| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 43 Milletvekilinin; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/3261) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 18 .12.2020 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle ben şunu belirteyim: Bu AKP iktidarlarının temel hareket anlayışı, maalesef, ne olursa olsun, her yasama teklifi veya çalışmasında, kanun çalışmasında, bir temel yasada özgürlüğe dayalı bir husus varsa bunda ne yazık ki kısıtlamaya yönelik birtakım düzenlemeler getirildiği artık herkes tarafınca bilinen bir gerçek.
Şimdi, bakın, Sayın Başkan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun Türkiye'ye olan çağrısı şu -ben ilk aldığım konuşmada da yine belirtmiştim, yine belirtmekte yarar görüyorum- özellikle ölçüyü belirtiyor: İnsan haklarından, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden ve ayrıca önemli olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde var olan, Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nden kaynaklı olan hakların kısıtlanmaması gerektiğine ilişkin çağrısı var Türkiye'ye. Tamam, doğrudur, yani kitle imha silahlarının yayılmasının önüne geçmek için finansal önlemlere ilişkin olan bir kanun teklifidir bu ancak şimdi bu kriterlere gerçek anlamda ben uyulmadığını düşünüyorum.
Şimdi Anayasa'nın 33'üncü maddesi çok açık bir şekilde, herkes önceden izin alınmaksızın dernek kurma ve derneklere üye olma ilkesini getiriyor ama Türkiye'de mevcut olan, Anayasa da dâhil olmak üzere, maalesef, önce temel bir hak tanınıyor ve arkasından o hak gittikçe de budanıyor. İşte, bir sonraki fıkrada, bir sonraki kanunlarda ve özel kanunlarda ve temel kanunlarda bu yapılıyor. Gerçek anlamda bu, siyasal hakları da kısıtlayan bir şey. Şimdi, burada, ben bu belirlemede bulunduktan sonra, herhâlde bir de oy kullanmak için diğer tarafa geçeceğiz, çok fazla zaman da almamak adına...
Şimdi, bu 12'nci maddede deniliyor ki: "Şu şu şu suçlardan hüküm giyen kişiler derneklerin Genel Kurul organı dışındaki olan organlarda yer alamazlar." Şimdi, burada hepimiz hukukçuyuz, bildiğimiz bir şey var ki o da şu: Derneklerde, hükmi şahsiyetlerde bütün organlar aynıdır, benzerdir ama en üst organı da Genel Kuruldur. Şimdi, siz burada bu kişinin yer almasına izin veriyorsunuz, öte taraftan icraat makamı olan, işte yönetim kurulu üyesi veya diğer alanlarda yer almasına izin vermiyorsunuz. Bana göre, burada da bir çelişki söz konusu. Yani bununla ilgili de bir şey olsa hani bu maddede mi konuşuruz, başka şeyde de bu konuda da bir...
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Dernek üyeliğini engelleyemezsin ki.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Genel Kurul en üst organıdır ve bütün kararları veren şeydir.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Genel Kurul dernek üyelerini...
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Ama şu çok önemli, bakın, ben burada gerçek anlamda bir çelişki görüyorum. Bu neden böyle? Aynı zamanda Anayasa'ya aykırılığı da teşkil ediyor bu. Bu çelişkiyi şu şekilde gidermeniz lazım.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bakın, seçme ve seçilme hakkı olarak düşünün.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Ama bakın...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Seçme hakkı, daha geniş bir haktır; seçilme hakkı, daha dar bir haktır.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Bakın, mahkûmiyetle ilgili seçme hakkını bile kısıtladığınız bir sürü alan var, bunu biliyoruz yani. Burada da gene ben bu çelişkiyi görüyorum ama yani benim kafamdaki hukuki bilgim bunu gerektiriyor, ben bunu sizinle paylaşmak istedim. Ama mümkün olduğu kadar, evet, mümkün olduğu kadar hürriyetlerinin kısıtlanmaması gerektiğine ilişkin benim çözüm önerim. Bu nedenle de ben bu hükmün de yasa teklifinden çıkarılmasını öneriyorum .
Teşekkür ediyorum.