| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 43 Milletvekilinin; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/3261) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .12.2020 |
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Buyurun Başkanım.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Şimdi, (k) bendinin ilk cümlelerinde "Üç aydan bir yıla kadar hapis... Zayi olan belgeleri ibraz etmeyen..." Elde olmayan bir nedenle, işte, zayi olmuşsa on beş gün içinde...
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yargı süreci var, on beş gün içerisinde ilgili sulh mahkemesine...
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Şimdi, buradaki on beş günlük süre içinde haklı bir sebep var ise bunu belirtmemiz gerekmez mi madde metninde?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hayır gerekmez Başkanım. O kanunun gerekçesi zaten. Buradan başlayalım Başkanım, burada gerekmiyor çünkü kanunun zorunlu sebepler ışığında ve mahkemeye başvurmak suretiyle elde edilen, bu tür zayi belgesiyle beraber zaten bu sorumluluktan kurtuluyorsunuz. Bu birinci durum.
İkincisi, mevcut bu, oradan başlayalım, üç aydan bir yıla kadar getirmemizin sebebi, sayfa 180, yine FATF Raporu'muzda; "Derneklerin denetimi sırasında istenen bilgi, belge ve kayıtların tam olarak yetkili kişiye verilmesi gerekmektedir." Bu, orantılı ve yaptırımlar...
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Şeyi anlayamadım. Haklı bir sebep olmadan on beş günü geçirdik; haklı sebebimiz var, hasta.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Geçirdiniz ama o geçirme sebeplerinde haklıysanız yine mahkeme bunları göz önüne alıyor.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Alır mı madde de olmadığı hâlde?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Tabii, tabii, alıyor.
BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Alır mı Mehmet Bey?
TUFAN KÖSE (Çorum) - Kesin mi?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yani burada önemli olan cezai şartın, kast unsuru oluşmadığı için Başkanım yani hem on beş günlük süre hem de o on beş günü geçirme sebepleri; çünkü derneğin de bu manada gerek taşınma yoluyla, birçok karar var bu konuda, vakıflar için de geçerli, gerekse yangın, sel, deprem gibi doğal afetler nedeniyle bu tür imkânsızlıklar oluşabiliyor. Bununla ilgili yargı karalarında herhangi bir şey yok.
Üç aydan bir yıla kadarki süreye çıkarmamızın sebebi, -üç aya kadardı- FATF'ın yine 180'inci sayfasında yer aldığı üzere, "Derneklerin denetimi sırasında istenen bilgi, belge ve kayıtlar tam olarak yetkili kişiye verilmesi zorunludur. Bununla birlikte, bu noktalara uymamanın cezaları en fazla üç ay hapis veyahut da para cezasıyla asgari düzeyde tutulmaktadır. Bu caydırıcı değildir." diyor. Bizim de bu mahiyette üç aylık süreyi, bu rapor doğrultusunda asgari süreyi, biz cezalandırmasında üç ay kıldık ve bir yıla kadar gibi de daha caydırıcılı, daha orantılı bir müeyyideyi esas aldık.
Diğer husus, yine, Alpay Bey bahsetmişti "7 bin lira gibi bir rakam neden çıktı?" diye. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın yayınlamış olduğu bir tebliğ var, o da şirketlerin faaliyetleriyle ilgili. İşletmelerin kendi ortaklıkları veya diğer gerçek ve tüzel kişilere yaptığı her türlü tahsilat, gelir ve giderlerin 7 bin lirayı aşan tutarlarının bankalar veya posta hizmetleri vasıtasıyla yapılmasını zorunlu kılıyor. Bunu da mali tablolar açısından bir denklik olsun diye, uyum sağlanması açısından bir rakamsal sınır olarak belirledik; amacımız buydu.
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Tamam.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bunu anladık da diğerlerini anlamadık.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Diğerleri hangisiydi?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Uç noktalar, uçurumlar, orantısızlık...
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Skalanın geri kalanı.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Diğeri de... Evet, bakın, şöyle bir durum var: Yine FATF'ın raporlarına baktığımızda, önemli bir şeyi de orada direktman söylüyor, 1.294 TL yani uygulamada cezai müeyyideler açısından bu...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - 5 binden 100 bine kadar.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evet, her bir derneğin gelirlerinin gerçekten çok farklılık arz ettiğini görüyoruz. Yani bir köy derneğinin yıllık -bazı denetim raporlarında çıkıyor- 10 bin lirayı bile geçecek bir geliri yok ama diğer taraftan milyonluk geliriyle beraber faaliyet yürüten büyük kapsamlı dernekler var. Yani siz belge, bilgi ve diğer şeyleri sunamadığı için bir köy derneğine de 5 bin lira idari para cezası vereceksiniz, milyonluk bir çalışma, faaliyet, gelir elde eden derneğe de üst sınırı 10 bin lira vereceksiniz. Bu, adil değil. Bizim kastımız, hakikaten derneklerin gelirleri açısından, yürüttükleri faaliyetleri açısından büyük ciddi farklılıklar var. Bu farklılıkları da ancak böyle bir hakkaniyetli düzenlemeyle geçebiliriz. Yani rakam...
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - "Gelirleri oranında" gibi bir ifade konulsa...
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - FATF da bunu bekliyor ama baktığımızda, o da haksızlığa yol açabilecek bir durum yani rakamları da... Bazen şöyle de olabiliyor, o da daha yüksek bir oranda cezai müeyyidelere de.. Bu sefer de cezanın oluşumuyla o oranlar gelir oranlarıyla beraber daha ciddi, yani cezanın yaptırımsal unsuru gelirle alakalı değil, beyanla ilgili.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Gelirlerine göre...
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ama "gelirlerine" deyince de daha yüksek cezalar da çıkabilir, böyle de bir endişemiz var yani daha alt düzeydeki gelir oranları ile daha yüksek gelirler arasında biraz farkındalığı oluşturma adına yaptık. Gelirlerine orantılı yaptın mı bu sefer de daha büyük rakamlar çıkabilir. Bu da bu sefer derneğin faaliyetlerini ortadan kaldırabilir ki böyle bir risk taşıyor.