BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Evet, biz teşekkür ediyoruz.

Yanıtlara geçmeden önce ben de bir iki soru ilave etmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta DASK kurumumuzu dinledik ve çalışmaları hakkında bilgi aldık. Onların, sahada karşılaştığı ve uygulamaların hızlanması açısından önemli bir tespiti olarak hasar tespit metodolojisinin bir örnek altında geliştirilmesi ve bu hasar tespit noktasında DASK'ın da uygulamalarına cevaz verecek şekilde, onun da hem ürettiği poliçe hem onların tazmini noktasındaki tespitlerini geliştirilecek şekilde bu metodolojinin geliştirilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması yönünde temennileri ve talepleri olmuştu. Bununla ilgili bir çalışma var mı? Ben onu soruyorum.

Bir de şimdi, deprem bölgelerinde özellikle asmolen döşeme dediğimiz, işte yatay kirişli olan çerçeve sistemi, orta gonel çerçeve sistemi oluşturmayan, bazen mimari açıdan müteahhitlerin, mühendislerin tercih ettiği, sarkan kirişlerin mekânlar içinde gözükmediği ancak bilgilerimiz dâhilinde de bir çerçeve sistemi oluşturmadığından dolayı da deprem bölgelerinde özellikle sakıncalı bulunan bu dişli döşeme, asmolen döşeme, kirişsiz döşeme dediğimiz sistemlerin uygulandığını görüyoruz. Bununla ilgili bir çalışma var mı? Bir de bugün hızlı bir inşaat yapma noktasında birçok uygulamada görüyoruz ki kolonlar ile kirişler ayrı ayrı dökülüyor; bu, kalıpta kolaylık sağlıyor. Bakıyorsunuz, kolonları ilk döküp, üzerine işte bir işlem yapıp aderans arttırıcı birtakım kimyasallarla kalıp işçiliğinde kolaylık sağlamak adına kirişleri ayrı bir şekilde üzerine döküyorlar. Tabii, biz biliriz ki kolon-kiriş birleşimleri en önemli noktalar, hasarın yüksek olduğu ve binadaki dayanımı gösterecek ilk noktalar. Uygulamada da o titizliğin pek gösterilmeme ihtimali yüksek, bu nokta da yaygınlaşan bir uygulama var. Bunu da ben dikkatlerinize çekmek istiyorum.