KOMİSYON KONUŞMASI

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Teşekkür ederim Başkan. Ben de hazırunu selamlıyorum.

Dün İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmesinde de ifade ettik. Yani ülkemizde vatandaşlar birbirine hain ve bölücü ilan edildiği için, dolayısıyla ortaya çıkan tüm ihlallere karşı da bir meşrulaştırılma durumu söz konusu. Yani yapanlar da hiçbir şey olmayacağını bildiklerinden ciddi bir keyfiyet uygulanıyor ve bu keyfiyette de bir sınırsızlık söz konusu. Yani cezasızlık kurumlar için bir zırh görevini görüyor. Bu kurumların başında da Millî İstihbarat Teşkilatı geliyor. 2014 yılından bu yana MİT'in yetkileri giderek artırıldı. Kurum "görevi ihmal" "suça bulaşma" gibi pek çok konuda resmen yargıdan kaçırıldı.

Değerli arkadaşlar, özellikle 2015 tarihinden bugüne, beş yıllık süre içinde, özellikle partimiz ve muhalifleri hedef alan birçok katliam gerçekleşti. 5 Haziran 2015'te Diyarbakır'da seçim mitingimiz bombalandı. Yine, 21 Temmuzda Kobani'deki çocuklara oyuncak götüren 33 sosyalist genç katledildi. 10 Ekimde Gar binası önünde barış mitingi için bir araya gelen barışseverler hedef alındı ve bu hedefte 103 kişi katledildi. 28 Haziran 2016'da İstanbul Havaalanı'nda yapılan saldırıda 44 insan öldürüldü, katledildi. Bu katliamların planlayıcısı IŞİD militanı İlhami Balı'nın tutuklanmak yerine 27-29 Martta Ankara Söğütözü Anadolu Otel'de MİT tarafından ağırlandığı bilgisi basına yansıdı. Yine yansıyan haberlere göre, MİT bu şahsın telefonunu zaten dinliyormuş, hatta telefon numaraları bile basında paylaşıldı. IŞİD tarafından yakılarak öldürülen Sefter Taş ve Fethi Şahin'in durumuyla ilgili Suriye Dairesi Başkanı Mutlu Tuka'nın Balı'yla görüştüğü bilgisi de yansımıştır.

Değerli arkadaşlar, yine, Ankara Gar Katliamında çıkan yeni belgelere göre, saldırıdan on bir gün önce canlı bombalara eskortluk eden ve sanık olarak yargılanan Yakup Şahin Nizip'de bir gübre bayisinden amonyum nitrat almaya çalıştı ve iş yeri sahibi tarafından bu bilginin de Emniyete verildiği ortaya çıktı, hatta mahkeme tutanaklarında da bu bilgi geçiyor.

Bu olaylara ilişkin bugüne kadar birçok önerge verdik ama maalesef hiçbirine cevap verilmedi. Umarım bugün verilir, biz de bu durumu öğrenmiş oluruz. Yine, dönemin Başbakanı söylemişti: "Canlı bombalar kendisini patlatmadan biz yakalamıyoruz." Yani bu olaylardan da anlaşıldığı üzere, IŞİD muhaliflerin üzerine saldırtılmış ya da saldırısına göz yumulmuş. Yani siz bugün bir "tweet" atın iktidarı eleştiren yirmi dört saat içinde kapınızın önüne bir polis geliyor ama bu kadar büyük katliamlarda maalesef "Bilgimiz yok." deniliyor.

Yine, bu dönem partimize, yine muhaliflere yönelik saldırılara baktığımızda MİT'in enerjisini HDP'li Gençlik Meclisi üyelerine harcadığını, onları tehdit etmek, kaçırmak, ajanlaştırmak için yoğun bir çaba sarf ettiğini görüyoruz. Değerli arkadaşlar, dün İstanbul'da Halkların Demokratik Kongresi'nin kapısı kırıldı, arkadaşlarımız gözaltına alındı ve Covid testi pozitif olan Çiğdem Uçar şu an bile gözaltında tutuluyor ve sağlık durumu ağır.

Yine, bu sabah bir ihlalle uyandık. Van il binamız sabah beşte basılmış, hiçbir yöneticimiz, hiçbir arkadaşımız orada bulunmadan çilingir çağrılmış, çilingirle kapılarımız açılmış, parti binamız aranmış, aranmanın ötesinde neredeyse talan edilmiş. Sonra anahtarlar değiştirilmiş, çilingirin yaptığı yeni anahtarlar kapının üzerinde bırakılmış, partimizin balkonlarında sigara içilmiş, bir de not bırakılmış: "Selamünaleyküm, biz geldik." Aleykümselam da siz kimsiniz? Yani sabahın beşinde, bu kadar hukuksuz bir şekilde bir siyasi partinin binasını basıyorsunuz, anahtarlarını değiştiriyorsunuz. Yani bu, hukuk dışı, bu karanlık güçler kimdir; gerçekten, biz merak ediyoruz. Eğer bu, yetkiyle, görevlendirmeyle, bilgileriniz dâhilinde yapılıyorsa ayrı vahamet ama sizin bilginiz dışında bir parti binası bu şekilde basılıyorsa, not bırakılıyorsa onun da ülkenin geldiği karanlığın göstergesi olduğunu ifade etmek istiyorum.