| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d)Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)İletişim Başkanlığı ğ) Savunma Sanayii Başkanlığı h)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı)Yatırım Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2020 |
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, çok değerli bürokratlarımız, milletvekillerimiz, basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanlığı bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Tabii, benden önceki konuşmacılar, işte, bu Cumhurbaşkanlığına geçildiği için çok kötü olduğu yönünde birtakım iddialarda bulundular ve bazı partilerde tekrardan parlamenter sisteme geçme yönünde beyanatlarda bulunuyorlar. Tabii, şuna bakmak lazım: Parlamenter sistem, gerçekten de bugünkü sisteme göre daha mı demokrattı, daha mı istikrarlıydı diye bir bakmak lazım. Şuna bakalım: Diyelim ki halk tarafından bir tane Meclis seçiliyor, Başbakan seçiliyor ama sizin halk tarafından seçilen bu Başbakanın herhangi bir kişiyi bakan yapacağına Cumhurbaşkanı karar veriyor. Şimdi, Cumhurbaşkanı tabii ki demokratik bir ortamda seçilse amenna, Cumhurbaşkanını normalde Meclis seçiyormuş gibi görünür ama 61 yasasından sonra, 61 darbesinden sonra Cumhurbaşkanları daha çok hükûmeti kontrol etmek üzere kurgulanmış bir sistem ve dolayısıyla da "Halk ne kadar seçerse seçsin anca bizim izin verdiğimiz ölçüde siz hareket edebilirsiniz." diyor. Yani bir bakanını seçemeyen, bir genel müdürünü atayamayan, bir il müdürünü atayamayan bir Başbakan ne kadar halkı temsil edebilir buna bakmak lazım. Yani bu yönden baktığın zaman gerçekten de o günün yürütmesinin ne kadar baskı altında olduğunu görüyorsunuz. İkincisi, yani istikrar yönünden baktığınız zaman aşağı yukarı 70 ile 80 yılları arasındaki hükûmetlerin ömrüne bakın siz, aşağı yukarı sekiz ay civarında olması lazım. Yani "Sekiz aylık bir hükûmetin program yapması, planlama yapması, bunu icraata geçirmesi, bunun ülkeye faydalı olması mümkün mü?" derseniz, asla mümkün değil. Parlamenter sistem ne zaman faydalı olmuştur? Diyelim ki bir parti eğer çok güçlü ise ve o iktidara geldiyse, Meclis çoğunluğu da elindeyse -işte rahmetli Turgut Özal döneminde olduğu gibi, Adnan Menderes döneminde olduğu gibi ve işte AK PARTİ döneminde olduğu gibi- icraat yapabilmiştir. Ama onun haricindeki dönemlerde genelde koalisyonlarla yürütülen hükûmetler her zaman için yani iktidardan düşme tehdidi altında kalmıştır. Bu bakımdan baktığımız zaman, aslında yani parlamenter sistemin çok kırılgan bir yapısı var ve dolayısıyla da uzun süreli sürdürülmesi de mümkün değil. Şimdi, neticede geçmiş dönemlerdeki rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal da parlamenter sistemden başkanlık sistemine veya bugünkü adıyla Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmeyi amaçlamıştır ama bunda başarılı olamamıştır. Eğer iktidarda siz de olsanız yani aynı şekilde bu Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmeyi arzu ederdiniz. "Neden?" diyeceksiniz. Şimdi, eskiden olduğu gibi Cumhurbaşkanını halk seçtiği için birincisi üstünde bir tane onu kontrol eden, denetleyen atamalar anlamında bir mekanizma yok. İkincisi, diyelim ki güvenoyu soruşturmasıyla indirilme tehlikesi yok, beş yıl boyunca icraatlarını yapabilecek; bu da istikrarı sağlayan bir şey. Diğer taraftan, yasama, yürütme ve yargı arasındaki bağımsızlık tabii ki çok önemli. Bu geçtiğimiz yeni sistemde, tabii ki buralarda eksiklikler varsa mutlaka giderilebilir ama şunu da unutmamak lazım: Yani bu ülkede eskiden hem yasamanın hem de yürütmenin yargının baskısı altında, tahakkümü altında olduğu günleri unutmamak lazım. Ne zaman o mesela? 367'yi mesela, siz Tanal, onaylıyor musunuz? Yani bunun doğru ve haklı olduğunu savunabiliyor musunuz? Savunmak mümkün mü böyle bir şeyi? Mümkün değil. Biz diyoruz ki arkadaşlar...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İsmail Bey bugün maddeler üzerinde de görüşmeler var biliyorsunuz, anlayışınızı bekliyoruz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tamam, hemen kısa kesiyorum Başkanım.
Yani buradaki tabii ki erkler ayrılığına dikkat etmek lazım ama şunu da unutmamak lazım. Eğer biz bu Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmemiş olsaydık belki 15 Temmuz 2016 hain darbesiyle baş etmemiz mümkün olmayacaktı. Diğer taraftan da arkasından da yani kısa sürede icraatlarımızı ortaya koymamız mümkün olmayacaktı diyorum ben.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum, saygıyla selamlıyorum.