KOMİSYON KONUŞMASI

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcıları ve değerli bürokratlar; evet, 16 Aralık 2020 tarihinde AK PARTİ'ye mensup milletvekili arkadaşlarımızın Meclis Başkanlığına sunduğu yine bir torba yasayı görüşüyoruz, yine bir AKP klasiği. Şunu açıkça, kayıtlara geçsin diye arz etmek istiyorum: Böyle bir kanun bu kadar kısa bir sürede Komisyonun önüne gelip Komisyonda etraflıca görüşülerek doğru bir iş yapılmaz.

Değerli milletvekilleri, bu torba kanunla Mali Eylem Gücü tarafından talep edilen ve Türkiye'nin gri listeye girmemesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmaya, getirilmeye çalışıldığı ifade edilmektedir. Kanunun olması gereken amacı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve ilgili FATF tavsiyeleriyle uyumlu olarak terörizmin finansmanı ve kara para aklama suçlarıyla, özelikle kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı konularıyla mücadele edebilecek yasal mevzuatın güçlendirilmesidir. Zaten Türkiye Cumhuriyeti terörizmin finansmanının önlenmesine ilişkin uluslararası, Birleşmiş Milletler sözleşmesine taraf. Bu anlaşmanın bir iç hukuk kuralı, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunu'muz var, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'umuz da mevzuatımızda ama kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesi ilk kez mevzuatımıza girecek.

Burada önemli olan husus, bir yıl önce, Ekim 2019 tarihinde FATF'in eleştirileri üzerine tam bir yıldır beklenerek bu kanunun getirilmesi. Değerli arkadaşlar, bu kanunun getirilmesi neden bir yıl geciktirildi? Bir yıl boyunca bu kanunun defalarca getirilmesi gerekirken, biz bu kanunu ancak şimdi bütçe görüşmelerinin son gününde sıkıştırılmış bir şekilde inceleyeceğiz. Tabii, maddeler hâlinde tek tek bahsedeceğimiz şekilde, sadece kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin değil, bu arada pek çok kanunda değişiklik yapıyor torba kanun ama kanunun içinde, Türkiye'de insan hakları ihlalleri yaratacak, Anayasa'ya aykırı, toplumdaki sivil örgütlenmeyi etkileyecek ve kötüye kullanılması mümkün olabilecek hükümler de var.

Biz yine dönelim FATF'in tavsiye kararlarına. Şimdi, önümüzdeki kanun, bu FATF dediğimiz Mali Eylem Görev Gücünün 40 tane tavsiye kararından 7 no.lu tavsiye kararını kısmen de olsa -tam değil, yine kısmi uyumsuzluk var- gidermeye çalışıyor. Ama FATF'in Türkiye Cumhuriyeti devletini gri listeye almamak için uyardığı tek tavsiye kararı sadece 7 no.lu değil, 12 no.lu tavsiye kararı da var.

Peki, değerli milletvekilleri, Türkiye gri listeye dâhil edilme riski altında. 2019 Değerlendirme Raporu'na bakarsak, kara para aklamanın, terörün finansmanının ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesi konularında ciddi eksiklikler var ve bu raporda tespit edilmiş. Türkiye'nin gerekli iyileştirmeleri yapmadığı takdirde de gri listeye ekleneceği konusunda Mali Eylem Görev Gücü açıkça Türkiye Cumhuriyeti'ni uyarmış.

Gri liste, stratejik yetersizliği olan bölgeleri, finansal sistemleri, FATF tarafından kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesine karşı güvencede bulunmadığı düşünülen ülkeleri içerir. Gri listede bulunan ülkeler arasında Bahamalar, Botsvana, Kamboçya, Gana, İzlanda, Moğolistan, Pakistan, Panama, Suriye, Trinidad ve Tobago, Yemen, Zimbabve yer alıyor; Türkiye bu listede yer alamaz. FATF'in gri listesine eklenmesi Türkiye'nin dış finansman çekebilme kabiliyetine zarar verecek, yaşanan ekonomik krizi ve mevcut ekonomik krizi de daha derinleştirecektir. Rapora göre -dediğim gibi- Türkiye, FATF'in 7 ve 12 no.lu tavsiye kararlarına uyum sağlamamıştır, sağlamak zorundadır.

Şimdi, biz bu kanunla eksik de olsa 7 no.lu tavsiye kararına uymaya çalışacağız ama sadece 7 no.lu tavsiye kararına uyulması bizi gri listeye eklenmekten alıkoyacak mı? Niye bunu söylüyorum? Ülkemizin "uyumsuz" olarak değerlendirildiği diğer tavsiye çok daha önemli, 12 no.lu tavsiye, "siyasi nüfuz sahibi kişiler" başlığını taşıyor. Siyasi nüfuz sahibi kişiler kapsamında üst düzey kamu görevlileri, Hükûmet Başkanı, üst düzey siyasiler, Hükûmet görevlileri, adli ya da askerî personel, önemli mevkideki siyasi parti temsilcileri ve kamu kurumunda üst düzey yöneticileri niteliği taşıyan kişiler var. Bu tavsiye, yolsuzlukların önlenmesi ve tespit edilmesi bakımından büyük önem taşıyor; yerli ve yabancı siyasi nüfuz sahibi kişiler ile yakınları tarafından gerçekleştirilen işlemlere konu olan fonların ve mal varlığının mali kurumlarca yakından takip edilerek kaynağının tespiti için tedbir alınmasını gerektiriyor. Tavsiyeye uyum sağlanmamış olması, ülkemizde siyasi nüfuz sahibi kişiler ve bunlarla bağlantılı kimselerin dâhil olduğu yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılmasını zorlaştırmakta ve yolsuzluk kaynaklı fonların ekonomik sistem içinde aklanmasını kolaylaştırmaktadır. Bu durum, yolsuzluk olaylarının korunduğu, hatta gizliden gizliye teşvik edildiği şeklinde yorumlanmaya açıktır.

Evet, şimdi, kanun teklifiyle 7 no.lu tavsiye konusunda düzenleme yapılırken neden 12 no.lu tavsiye yine eksik bırakılmaktadır?

Bakın, değerli milletvekilleri, yerli ve yabancı siyasi nüfuz sahibi kişiler ile yakınları tarafından gerçekleştirilen işlemlere konu olan fonların ve mal varlığının mali kurumlarca yakından takip edilerek kaynağın tespiti için tedbir alınmasını öngören 12 no.lu tavsiye konusunda ise herhangi bir adım atmamaktasınız. Gerekli düzenlemenin yönetmelik değişikliğiyle yapılacağı, yasal değişikliğe gerek olmadığı ifade edilse bile bugüne kadar bu konuda siyasi irade gösterilmemiş olması da dikkat çekicidir.

Siyasi iktidar tarafından böyle bir düzenlemenin yapılması yoluna gidilmediği gibi, görevleri kapsamında "Siyasi nüfuz sahibi kişiler" tanımının içinde yer alan Cumhurbaşkanına ilişkin bazı bilgileri sorguladıkları gerekçesiyle Temmuz 2020'de FETÖ bahanesiyle 115 MASAK çalışanının gözaltına alınarak soruşturmaya tabi tutulduğu iddia edilmekte; bu, son derece ironik bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonraki süreçte bu kişilerin tamamının FETÖ konusunda takipsizlik kararı aldıkları söylenmekte ancak Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na muhalefetten iddianame düzenlenmektedir. Yani FATF'in 7 ve 12 no.lu tavsiyelerine zamanında uyum sağlamayarak birçok hataya yol açtık; örneğin, Rıza Sarraf ve rüşvet verdiği kişiler bu şekilde korunmuş olabilmektedir.

Bunun ayrıntısına daha fazla girmeyeceğim ama maddelere baktığımız zaman yine ortada bir torba kanun var dedik. Yalnız bu teklifin gerçekten de yanlış uygulanmasını doğuracak hükümleri var, bunları maddeler hâlinde tek tek inceleyeceğiz ama geneli üzerinde söylemek gerekirse, madde 4'te yeni bir kurum koyuyoruz, burada üst düzenli devlet görevlileri, kamu görevlileri yer alacak fakat adamlar devlet memuru olduğu ve maaş aldıkları hâlde bunlara yine bir ücret tayin ve takdir ediyorsunuz. Zaten maaş aldığı zaman içinde -yani bir aylık maaşını alıyor ve zamanını devlete veriyor- yapacağı bir görev için ekstra para verilmesi hiç de doğru değil ve ülkede bu kadar yüksek ekonomik kriz, açlık varken, insanlar açlıktan inim inim inlerken bazı görevliler 2'nci, 3'üncü, 4'üncü maaş verilmesi kamu vicdanını yaralayacaktır. Bu hükmün çıkartılması, düzeltilmesi gerekmektedir.

Yine, teklifin tamamına baktığımız zaman idari para cezalarının inanılmaz bir şekilde artırıldığı, asgari hadleri ile azami hadleri arasında büyük bir uçurum olduğu, idareye geniş takdir yetkisi verildiği görülmekte ve bu da idari para cezası tayin ve takdirinde birçok olumsuzluğa yol açacak gibi görülmekte.

Ayrıca, kanun teklifinde pek çok Anayasa'ya aykırılıklar var, onu Vekilimiz Turan Aydoğan tek tek anlatacak, maddelerde yeri geldiğince bahsederiz. Süleyman Bülbül Vekilimize de bu konuda sözü bırakacağım ama şunu söylemek istiyorum: Özellikle madde 8 bazı konuları yönetmeliğe bırakıyor, kanunla düzenlenecek konularda yönetmelik yapılamaz.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Maddelerde değerlendiririz.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Maddelerde onları görüşeceğiz Sayın Başkan. Ama bakın, teklifin genelinde bilgi ve belge istemek olarak açıklanıyor ama bu bilgi ve belgelerin gizli tutulacağı, isteyen kamu görevlisinin, isteyen kuruluşun bunları gizli tutmasıyla ilgili bir madde yok. Ondan sonra çarşaf çarşaf basında, daha çok yandaş basında biz bunları görmek durumunda kalacağız diye düşünüyorum.

Maddelerde tek tek konuşacağız ama özellikle 15'inci maddeye bakmanızı istiyorum, Anayasa'nın 30'uncu maddesiyle aykırılık var, bunun giderilmesi gerekiyor. "İçişleri Bakanı mahkemeye derhâl bilgi verir." diyor ama Anayasa "Yirmi dört saat" diyor yani bu teklif yazılırken de Anayasa'nın lafzıyla ve ruhuyla bu kadar basit bir konuda çelişme olmaması gerektiğini, teklifi kaleme alan arkadaşlarımızın burada özensiz davrandıklarını açıkça kayda geçirmek istiyorum.

Bakın, mesela, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'nda hükümler var, bu teklifle başka bir suç olmasa bile, bu teklifteki en ufak aykırılığa 1.000 lira idari para cezası getiriliyor; sağa baktın idari para cezası, sola baktın idari para cezası olacak.

Bir avukat olarak da özellikle, daha önce Danıştay tarafından iptal edilen bir yönetmelik maddesinin teklife getirilerek avukatlara, meslek sırrına, avukatlığın ruhuna ve özüne aykırı olarak bildirim yükümlülüğünün getirilmesi doğru değildir, avukatlar meslekleri icabı öğrendikleri hiçbir şeyi başkasıyla paylaşamazlar.

25'inci maddede Bakan yetkisi...

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Bunları maddelerde konuşacağız Sayın Vekilim.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Ama öyle de bunların düzeltilmesi gerekiyor ve maddelere gelmeden önce belki bu konuda çalışma yapan, teklifi getiren arkadaşlarım düzeltebilir.

Neden 25'inci maddede Bakana yetkisini devretme hakkı veriyorsunuz? Bakana verilen bir görev neden başkasına verilsin, kime devredecek, odacıya mı devredecek? O da müphem. Yani aslında bu kanunu neresinden tutsak sıkıntılı fakat biz Türkiye Cumhuriyeti'nin yüksek menfaatlerini her şeyden üstün tutuyoruz, Türkiye Cumhuriyeti'nin gri listeye size rağmen girmesini istemiyoruz. Bir yıldır geciktiniz bari 7'nci tavsiyenin yanına 12'nci tavsiyeyi de bu kanuna eklemek gerekir diyorum. Benden sonra söz alacak milletvekili arkadaşlarım Turan Aydoğan ve Süleyman Bülbül de bu konulara daha da açıklık getirecekler.

Teşekkür ediyorum.