KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Tabii, sunumu dinleyemedik ama biraz da trafik derken siz bir anınızı anlattınız, ben de depremde o bölgedeydim tam TÜPRAŞ'ın patladığı yerdi, patladığı saatlerdi, akşam saatleriydi, sular da patlamıştı yani yollar da neredeyse dere yatağına dönmüştü maalesef. Ben de orada yaklaşık bir buçuk saat sadece işte öyle lambayla, fenerle dur, kalk, git, gel, orada öyle bir gönüllü görev yaptık. Gönüllü derken indik arabadan aşağı, trafik tıkandı, kimse bir yere gidemiyor. Rafineri patladı patlayacak deyince herkes orada trafiği kilitledi zaten. Bir de Türk milletinde şu var yani bir şey anons edildiği anda veya biri bir şey söylediği anda otomatikman şartlar daha da bir ağırlaşıyor. Aynı şekilde otoyollarda çöken köprüler vardı kirişleri yolun ortasına düşen. Şimdi, buradaki temel mesele şu: Olay olduğu anda o yereldeki görevliler de aynı afete maruz kalıyor yani sizin oradaki birimleriniz de afete maruz kalıyor. Dolayısıyla, o an itibarıyla belki hani müdahalede sorun yaşanabilir. Yani düşünün nasıl 15 Temmuzda hainler Özel Harekâtı bombaladılar, Allah korusun, depremde aynı felaketleri yaşamak mümkün. Dolayısıyla, o an ha, buna karşılık bir B planınız muhakkak vardır ama bence depreme tabi olan veyahut da doğal afete tabi olanların ne kadar oranını, derecesini bilemiyoruz ama bir B planı dışarıdakilerin müdahalesinin daha anlamlı olacağını düşünüyorum ben, bunun için bir B planı geliştirmek lazım.

Yine, yakın tarihten başka bir örnek vereyim, Dereli'de sel felaketi oldu, biz de sel bölgesine gittik zaten bütün siyasi partiler istisnasız bu tür felaketlerde muhakkak deprem bölgesine gider, gerekli incelemeleri yapar, partimiz de beni görevlendirmişti. Aynı şey oldu. Ne oldu? Dereli'de yağmurdan kaynaklanan, selden kaynaklanan inanılmaz bir feyezan bütün dükkânları doldurmuştu. Bütün ağır makineler oraya gidiyordu, Allah'ını seven gidiyor yani. Ağır makinelerden. Trafik tıkandı, yine tıkandı. Yani orada olması lazım gelen iş makineleri maalesef inanılmaz bir trafik oluştu, gitmekte zorlanıyordu. Aynı şekilde İzmir depreminde deprem anından itibaren artık ulusal televizyonlardan anonslar başladı "Bu trafiği rahatlatın." diye. Trafikten özel kurtarma ekipleri de dâhil buraya ulaşma zorluğu gibi. Şimdi şunu söyleyeyim, tabii, Emniyet Genel Müdürlüğünün ben geçmişte de trafik problemlerini araştırmak üzere bir komisyon kurulmuştu 99'da o komisyonda da çalıştım. Mesela, siz daha çok şehir içi trafiğe bakıyorsunuz, mücavir alan sınırlarının dışında da Jandarma bakıyor.

EMNİYET GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERHAN GÜLVEREN - Yok, bölge trafiğe de biz bakıyoruz, şehirler arası yollara.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Efendim?

EMNİYET GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERHAN GÜLVEREN - Yani şehirler arası yollara da biz bakıyoruz. Adli olarak Jandarma bakıyor ama trafik sorunu olarak biz bakıyoruz.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - İşte onun dışında yani Jandarmanın da ilgili olduğu alanlarda var. Belli arterlere sizin de baktığınız alanlar var. Bu konuyu da uzun uzun tartışmıştık. Hatta yerel belediyelerin de trafikle ilgili birimleri var. Biz de dedik ki -aynı böyle bir araştırma komisyonu- "Hadi, yerel yöneticilerden, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının da Trafik Dairesi Başkanlığı var. Trafik Daire Başkanını komisyona çağırdık hani 'Siz ne yapıyorsunuz yerelde?' diye." Geldi, o zaman -2000'de komisyon kuruldu- "Ya, Trafik Daire Başkanlığına eş değer makam olmadığı için yani beni görevden aldılar, o dereceye denk gelecek yer bulamadıkları için beni buraya gönderdiler. Ben trafikten ne anlarım?" dedi. Bunu ne için söylüyorum? Yani makam oluşturulmuş ama altı doldurulmamış. Bugünkü durumu bilmiyorum ama bu konuda trafik gerçekten bu ülkede ciddi bir problem yani şimdi, şehir içi trafiğinden tutun artık doğal olarak şu an raylı sistemler maylı sistemler devreye giriyor. Belki de deprem alanlarına, doğal afetlerin bulunduğu alana belki de en hızlı raylı sistemlerle ulaşılabilir veyahut havanın dışından hava harekâtı veya... Tabii, felaketin olduğu bölgelerle bu doğru orantılı. Yani A, B, C, D, E planlarının olması lazım gelir diye düşünüyorum. Bu İzmir depremi veya Elâzığ depremi, Malatya depremi, bunları daha çok hani antrenman gibi düşünebilirsiniz. Neticede bu deprem kuşağındayız. Ülke zaman zaman, işte, Karadeniz'de sel felaketleriyle karşılaşıyor, yüzde 66'sı, yüzde 70'i deprem kuşağı içerisinde. Bunlar tekrarlanıyor, bunların belli bir periyodu var, belli bir zaman dilimi içerisinde bunlar da tekrarlanıyor. Demek ki biz bununla yaşamayı öğreneceğiz yani kabullenirsek, yaşamayı öğrenirsek daha iyi sonuçlar üretiriz diye düşünüyorum.

Onun için, mesela bununla ilgili ölü noktalar meselesi trafikte. Mesela, bu şehirler arası yollarda da var, şehir içinde de var. Bazen böyle dikiz aynalarının konulduğu yerler vardır, köşeyi dönemezsin bir ayna görürsün, aynadan sağa dönersin, sola dönersin. Belki küçük ayrıntılar ama trafikte küçük şeyler hayat kurtarır çünkü tekrarı yok. Yani "Dur ben bu hatayı bir sefer yaptım..." İkinciye bir şansın olmayabilir. Dolayısıyla bunun ciddi bir hassasiyetinin oluşturulması lazım. İşte, bununla ilgili muhakkak siz de dönüp dolaşıp eğitime gelmişinizdir. Ben sunuma katılamadım ama burada da bu trafik konusunda bilinçlendirmenin yani sizin de gönüllülerinizin olması lazım. Trafikte eskiden fahri müfettişler vardı, hâlâ devam ediyor mu bilmiyorum? Sizin de gönüllülerinizin olması lazım ki anında olay mahallinde veya olabilecek şeylerde AFAD'ın ve Kızılayın söylediği gibi "sıfır dakika" dediği, belki olay anında hani sizin gönüllülerinizin de en azından devreye girebileceği veyahut da eğitimli insanlara, bunlar yine ilköğretimden başlamak üzere bu eğitimler verilebilirse isabet olur. Mesela, üniversitelerde 1999-2000'de böyle bir bölüm yoktu trafikle ilgili. Ben de Gazi Üniversitesi mezunuyum, o gün üniversitenin rektörüyle görüştük. Süleyman Pampal hatırladığım kadarıyla.

EMNİYET GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERHAN GÜLVEREN - Süleyman Pampal vardı, araştırma merkezi gibi bir bölüm vardı Gazi Üniversitesinde.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - İlk defa onu çağırdık, o, üniversiteden de benim hocamdır. Bölüme davet etti, dedik ki "Komisyon olarak sana her türlü katkıyı sağlayalım. Hiç olmazsa bununla ilgili bölümünüzü biraz daha geliştirin." gibi. O günden bugüne neler değişti bilmiyorum ama insanoğlu yaşadığı sürece muhakkak trafiğin içinde, hayatın içinde olacaktır. Dolayısıyla sizin de kendinizi muhakkak yenilemeniz lazım yeni simülasyonlara göre. İşte, biz bugün "doğal afetler" derken, işte, pandemi de bir doğal afet, pandemi hastalarının nakli de başlı başına bir problem veyahut yarın nükleer bir tehditle de karşılaşabiliriz, radyasyona da maruz kalabiliriz. Yani neticede bir şeyin bir yerden bir yere iletilmesi gerekiyorsa banko size de bir iş düşüyor; sizinki de aynı, beşikten mezara kadar. Dolayısıyla, ilkokul seviyesinde muhakkak eğitim veriliyordur ama bunun daha fazla üzerinde durulması lazım.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Biz teşekkür ederiz.

Tabii, bugün Emniyet Genel Müdürlüğümüz teknolojiyi en üst seviyede kullanan, birçok alanda, düzensiz göçten terörle mücadeleye, uyuşturucuyla mücadeleye...

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - O da bir felaket.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - ...asayiş noktasında bekçilik sisteminden tutun da bütün istihbarat, araştırma, olay yeri incelemede en üst teknolojiyi kullanan ve sizin bahsettiğiniz, trafikte her bayram yaşadığımız o ölümleri, kaza sayılarını aldıkları tedbirlerle çok ciddi manada ortadan kaldıran, düşüren ve çok güzel denetleme, "drone" marifetiyle bile denetleme yapan, havadan denetleme yapan, Havacılık Daire Başkanlığı sayesinde bir hava kuvvetine de sahip olan çok önemli gücü elde etmiş, önemli bir dönüşümü sağlamış, bizim müteşekkir olduğumuz çok önemli bir kurumumuz, hayatı bir kurumumuz; müteşekkiriz. Tabii, bu noktada, pandemi döneminde de çalışmalarıyla, vefa destek gruplarının içerisinde bulunarak, vatandaşımıza her alanda yardımcı olmak için âdeta seferber olarak çok güzel bir tablo ortaya sergiledi tüm Emniyet teşkilatımız; o noktada da teşekkür ediyoruz, tebrik ediyoruz.

EMNİYET GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERHAN GÜLVEREN - Sayın Başkan, müsaade ederseniz katkı olması açısından sayın vekilimize ilave bir şeyler söylemek istiyorum.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Tabii, buyurun.

EMNİYET GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERHAN GÜLVEREN - 1999 yılında kurulan araştırma komisyonundaki ana felsefe şuydu Sayın Vekilim: Boray Uras denilen bir vatandaşımızın kızı İstanbul'da...

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Selin. İstanbul'da Bağdat Caddesi'nde...