| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | AKUT Seminer Birimi Sorumlusu Murat Harun Öngören'in ve AKUT Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Murat Boz'un, AKUT'un olası bir depreme karşı müdahale ve risk planlarına ilişkin faaliyetleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 09 .12.2020 |
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben de değerli arkadaşlarımızı tebrik ediyorum, çalışmalarında başarılar diliyorum. Afet olmasın ama olduktan sonra da sizin gibi kurum ve kuruluşlarımızın ülkemizin bu sıkıntılı ortamlardan çıkmak için verdiği mücadelede çok değerli katkıları oluyor.
Ben yerel yönetimlerden gelen bir milletvekiliyim. Yerel yönetimlerin bu afetlerde fonksiyonları ve etkinlikleri, daha ziyade kullandıkları örgütleri olarak ellerinde itfaiye gücü var, itfaiye daire başkanlıkları veya itfaiye şube müdürlükleri var; büyükşehirlerde daire başkanlığı, diğer illerde de itfaiye müdürlüğü diyelim. Bu organizasyonun, bu itfaiye teşkilatlarının aslında son otuz yıllık -eski bir yerel yöneticiyim ben- eğitim düzeylerini, mobilizasyon kabiliyetlerini, makine parklarını falan biliyorum. Otuz yıllık süreç içerisinde eriştikleri boyut gerçekten çok takdire şayan bir boyuta geldi. Tabii, teknoloji de değişti. Özellikle yangına yönelik organize olmuş olan bu itfaiye teşkilatlarının yangın gibi çok kısa süreli yani iki, üç saatlik bir süreç içerisinde başarısız olma hâli, yerel yönetimdeki sorumlu belediye başkanına çok büyük bedeller ödettiği için belediye başkanları da bu teşkilatlara ihtiyaçları olan makine parkını ve donanımı sağlamakta hiç tereddüt etmemeye çalıştılar ama imkânları yoktu, teknoloji de yoktu. Teknoloji lafının altını çiziyorum, son on beş, yirmi yılda bu teleskobik bomlu kreynler, bir sürü uzaktan kumandalı alet edevatlar, o yeşil alanları sulamakta kullanılan arazözlerin yerine artık neredeyse uzaktan kumandalı teçhizatlar, donanımlı Mercedes kamyonlar üzerine monteli bir sürü donanıma sahip oldular.
Şimdi benim sizden öğrenmek istediğim şu: Bu büyük organizasyonun, JAK'tı, İHH'ydi, AFAD'dı, AKUT'tu, Kızılaydı, bunların hemen yanına bunlar da ekleniyor, afetlerde ekleniyor, görüyorum. Bunların eğitimleriyle de ilgili konuda mesafe katedildi. Şimdi, iki yıllık itfaiyecilik ön lisans okulları var. Mesela, ben belediye başkanı olduğum zamanlarda "İtfaiyecilik okulu mezunu olmayan adamı itfaiyede göreve almam." dedim yani özellikle direndim. Çünkü itfaiyenin biraz maaş ve ödeme konusunda da avantajları vardı. Kaytarmak isteyen birçok kişi de itfaiyeye geçmek istiyordu. "İtfaiyeye geçmenin şartı iki yıllık ön lisans okulunu bitirmekten geçiyor kardeşim." diyerek diretiyordum. Merak ediyorum... Ben bu yerel yönetimlerin itfaiye teşkilatlarının adının da değiştirilmesi taraftarıyım, artık afet ve itfaiye daire başkanlığı olsun bu. Yani o ekipman, o donanım, o tecrübe sadece yangın için değil ki. Sel oluyor onlar gidiyor, boğulma oluyor onlar gidiyor, heyelan oluyor onlar gidiyor, yolda bir treyler yanıyor onlar gidiyor, treylerin içerisindeki onlar kurtarıyor vesaire. Yani aslında kuruluş amacının dışında -artık günümüzdeki bu semavi afetler de dâhil olduktan sonra bu işin içerisine- bence bu organizasyonun yapısının da değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum ama pratiğin içinde olan sizlerin bu konudaki önerilerini merak ediyorum. Yerel yönetimlerin elindeki itfaiye gücünün eğitimi, modernizasyonu veya bu hadiselere katılma konusundaki mobilizasyon ve oryantasyon kabiliyetini yeterli görüyor musunuz veya buna yönelik bir öneriniz var mı? Belki bu programa sizin önereceğiniz şeyleri dâhil edebiliriz.
AKUT YÖNETİM KURULU ÜYESİ MEHMET MURAT BOZ - Sayın Vekilim, şu anda Arama Kurtarma Derneğimiz, farklı illerde ve ilçelerde bulunan temsilciliklerimizde bölgelerinde bulunan itfaiye müdürlükleriyle ya da daire başkanlıklarıyla protokoller imzalayarak hem ellerindeki lojistik malzemelerin ortak kullanımı hem de birbirlerinin eğitimi adına çok ciddi adımlar atıyor. Şu anda Ankara İtfaiye Dairesi Başkanlığımız ile Ankara Arama Kurtarma Derneği çok etkin bir protokolle çalışmalarını sürdürüyor. Dediğiniz gibi, teknolojik anlamda cihazların kullanımı, eğitim anlamında birbirimize katma değer sağlamasını sorarsanız, o da son zamanlarda gerçekten ciddi bir ivme kazandı yani artık devletimiz bu anlamda bize kapılarını açıyor, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışma yapıyor. Şu anda Ankara Arama Kurtarma Derneği AFAD İl Müdürlüğü enkazında kentsel arama kurtarma çalışması yapıyor. Bir hafta evvel Ankara İtfaiye Dairesi Başkanlığının tırmanma duvarında iple erişim üzerine eğitim alıyorduk yani şu anda aslında arama kurtarma birliği olarak ya da arama kurtarma ekibi olarak itfaiyelerimizle etkin çalışmalar içerisindeyiz. "Adı değiştirilebilir mi, farklı bir şekle evrilebilir mi?" Evet, yapılabilir. Bunun için ciddi çalışma gerçekleştirilerek... Az önce çok güzel bir şey söylediniz, tekrarlayamayabilirim, unuttum ama afetin içerisinde direkt onlar da arama birliği olarak görev alabilirler.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - "İtfaiye" deyince akla yangın geliyor, o yangının dışında sanki bir başka fonksiyonu olmayan, işte, pala bıyıklı, güçlü kuvvetli adamlardan oluşan bir ekipti. Son yirmi yıl içerisinde eğitimleri arttı. Size samimi söylüyorum, ön lisans okullarından gelen çok pırıl pırıl çocuklar burada oluştu.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Ana hizmet konusu olduğu için biraz da...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Ama ben işte o itfaiye daire başkanlığı algısının aslında eğitimle, hatta organizasyon yapısıyla, şemasıyla, sizin gibi sivil toplum kuruluşlarıyla olan iş birliği kabiliyetinin geliştirilmesiyle de ilgili önerileriniz varsa bunları da belediyelere aktarırız diye bu soruyu soruyorum. O bakımdan, pratiğin içinde olan sizin bu konudaki önermelerinizi önemsediğim için bunu soruyorum. Bana göre olmalı da size göre ne olmalı?
AKUT SEMİNER BİRİMİ SORUMLUSU MURAT HARUN ÖNGÖREN - Kesinlikle olmalı, katılıyoruz buna. Az önce Murat Bey'in de belirttiği gibi zaten bizim, ekiplerimiz bünyesinde çalışmalarımız sürüyor ama burada toplantının en başından beri Sayın Başkanımızın da izniyle hep belirttiğimiz unsurlarda bu vardı. Bir kere, akreditasyon, herkesin akredite olması; iki, senkronizasyon, sahada beraber çalışabilmek, enkaz üzerinden biri indiği zaman enkaza gelen diğer ekibin -farklı bir ekip olabilir- aynı senkronize de hareket etmesi; son olarak da kalibrasyon yani ekiplerin kalibre edilmesi. Bu, itfaiye, AKUT -yani bizim gibi olan STK'ler diyelim- yerel yönetimlerin ve devletimizin üst çatısı altındaki tüm yapıların beraber hareket etmesi dâhilinde yürütülebilecek bir şey. Zaten Sendai'den bahsettik, Sendai Protokolü çerçevesi dâhilinde yerel yönetimlerin bu mekanizmayı zaten bu şekilde, daha modern yapıya evrilmiş bir şekilde oluşturmaları gerekiyor. Evet, büyük bir çatının içine alınabilirse harika olur mu? Sahada uzun yıllardır çalışan gönüllüler olarak söyleyebiliriz, harika olur tabii ki, kesinlikle katılıyorum.