı olduğu için, dönem başında hani "Bir bütçenin sahipsizliği söz konusudur." demiştim ya, bütçe sahipsiz kaldı, gerçekten de Meclise bütçe sunulurken hiçbir açıklama yapılmadı. İşte, bu nedenle, iki başlı olması dolayısıyla bütçe sahipsiz kaldı maalesef.

Bir de, bütçe görüşmelerinde şöyle bir sıkıntı var Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım: Şimdi, bakanların yani yürütme erkinin Meclise gelip kanun tekliflerini anlattıkları yer, açıkladıkları yer, savundukları tek yer bütçe. Bütçenin dışında, bütçe ve kesin hesap dışında hiçbir şekilde Meclise gelmiyorlar, diğer kanun teklifleriyle ilgili olarak gelmiyorlar ama bundan önceki dönemde günde 2 bakan Mecliste olurdu, nöbetçi olurdu, ayrıca gündem dışı da dâhil olmak üzere o gün hangi konular görüşülüyorsa, hangi komisyonda hangi kanun görüşülüyorsa ilgili bakan gelirdi yani dolayısıyla Mecliste her an 5-6 bakan olmuş olurdu, normal günlerde. Dolayısıyla da milletvekilleri, sorunları, sıkıntıları, kendi memleketleri, bölgeleriyle ilgili sorunları sıkıntıları da anlatabilirlerdi. Şimdi yürütme erkini göremedikleri için, bulamadıkları için, sorunları, sıkıntıları aktaramadıkları için bütçeye geliyorlar. Biz daha önce 3 bakanlığın bütçesini bir günde yapabilirken Plan ve Bütçe Komisyonunda, şimdi tek bakanlığı yetiştiremiyoruz. Çünkü bütün milletvekilleri geliyor, konuşmak istiyor, sorunları, bölge sorunlarını, sıkıntılarını aktarmak istiyor. Yürütme ile yasama, Parlamentoda sistem içerisinde demokrasilerde birlikte çalışır, birlikte çalışmaları gerekir. Yürütme erki tespit eder eksiklikleri, değişmesi gereken kanunları; o kanunların nasıl olması gerektiğini de Mecliste, Parlamentoda tartışırlar. Bu olanak bitti, böyle bir imkân yok artık. Dolayısıyla da maalesef büyük sıkıntı var, bütçe görüşmelerine de aksetmiş vaziyette bu sıkıntı. Bugün cuma olduğu için, haftanın son günü olduğu için, pandemi de var, herkes memleketine gitmiş vaziyette, onun için çok kalabalık değil. Normal bir gün olsaydı bizim bugün bunu yetiştirme imkânımız olmazdı, gerçekten olmazdı.

Biraz önce söyledim, E Cetveli'ni konuşmak istiyorum. Şimdi, bunu normalde Maliye Bakanlığına sunmam lazımdı, sormam lazımdı. Şimdi, E Cetveli içerisinde öyle bir düzenleme yapılmış ki birçok madde yeni bir fon ihdas edilmiş gibi kullanılmış, yeni fonlar ihdas edilmiş. Bu tabii bütçe birliği ilkesine aykırıdır; hukuki değil, Anayasa'ya da aykırı bunlar. Bakın, mesela 5'inci madde şöyle: "Varlık Fonuna aktarılan kuruluşlara kamu adına yapılacak sermaye mahiyetindeki ödemeler Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinde yer alan tertiplerden karşılanabilir." Şimdi, Varlık Fonu, bütçenin dışına çıkarılmış vaziyette, 5018'e de tabi değil. Farklı bir usulle yani ikinci bir hazine yaratılmış vaziyette. Sayın Başkanım, siz de bu konuları gayet iyi bilirsiniz. Şimdi, Varlık Fonu ayrı bir fon, ikinci bir hazine; sistemin dışına çıkarılmış ama burada E Cetveli 5'inci maddede diyor ki: "Varlık Fonuna aktarılan kuruluşlara kamu adına yapılacak sermaye mahiyetindeki ödemeler Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinde yer alan tertiplerden karşılanabilir." Bunun burada olmaması lazım, bunun doğrudan bütçeyle de ilgili bir husus olmaması lazım, bunun için ayrı tartışmamız, görüşmemiz, konuşmamız, bir kanun çıkması lazım. Dün Varlık Fonuyla ilgili önemli bir satış gerçekleşti. Borsa İstanbulun ki Borsa İstanbulun yüzde 90 küsur hissesi Varlık Fonuna aittir; onun yüzde 10'u satıldı. Kaça satıldı? Nasıl satıldı? Nasıl bir ödeme söz konusu olacak? Bunlarla ilgili hiçbir şekilde bilgimiz yok. Bakın, bu da aynı şekilde, Varlık Fonuyla ilgili bu düzenleme de hazinenin, bütçenin birlik ilkesine aykırı bir düzenlemedir.

13'üncü madde: "Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesinden Vakıf üniversitelerinin araştırma altyapısı projelerini destekleme ve geçmiş yıllarda bu kapsamda desteklenerek kurulan araştırma altyapılarının idamesi amaçlarıyla kullanmaya, bu tertipten yapılacak harcamalar ile projelerin izleme ve değerlendirme süreçlerine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir." Şimdi, bu da benzer şekilde sıkıntılı, bunun da E Cetveli'nde olmaması gerekiyor. Vakıf üniversitelerinin araştırma altyapısı projelerini destekleme ve geçmiş yıllarda bu kapsamda desteklenerek kurulan araştırma altyapılarının idamesi amaçlarıyla... Bununla ilgili bir kanun, düzenleme yapılması gerekiyor Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Bunlar düzenlenmeden... Bunlar korsan kanun gibi, Anayasa'ya göre, bütçe kanunu içerisinde yer almaları mümkün değil.

Sürem bitmiş. Şimdi, bunlarla ilgili...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, bir dakika ek süre veriyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, bakın, 13, 16, 21, 46, 53, 57, 76, 77, 78... İtirazım olan o kadar çok madde var ki bunların hiçbirini görüşemeyeceğiz. Şimdi, 46'da "taşımalı eğitim yemek giderleri" diyor. Taşımalı eğitimle ilgili aşağı yukarı 3 milyar liraya yakın Millî Eğitime buradan para aktarılıyor; bunlarla ilgili sormak istiyordum. Öğle yemeği için taşımalı eğitim kapsamında 1 milyar 463 milyon lira para aktarılacak. Şimdiye kadar bu para nasıl kullanıldı? 1 milyar 463 milyon lira nasıl kullanıldı? Bu sene de böyle bir para koyduk ama bu nasıl kullanılıyor? Taşımalı eğitim çok farklı farklı yerlerde, bununla ilgili epey sorunlar olduğunu biliyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kuşoğlu, ek süreniz de dolmuştur.

Bu hususları belki maddelere geçtiğimizde de yine tartışabiliriz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Maddelere geçtiğimizde de görüşemiyoruz Sayın Başkanım. Bunlar geçen yıl da görüşülemedi ama çok kısa olarak şunu söyleyeyim: TMSF'yle ilgili olarak Sayıştay raporunun muhakkak dikkate alınması lazım. Senelerdir benzer eleştiriler yapılıyor, maalesef hiçbir şekilde dikkate alınmıyor; çok önemli eleştirileri var Sayıştayın ama hiçbir şekilde dikkate alınmıyor, buradan geliyor geçiyor. Millet iradesinin tezahür ettiği yerse burada dikkate alınması, bunların konuşulması lazım. Ya oturacağız "TMSF haklıdır." diyeceğiz ya da diyeceğiz ki "Sayıştay haklıdır." Her sene aynı konuların bulgu konusu yapılıp buraya gelmemesi lazım ama bunları da konuşmuyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, teşekkür ediyoruz Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, bu usul maalesef doğru değil.

Bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım.

Teşekkür ediyorum, sağ olun Başkanım.