KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Evet, teşekkür ediyoruz.

Bir de dün de sorularımız arasındaydı. Tabii, bizim amacımız böylesine olağanüstü durumlarda hiçbir iletişim zafiyeti yaşamadan, aynı zamanda da elimizdeki altyapıyı, bütün şebekeyi, imkânları en iyi şekilde kullanarak gerekirse birbirleri arasında geçişler yaparak gerekirse bu tip durumlar için ayrı işletme yönergeleri oluşturarak ve bunun da sadece böyle olağanüstü pik yapılan dönemlerde değil, olağan dönemlerde de test edilip işleyebilirliğini ilgili denetleyici kurum olarak sizin tarafınızdan denetlenerek ve bu sistemin geliştirilerek bizim böyle bir kapasiteye ulaşmamız asıl amacımız.

Bu noktada dün operatör işletmecilerine de sorduk. Nasıl ki bir cep telefonu içinde SIM kart olmadan 112'yi arayabiliyor, ilk sinyal aldığı baz istasyonu üzerinden bir acil yardım araması yapabiliyor. "Bu gibi durumlarda, böyle acil durumlarda bölgesel ya da tüm Türkiye'yi etkileyen durumlarda, bu mobil operatörlerin kapasitelerinin birbirlerine eklenmesi ve her operatörün farklı dahi olsa birbirlerinin şebekelerini belli bir kural dahilinde ya da belli bir izin dahilinde ya da belli bir karar dahilinde kullanabilir hâle gelmeleri mümkün müdür?" dedik, onlar dediler ki: "Bu teknik olarak mümkündür ama böyle bir altyapı yok hem üretilen cihazlar açısından hem mevzuat açısından." Yani, biliyoruz ki bazı operatörlerin abonesi çok fazla, bazılarının az; birinde yoğunluk olduğunda diğerinde boş olan mutlaka bantlar, bant genişliği ya da vesaire olabilir. Böyle bir şey mümkün mü? Bunu sorayım dedim.

Bir de bu, USOM tarafından yürütülen çalışmalar içerisinde hem siber saldırılara karşı bu sistemin güvenliğinin sağlanması için ciddi çalışmalar var. Bir de acil durumlarda bu UYARSİS, tüm telefonlara erken uyarı mesajı gönderilmesi meselesinde, özellikle, afet olduğu, deprem olduğu ilk anlarda normal sesli hatlara yüklenilmemesi açısından... Hem dün biz de burada bir kamu spotu izledik ilgili dernek tarafından da hazırlanmıştı, onu da izledik. Bu gibi farkındalık çalışmalarını BTK'nin de biz artırması gerektiğini düşünüyoruz. Hep o Japonya örneğini verirken işte, bizim de vatandaşımızın bu farkındalığa ulaşması yönünde sizin de bu çalışmaları artırmanızda fayda var.

Aynı zamanda da bu erken uyarı sisteminin geliştirilmesi belki AFAD'ın kullanacağı türden ya da tsunamiye erken uyarı veya depreme erken uyarı gibi sistemlerle nasıl entegre edilebileceği... Bir de sistem güvenliğimizin açısından biraz önce bahsettiğiniz bu koruma kalkanlarının Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca, Kule gibi, bunların da önemli olduğunun altını çizelim. Ama tabii, bu altyapıyı ortak olarak kullanabilirler mi? Buna ilişkin bir dünya örneği var mı? Onu merak ettim, daha sonra da 2 vekilimizin daha sorusu var.