SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Benim konum şu: Deprem tabii, İzmir'de olan depremde veya son yaşadığımız depremlerde hangi binanın çöktüğü herkesçe çok malum olan yani çok da böyle kapsamlı bir tespite gerek olmadan, fiilen zeminde ekipler buluyor. 5 bina, 10 bina. Yani bu yüzeye yaygın bir mekânsal verinin bu sizin sistemlerinizle -Allah korusun- hektarlarca büyük alanda ve binlerce, yüz binlerce binanın depremden zarar görebileceği bir süreçte mekânsal veriyle ilişkilendirilebilen bir veri kümesi oluşturma şansı var mı Bilgi Teknolojileri Kurumunun? Yani şu anlamda soruyorum: İçişleri Bakanlığının bir sunumu vardı: MAKS; Mekânsal Adres Kayıt Sistemi yani mekân verisi ile kişi verisini ilişkilendirdikleri. Hangi kişinin hangi bağımsız bölümde yaşadığı verisi. Bu da tabii, çatı bir veri sistemi. Bunun üzerine bütün kurumlar bir şekilde eklemlenecek önümüzdeki dönemde ve güzel bir proje Türkiye açısından, kişi ile yaşadığı mekânı ilişkilendiren. Ama kişinin deprem anında nerede olduğunu ilişkilendiren bir veri kümesi yok yani o normalde ikamet verisi ile vatandaşın kişilik verisi arasındaki bir ilişkiyi kuruyor. Deprem olduğu anda herkes farklı yerlerde olabilir; hastanede olabilir -Allah korusun- bugün olsa biz burada Meclisteyiz ama bizim mekânsal verimiz MAKS sisteminde benim Kırklareli'nde gözüküyor, sizin başka yerde gözüküyor. Yani 3'üncü bir veri kümesi olarak çok yaygın yüzeye tesir, müessir bir depremde kişilerin nerede olduğunun lokasyon bilgisi elde edilebilir mi? Bir.

İki: Bu veri bir yönetilebilen veri kümesi hâline getirilip depremde afet ekiplerinin, öncelikli olarak yoğun insanların nerede bulunduğu ve nerelerde kurtarma yapacağına dönük öncelikli bir mesaj sistemi hâline getirilebilir mi? Yani 10 tane bina çöker, 1 tanesinde 10 kişi içinde kalır, 1 tanesinde 150'si kalır. Yani öyle bir veri kümesi ve öncelik haritası oluşturulup bu sistemin daha öncelikli binaları yönlendirmesi sağlanabilir mi?

Bugün belgesel izledim, Amerika'da yakın zamanda olan bir selde, 150-200 bin kişinin selzede olduğu bir yerde tüm iletişim sistemleri çöküyor ve sosyal medya üzerinden vatandaş kendi iletişim ağını kuruyor. Sosyal medya bu tip kriz anlarında, sistemlerin off olduğu durumlarda bir iletişim kanalı olarak yönetilebilir veya ona ilişkin mevzuat düzenlemesi yapılabilir mi? Çatı tipi baz istasyonlarınız var. Bilmiyorum, ne kadar hektara, nasıl yaygınlık içinde. Bunlar sensörlü sistemlerle çünkü siz bir de uydu teknolojisi kullanıyorsunuz, değil mi? Yani yersel tesisleriniz var ama sistemlerin bütün mimarisi uydu teknolojilerine dayalı. Bu deformasyonları, çatılardaki sistemler üzerinden yükseklikler ile değişiklikleri algılayabilir misiniz? Yani bu çok yaygın alanlarda, nerelerde çökmenin çok yoğun olduğu yönde bir harita, gene bir mekânsal veriyle ilişkilendirilip bir bilgi olabilir mi? Yani çünkü BTK'nin çok ciddi bir bilişim altyapısı var. Sadece haberleşme gibi değil. Deprem sonrası oluşan durumda müdahalenin doğru, hızlı ve etkin olmasını sağlayacak veri kümesi üretmeyi özetle söylüyorum, sormaya çalışıyorum. Buna dönük bu çatı içerisinde bir ulusal yazılım tesis edilebilir mi? Çünkü ne kadar dile getirmesek de konuşmaya çalıştığımız İstanbul depremi senaryosu üzerine biraz düşünmek lazım. İzmir farklı bir olay, 3 bina, 5 bina. Bulmak da kolay, gitmek de kolay, trafiği yönetmek de kolay, lojistiği sağlamak da kolay. Çok yaygın alanlara dönük olaylarda BTK ne yapabilire ilişkin bir çözüm önerisi var mı?

Teşekkür ederim.