YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok saygıdeğer Genel Müdürümüz Turan Bey'e ve onun yardımcılarına ben de teşekkür ediyorum bu güzel sunum için; ellerine, yüreklerine sağlık.

Bundan önceki diğer kurumlarla görüşürken de ifade etmiştim bir başka ortamda. Yerel yönetimlerin, afet sonrası... Daha doğrusu konumuz deprem olduğu için deprem üzerinde konuşalım. Depremin olduğu anda yerel yönetimlerin hazır olan en aktif, en seri, en çabuk olay yerine erişebilecek olan ekibi yangınlarda olduğu gibi itfaiye teşkilatları. Ama itfaiye teşkilatları, son yirmi yıl içerisinde modernize oldu; ekipman, alet, edevat ve hatta personel kalifikasyonu konusunda da çok iyileşti. İşte, ön lisans okulları var, oradan mezun insanlar var artık itfaiye teşkilatlarında. Gördüğüm kadarıyla, 30 civarında iki yıllık ön lisans okulu var -sunumunuzda gördüm- 12 tane de lise var, gördüğüm kadarıyla.

NECİP NASIR (İzmir) - 43 tane meslek yüksek okulu.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Evet, 43 tane.

Şimdi, bu itfaiye teşkilatları yerelde bu kadar hadiseye olay yerinde köyde olsun, ilçede olsun, büyükşehirde olsun en erken erişebilecek mobilize olan bir ekip olduğu için bu ekipler... Aslında ben bunların oryantasyonunu biliyorum. Bunlar en öncelikli işleri yangın şeklinde kendilerini motive ediyorlar yani kendilerini yangına yönelik bir müdahale ekibi gibi görüyorlar. Onun dışında mecbur kaldığımız için gönderiyoruz onları başka tür şeylere. Bir minibüs düşüyor nehre, işte, boğulan insanların çıkarılmasını da onlar yapıyor çünkü içlerinde su altı sporlarında görev yapmış, su altı kurtarma işlerinde deneyimli insanlar var. Herhangi bir boğulma işine de itfaiyeyi gönderiyoruz. İtfaiye, kısaca son yıllarda yangından başka bütün semavi afetlerde olduğu gibi, her şeye de yetişen, giden bir ekip. Şimdi, alet edevat konusunda teknolojinin gelişiminden de istifade ettiler. Belediye başkanları ister istemez bunları modernize etti. Ne kadar cimri bir belediye başkanı olursa olsun afet anındaki, belediyenin kamuoyundaki algısını en "credible" hâle getirecek olan faaliyet, bu şeye müdahale konusunda belediyenin elindeki bir güç olduğu için itfaiye önemli bir şey.

Ama bakın, ben bile itfaiye diyorum. Hâlbuki itfaiye, itfaiye olmayı aştı; bana göre afet ve itfaiye daire başkanlığı veya -adı neyse- doğal afetlere müdahale daire başkanlığı mı diyeceğiz... Zaten daire başkanlığı deyince onun altındaki şube müdürlüklerini de oluşturmamız gerekiyor. Yani deprem şube müdürlüğü, işte, sel-seylap veya boğulmaya dönük olan kurtarma faaliyetleri şube müdürlüğü diye altındaki şube müdürlerini de şekillendirebileceğimiz, elimizde son yirmi yıl içerisinde çok iyi oryantasyona ulaşmış olan bu itfaiyenin; o geleneksel, aklımızda kaydettiğimiz, isminden başlayarak yeniden bu semavi afetlerde olabilecek olaylara müdahale edecek, ismiyle de değişiklik yapacağımız ve hakikaten çok yakından da takip edilip eğitimlerinin de çok yerinde yapılması gereken veya gecikmeksizin yapılması gereken bir kurum hâline dönüştürülmesi, Komisyonumuzun bana göre Komisyon raporuna dercedeceği çok önemli bir mesaj olmalı diye düşünüyorum. Sayın Genel Müdürüm, bunu da bu işin Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız nezdindeki en yetkili, en etkili sorumluluk mevkisinde olan size, bu konudaki önerimi iletmek istiyorum.

Teşekkür ederim.