KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Evet, teşekkür ediyorum.

Sunumunuzdan dolayı da sizlere teşekkür ediyorum, detaylı sunumunuzdan dolayı.

Şimdi, ben, şunu sormak isterim: Sunumunuzda "İstanbul'dan Avrupa'ya geçen telekomünikasyon hatlarında deprem esnasında bir zarar olursa..." diye bir ifadede bulundunuz. Bu telekomünikasyon hatları şirketlerin kontrolünde midir, yoksa ortak bir hat alıp bütün telekomünikasyon şirketleri o hattan mı geçiyorlar? Yani bu kimin sorumluğunda, şirketlerin mi, hükûmetin mi, yani devletin mi? Bunu bilmek isterim.

Bir taraftan bu 5G olduğu zaman, hani 5G'ye geçildiği zaman iletişim ağının dilimlere bölüneceğini söylediniz. Yani bu şu anlama mı geliyor, abonelerin dilimlere bölüneceği ve bir kısım abonelerin istenirse görüşmelerinin kapatılabileceği ya da bir kısım abonelere de görüşme önceliği tanınabileceği anlamına mı geliyor? Tabii, bizim kafamızda o zaman şöyle de soru oluyor: Doğal olarak -siz bu işin olumlu tarafından burada sunum yapıyorsunuz ki doğrudur- yani bir deprem esnasında ulaşması gereken insanlara bu imkânların sağlanması ama diğer taraftan da -diyelim- belli abonelerin aboneliklerinin kapatılması meselesinde yetki kim de olacak, yani sizde mi olacak, hükûmette mi olacak? Bu, bizim aklımıza başka soruları da getirdiği için bunu sorma ihtiyacı hissettim.

Bir de, ya, İzmir depreminde şöyle bir konu insanların vicdanını yaraladı, çokça sosyal medyada da tartışıldı, konuşuldu: Bir kadın, anne aboneliğinin iptali için TÜRK TELEKOM'un kendisinden para istediğini... Ya işte, nakil için adres vermesi gerektiği, evi yıkılmış yani bir adres yok. Ne diyor? "Çadırı mı adres vereyim?" diyor. Ondan sonra işte bu fiber... Muhtemelen, fiber kutusunun iadesini... "Ya kutuyu getirin ya da başka yere aboneliğinizi alın." demiş. Diyor ki "Ev de yıkıldı zaten, hani kutu yok ortada, ben neyi getireceğim?" filan. Hani bu, hakikaten biraz vicdanları yaraladı. Bu konuya da bir açıklık getirirseniz yani nedir bu durum? Hakikaten, bu tür konularda anında bir çözüm üretilemez mi? Hani insanları zaten mağdur oldukları bir noktada o tür konuşma belki daha çok yaralıyor. Hani TÜRK TELEKOM'u arayıp "Ya ben faturamı iptal ettirmek." istiyorum dediği zaman, işte "Kutunu getir." işte "Şunu, aboneliğini taşı." filan meselesi insanları daha da yaralayabiliyor. Bunları ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim.