KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, burası hakikaten çok önemli. Biliyorsunuz, biz 5018 sayılı Kanun'u çıkardık, sonra 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'u çıkardık. Aslında bunlar reform mahiyetinde çalışmalardı. Bir tanesi sizden önceki hükûmetler döneminde, 5018 de AK PARTİ hükûmetleri döneminde yapıldı. Zaten ondan başka da ekonomiye yönelik reform mahiyetli iş yapmadı AK PARTİ gerçi, o da ayrı bir konu.

Fakat şimdi, burada şu anda yaptığımız her şey, uygulamalar, hatta düzenlemeler hep geriye gitmek şeklinde. Yani reform yapıldı, reformdan geriye gidiyoruz. Şimdi, bunlardan bir tanesi ne? 5018 sayılı Kanun, orijinal hâliyle bütçeler arası veya tertipler arası ödenek aktarılmasını son derece sınırlandıran bir kanundu. Şimdi, bırakın onu, yani 5018 sayılı Kanun çıkmadan önce hiçbir iktidar ödenek üstü harcama yapamıyordu, mutlaka şu Meclise geliyor, ek ödenek alıyordu.

Şimdi, burada o maddeleri baypas edici başka maddeler, hükümler konularak yani yaptığımız reformdan daha geriye gidici bir işlem yapılıyor. Yani bunu görmek gerekiyor çünkü burada bunun bir faydası yok. Nasıl yapılıyor? Operasyon şu: Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı gibi personel gideri çok yoğun olan bütçelerdeki personel ödeneklerini önce alıyoruz bir havuza, havuzdan tekrar yani başlangıçta öngörülmeyen harcama kalemlerine dağıtıyoruz. Ondan sonra da personel giderleri için de ekstra harcama yapılıyor. Bu sefer de deniliyor ki: "İşte, personel giderine para mı ödemeyecektik?" Hâlbuki o değil, personelin giderinin parası konulmuştu başlangıçta. Yani burada bir hile yapılarak diğer kalemlere bu harcamalar kaydırılıyor. Burada ne oluyor? Şeffaflık kayboluyor, burada bütçe disiplini kayboluyor. O zaman siz bu reformu niye yaptınız? 5018 sayılı Kanunu siz çıkardınız. Yani bakın, reformdan geriye, daha da geriye gidilen, daha önceki, yani 90'lı yıllarda bile uygulaması olmayan işler şu anda çok normalmiş gibi yapılıyor.

Diğer husus, 4749 sayılı Kanun dedi ki: "Kardeşim, bundan sonra işte, bütçe öngördüğünüz açık ne? Bu açığın bir yüzde 5'i artı bir yüzde 5'i kadar daha, en fazla yüzde 10'u kadar borçlanabilirsiniz, bunun üzerine borçlanamazsınız." Burada yetki alınmadan -bu yıl içerisinde bunu gördük- geçmiş yıllarda da oldu, yani yetki alınmadan bu borçlanma yapılıyor. Bunlar devletin resmî evraklarında var. Yani hakikaten artık hukuksuzluk o kadar normalleşti ki böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Yani buradaki o yetki çıkmadan, torba kanundaki yetki; zaten 100 milyar liranın üzerinde fazladan borçlanma yaptı Hazine. Ben hayret ediyorum, bu bürokratlar nasıl bunun altına imza atıyorlar? Yani yarın bu işin hesabının sorulmayacağını mı düşünüyorlar?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Usta...

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Dolayısıyla burada açığımız neyse bütçemizi samimi yapalım, açık yüksek olacaksa yüksek gösterelim. Yüksek olmasını istemiyorsak harcamamızı kısalım ve şeffaf, düzgün bir uygulama yapalım. Ben bu işin çok önemli olduğunu düşünüyorum, bu konuda yürütmeyi ikaz etmek istiyorum.

Teşekkür ederim.