HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben RTÜK'ten önce Sayın Vekilimize sormak istiyorum ama ayrıldı herhâlde. Bu ehliyet konusu, evlenme ehliyet belgesi hakkında çıkan kanun bugün yayınlandı. Şimdi, evlenecek kişilerin isterlerse rehberlik alması, isteyenin eğitim alması şeklinde tanımlandı ama aslında incelenecek olursa bir zorunluluk var. Bu rehberliğin Türkiye'nin her yerinde verilmesi mümkün mü, o bir sorun. Onun dışında, risk grupları diye tanımlandı. Risk grupları AIDS ya da hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar yönünden veya ruhsal yönden inceleniyorsa zaten bu konuda gerekli testler yapılıp evlenecek olan kişilere gerekli eğitim veriliyor ama bu evlenme ehliyet belgesi zorunlu olarak konulmuş, evlenecek kişiler bu belgeyi göstermek, vermek zorundalar.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Hani şeydi, isteyene... O maddeyi okusana ne olur.

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Okuyabilirim.

"Madde 2 - Aynı Yönetmeliğin 20'nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, dördüncü, beşinci ve on birinci fıkraları aşağıdaki şekilde, altıncı fıkrasında yer alan 'nüfus kayıt örneği ister ve dosyaya ekler' ibaresi 'nüfus kayıt örneğini veya evlenme ehliyet belgesini ister ve dosyaya ekler...'" diyor.

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - "Veya" diyor ama.

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - "Veya" diyor ama aşağıda da, 3'üncü maddede "Evlendirme memuru, evlenme talebine dair beyannamenin usulüne göre doldurulup imza edilip edilmediğini, evlenme ehliyet belgesi ile nüfus cüzdanı arasında fark olup olmadığını kontrol eder." diyor. Yani, evlenme ehliyet belgesi diye bir belge isteniyor yine.

BAŞKAN - Benim bildiğim kadarıyla, bu önceden de olan bir yönetmelikti. Bu yönetmelik üzerinde değişiklikler yapılmış, Resmî Gazete'de yayınlanan bu. Yani, yeni bir yönetmelik yayımlanmadı. Eğer istiyorsanız şöyle bir çalışma yaparız, bugünün konusu da değil: Bu yönetmelik üzerinde, uzman arkadaşlardan rica ederiz, bir çalışma yaparlar, hem Komisyonu bilgilendirirler, tamamı. Çünkü siz şimdi bahsettiğinizde muhtemelen burada yönetmelikle ilgili fikir sahibi olmayan milletvekili arkadaşlarımız olabilir, tartışma çok havada kalabilir. O yüzden, izin verirseniz bunu bir başka gün, bir uzman arkadaşımızın çalışarak sunum, bilgilendirme ve onun üzerinden bir görüş alışverişinde bulunalım. Daha doğru olur gibi geliyor.

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Gerçekten yani bilgilendirilmekte yarar var çünkü amaç nedir, ne yönden bir eğitim verilecek, uzman arkadaşlar...

BAŞKAN - Yani, bir çalışma yapılır üzerinde, hep birlikte bakarız ona.

Siz Hocam, bir şey ilave edecek misiniz?

Buyurun.

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Evet.

RTÜK'le ilgili de aslında kadına yönelik şiddet konusu da olsa medyanın gerçekten sansürlenmesinin çok doğru olmadığına inanıyorum.

Yalnız, benim bu çeşitli filmleri izlerken, özellikle gece on ikiden sonraki filmlerde daha çok görüyoruz. Şimdi, bu filmlerde sigara içen varsa kapatılıyor biliyorsunuz sigaralar veya içen kişi, alkol alıyorsa alkol de kapatılıyor ama uyuşturucu madde kullanımı sanki özendirilmek isteniyormuş gibi açık olduğunu görüyoruz. Birbirlerinin avucuna hap koyabiliyorlar. Sonra "Ben bir defa kullanmıştım, denedim." gibi sözler, hatta "Eskiden kullanıyordum ama şimdi bıraktım." gibi sözler ama böyle bir uyuşturucu madde kullanımını sanki özendirici bir şekilde çok sık görüyorum. Yani, bu konuda bir denetim olmuyor mu, yapılmıyor mu yani bu maddelerle ilgili kapatılması... Hani, sigara kapatılırken avcuna resmen tabletlerden "Al 1 tane, 2 tane." şeklinde veya buruna çekme, çok çeşitli şekillerde görebiliyoruz. Bu konuda yaptırımınız veya bir denetiminiz yok mu, ben onu merak etmiştim.

Teşekkür ederim.