KOMİSYON KONUŞMASI

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, burada tabii ki önemli olan, Türkiye'deki hekim açığının özellikle artmış olması ve özel sağlık veyahut da sağlığın özelleştirilmesi, piyasalaştırılmasının baskısının sonucunda bunlar geliyor gerçekten.

Şimdi, o zaman şunu yapmak lazım: Muayenehaneciliği serbest bırakmak lazım ya da muayenehanesi olan hekimlere iki yerde çalışma iznini vermek lazım. Şimdi, bir hekim muayenehanesinde çalışabiliyor, bir de özel hastaneye gidebiliyor, ikinci hastaneye gidemiyor. Neden? Kısıtlama getirdi şimdiye kadarki uygulamalar. O zaman, illa şirketleştirme anlamında değil, eğer o hekimden hizmet alınacaksa hekim gitsin o hizmetini versin. A hastanesinde de çalışsın, B hastanesinde de çalışsın, geri kalan zamanını da muayenede geçirsin ya da üniversitedeki ya da eğitim-araştırma hastanesindeki hekimden yararlanılsın. Alsın bir sertifika, gitsin üç saat çalışsın. Hekim açığımız varsa bu şekilde kapatalım. Ama bunu şirket üzerinden götürüp de şirket bundan faydalanmaya kalkıştığı zaman hakikaten iş değişiyor, taşeronlaşmış oluyor. Mesela, diyelim ki bir diş hekimliği. Diş hekimliği kuramıyor bilmem ne, oldukça pahalı. Zengin bir adam gelecek, alacak en iyi diş hekimliği ünitlerini, alacak 3 tane hekim, çalıştıracak.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Öyle bir şey yok Hocam.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Anlatabiliyor muyum? Yani, bu nedenle... Belki uygun şeyler bulunabilir, açıklar kapatılabilir ama bunlar bayağı bir tartışılması gereken... Tabipler Birliğinin, eczacılar odasının, diş hekimliğinin bu konudaki görüşlerini alıp bu konuyu iyice tartışmamız lazım, sıkıntı doğurabilir. Hem tam günü savunacağız hem de bu şirketleşmeyi, piyasalaştırmayı burada kanunlaştırmaya çalışacağız, doğru değil gibi geliyor bana.