| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) (Gelir Bütçesi, Maddeler) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2020 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, şimdi, burada bir miktar ben de Osmangazi Köprüsü hikâyesi üzerinde durmak istiyorum, artık pehlivan tefrikası gibi oldu bu konu.
Şimdi, bununla ilgili de yine, tabii, oradan buradan alınan bilgilerle yapılan bir çalışma var çünkü dört başı mamur bir şekilde buralar, bu bilgiler bizlerle hiç paylaşılmadı yani milletvekilleriyle de kamuoyuyla da paylaşılmadı. Hatta ben geçen sefer şu benzetmeyi yaptım Ulaştırma Bakanlığı bütçesinde; bazı arkadaşlar için tekrar olacak ama kusura bakmayın, ben hazır Cumhurbaşkanı Yardımcısını ve bunun müsebbibi olan kurumu da burada bulmuşken... Tabii, bu, İbrahim Şenel Bey'den bağımsız bir konu -kendisine de "Hayırlı olsun." diyemedik bu arada ama- eski Kalkınma Bakanlığı bunun iznini verdi. Oradaki hikâyeler ayrı bir konu. Dolayısıyla, yapılan şeyi burada bir anlatmamız gerekiyor. Eğer ben burada yanılıyorsam -inşallah yanılıyorumdur- lütfen bana deyin ki... Ben bunu Ulaştırma Bakanına sordum, anlattım; yanılıyorsam bana bir cevap verin "Yanılıyorsun." deyin, bana hiçbir şey söylenmedi; sadece kaç kişinin geçtiğini söyledi, o da o kadar, bitti. Çünkü ben bir iddia koyuyorum, birazdan rakamlarını vereceğim.
Olay şu: Şimdi, bir sözleşme yapılıyor, 1 köprü yapılacak, 4 tane de yol yapılacak parça parça. Ondan sonra, tabii tek bir sözleşme üzerinden yapılıyor, yedi yıl inşaat, on beş yıl da işletme olacak. Şimdi, şöyle bir madde konuluyor, deniliyor ki: "Eğer inşaat erken biterse daha erken işletmeye açılır ve garantiler kapsamında da bu diyelim ki iki yıl, üç yıl erken açıldı; o da on beş yıla ilave edilir." Böyle bir kıyak var yani on beş yıldan düşülmüyor. Diyelim ki daha kısa sürede yaptıysa "On beş yılın üzerinden o ilave edilir ve garantiler orası için de geçerlidir." diyor. "Tersi durumda da gecikirse de on beş yıldan düşülür." diyor. Başkanım, böyle bakınca adaletli gibi duruyor ama öbürü hiç olmamış yani yedi yıldan daha uzun, daha doğrusu sözleşme süresinden daha uzun süren hiç olmamış. Şimdi, bir madde daha var, bunu Sayın Cumhurbaşkanı da söyledi "Parça parça işletmeye alınabilir." diyor. Gayet güzel. Şimdi burada ne yapılıyor? Verilen garantilere ve maliyetlere bakıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım köprünün maliyeti toplam sözleşme içerisinde yüzde 19 ama hasılat içerisinde yüzde 76. Akıllı bir müteahhit ne yapar? Önce köprüyü açar. Maliyeti toplamın yüzde 19'u, hasılatın yüzde 76'sı. O da öyle yapıyor. Üç yıl içerisinde köprüyü yapıyor, ucunda yolu olmadan bize köprüyü veriyor. İşletme süresine dört yıl ilave yapıyoruz. On beş, artı, dört; çıkıyor on dokuz yıla ve bu dört yıl içerisinde garantiler kapsamında, daha doğrusu "garantiler" demeyelim... Ben olaya şöyle bakmıyorum: Bunu vatandaş mı, devlet mi ödemiş; bunun bir önemi yok, vatandaşa gelen yük de bizim yükümüz. Ben burada müteahhide yapılan kıyağa bakıyorum. Şimdi, dört yıl ilave verdik, sadece 2,4 milyar dolar cebine koyuyoruz. 1,2 milyar dolara yapılan bir köprü için daha sözleşme süresi başlamadan 2,4 milyar doları cebine koyuyoruz. "1,2" derken o da yanlış olmasın, faiz giderini koyup, işte, bakım giderlerini de koyduğumuz zaman -1,2 milyar ilk yatırım gideri- on dokuz yıl boyunca toplam bütün maliyet 2,3 milyar dolar. Toplam hasılat ne? Toplam hasılat -öngörülen dolar kuru, dolar üzerinden zaten ve bu da Amerikan TÜFE'sine göre eskale ediliyor veya enflate ediliyor, ondan sonra- 11 milyar doları köprüden, 3 milyar doları da yollardan olmak üzere 14 milyar dolar. 14 milyar dolar hasılat var. Böyle bir kârlılık dünyanın neresinde var? Toplam maliyet: 1,2 milyar dolar yapım maliyeti; işte, bakım, onarım, işletme maliyetleriyle birlikte maksimum 2,3 milyar dolar olur diye hesap ediliyor. 2,3 milyar dolar yatırıyorsunuz, 14 milyar dolar kazanıyorsunuz. Ben artık bunu aklınıza ve vicdanınıza havale ediyorum. Allah rızası için buna bir bakmak lazım ya! Ha, ben inşallah yanılıyorumdur "Sayın Erhan Usta, siz bunda yanılıyorsunuz." deyin. Ben Ulaştırma Bakanına sordum, aynen bu şekilde tutanaklarda var. Size de soruyorum. Hemen cevap verilmeyebilir ama istirham ediyorum, bu konuya bir bakılsın, bu çok ciddi bir iddia. Nerede böyle bir kârlılık var? 2,3 milyar dolar yatıracaksın ve bunun içerisinde kâr da var...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Usta, toparlayabilirsek...
ERHAN USTA (Samsun) - Hemen bitiriyorum Sayın Başkan.
İşte, defalarca söylüyorum ki... Çünkü şöyle düşünüyorum Sayın Başkan: Anlatamıyorum herhâlde...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, gayet iyi anlattınız, mutlaka bir incelenip cevabı verilir.
ERHAN USTA (Samsun) - ...yoksa anlatıyor olsam herkesin çıldırması lazım diye düşündüğüm için yani çok sakin görünce karşımdaki hazırunu hakikaten kötü oluyorum. Dolayısıyla, buna bakılması lazım. Burada bir tadilat mümkünse bunun tadilatını yapmak lazım.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Herhâlde daha sonra bu konuda bir bilgilendirme yapılır.
Teşekkür ediyorum.
Görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi 12'nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
13'üncü maddeyi görüşmelere açıyorum.
Gelir ve giderlere ilişkin diğer hükümler
MADDE 13- (1) 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca il özel idareleri ve belediyelerin ileri teknoloji ve büyük tutarda maddi kaynak gerektiren altyapı yatırımlarında Cumhurbaşkanınca kabul edilen projeleri için yapılacak borçlanmalar, 5302 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 5393 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında hesaplanan faiz dâhil borç limitinin hesaplanmasına dâhil edilir. Ancak, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50'sinden fazlasına sahip oldukları şirketler tarafından Avrupa Birliği ile katılım öncesi mali iş birliği çerçevesinde desteklenen projelerin finansmanı için yapılan borçlanmalar, çok taraflı yatırım ve kalkınma bankaları ile yabancı devlet kuruluşlarından doğrudan veya İller Bankası Anonim Şirketi aracılığıyla yapılan borçlanmalar ile SUKAP kapsamında yürütülecek işler için İller Bankası Anonim Şirketinden yapılan borçlanmalarda söz konusu borç stoku limitine uyma şartı aranmaz.
(2)
Türkiye İhracat Kredi Bankası Anonim Şirketinin politik risk kapsamında yapacağı tahsilatın ve Bankanın faaliyet kârlarından Hazineye tekabül eden temettü tutarlarının ve olağanüstü yedek akçelerinin tamamı veya bir kısmım, Bankanın politik risk alacağına mahsup etmeye ve mahsup işlemlerini mahiyetlerine göre ilgili Devlet hesaplarına kaydetmeye Hazine ve Maliye Bakanı, bu işlemlere karşılık gelen tutarları bir yandan bütçeye gelir, diğer yandan da ilgili tertiplere ödenek kaydetmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.
(3)
2006 yılından önce katma bütçeli olan idarelerden 5018 sayılı Kanunla genel bütçe kapsamına alınanların ilgili mevzuatında belirtilen kurum gelirleri, genel bütçe geliri olarak tahsil edilir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Madde üzerinde söz talebi var mı? Gördüğüm kadarıyla yok.
Şimdi 13'üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
14'üncü maddeyi görüşmelere açıyorum.
Yetki
MADDE 14- (1) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda Cumhurbaşkanına veya Cumhurbaşkanlığına bütçenin uygulanmasına yönelik verilen yetkilerin kullanımı ve devrine ilişkin hususlar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Erhan Bey, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Arkadaşlardan da özür diliyorum ama bunları konuşmalarımıza sığdıramadığımız için burada...
Şu israf konusu Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Şimdi, bugün bir haber düştü "Samsun'da Büyükşehir Belediyesi 200 bin laleyi toprakla buluşturuyor." diye. Ama aynı haberin altında bir başka haber daha var. Çöpten topladığı havucu çocuğuna yediren bir annenin resmi var. Şimdi, hadi başka zamanlarda neyse yapıyoruz.
Devletin imkânlarının kısıtlı olduğunu herkes biliyor, Büyükşehir Belediyesi borç batağında. Şimdi, bunun "Piyasa değerinin de 1 milyon lira" olduğu söyleniyor. Ben lale tüccarı değilim bilmiyorum ama bu Büyükşehir Belediyesinin projesidir, 200 bin laleyi toprakla buluşturuyoruz. İnsanlar hakikaten aç yani aç insan var, herkes aç değil elbette ama nasıl olabilir? Bir büyükşehir belediyesi böyle bir şeyi insanların gözünün içerisine baka baka nasıl yapar? Şimdi, tabii, sadece burada mı? Tabii, konumuz büyükşehir belediyesi değil belki ama merkezî yönetimin denetleme yetkisi var, ben o anlamda size söylüyorum veya siyaseten baktığımız zaman AK PARTİ'nin bir belediyesi.
Şimdi, yani vatandaşın derdiyle dertlenmemiz lazım. Kamu harcamaları... Kamu harcamalarına biz şöyle bakıyoruz, daha doğrusu kamu harcamalarının tamamı değil, kamu tasarruf yatırım farkı veya kamu tasarruf açığı diye bakıyoruz. Yani normal bir ekonomide kamunun çok fazla tasarruf açığı vermemesi beklenir veya küçük miktarlarda vermesi beklenir. Bakın, sizin şu Strateji Bütçe Başkanlığı kitabında 2019 yılında kamunun tasarruf açığı 153 milyar TL, bunun 2020 yılında da 310 milyar TL'ye çıkması öngörülüyor. Şimdi, dolayısıyla ne yapacağız, bu kadar tasarruf açığıyla bir idareyi nasıl götüreceğiz? Biz bu kadar tasarruf açığını verirsek özel sektör nasıl yatırım yapacak? Dolayısıyla bunun mutlak surette azaltılması lazım.
Bu anlamda israf, özellikle israf konusu. Yani bakın, bu devlet binaları, kiralanan binalar, yapılan binalar, içerisindeki mefruşat, bu araç kiralamaları... Ben geçen Meclisi söyledim burada, Allah'tan bir faydamız oldu. Hiçbir şey değiştiremesek de Meclisin özel kaleminde 21 tane araç var dedik, 8 tanesini şimdi Sayın Başkan kaldırmış. 21'den 13'e düştü en azından. Yani buradaki şatafata, buradaki saltanata bir son vermek lazım. Müthiş bir şekilde, özellikle bu yabancı arabalar, yani Audi kiralamaları filan çok aşırı boyutlara gitmiş durumda. Tabii, sadece araçla olacak bir şey değil, her şeyiyle bunu yapmamız lazım. Bakın, şu kitaba Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Usta, toparlayabilirsek...
ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum efendim.
Şu kitap Ulaştırma Bakanlığının yani konuşma metnini vermeyi başaramadı. Bakan ama bize böyle kocaman bir kitap... Şu kitap, yani kâğıt masrafına mı... Bunu tabii hiçbir kamu bürokratı yapamaz, bu özel bir şirkete yaptırılıyor. Şuralardaki israfa bir bakın. Bu kadar teknoloji çağındayız artık yani bunları manyetik ortamda insanlara dağıtın, edin. O da yetmedi gibi bir de şu: Bize bunlar dağıtıldı, yani normal bütçe dokümanlarına ilave olarak. Yani bu bir anlayış. "Sadece bir kâğıtla mı bu işler düzelecek Erhan Usta?" demeyin lütfen, bu bir anlayış meselesi. Aynı anlayışı bina kiralarken de yapıyoruz, aynı anlayışı gereksiz yatırım için para harcarken de yapıyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Usta...
ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederim.
ERHAN USTA (Samsun) - Bu israf konusu çok önemsememiz gereken bir konu ve burada kamunun yapacağı çok ciddi bir alan olduğunu eski bir bütçeci olarak ifade etmek isterim.
Teşekkür ederim.