ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, biz çoklu baroyu tartışırken avukatlık mesleğini çok anlattık, özellikle ben çok anlatmaya çalıştım ama demek ki becerememişim, Adalet Komisyonuna bu kanun geldiği için söylüyorum, bu madde geldiği için söylüyorum, anlatamamışım.

Avukatlık mesleği, üç bin beş yüz, dört bin yıl önce ortaya çıkıyor. Kendi kendini savunamayacak, konuşamayacak kişiler önce bir yakınının yardımıyla daha sonra bu da yetersiz kalınca bu işi yavaş yavaş profesyonel olarak yapmaya başlayan ama önce para almayan şekilde birinin hakkını savunan kişilerin oluşmasıyla başlıyor ve avukatlık mesleği çıkışı itibarıyla ve hâlen -ki sizlere rağmen- bir onur mesleğidir. Avukatlar, onurları için yaşarlar.

Meslek sırrı kavramı. Birazdan ben, Türkiye Barolar Birliği temsilcisi olan avukat arkadaşımın da özellikle meslek sırrının ne olduğunu, kapsamını ve kendisinin de altında imzası olan dava dilekçesiyle açılan şu Danıştay kararını açıkça bize anlatmasını istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bir avukatın meslek sırrı en az namusu kadar önemlidir. Size gelen bir insanın savunmasını yapmanız için size her şeyini anlatması gerekir ve bunun da sizde kalması gerekir. Bu özel hukuk davalarından, boşanma davasına veya her türlü ceza hukukuna tabii, suçlarla ilgili olur. Adam gelir, 1 suçtan yakalanmıştır ama 5 tane suçu vardır, siz bilirsiniz canidir, işi reddedebilirsiniz ama alıyorsanız da mezara kadar, kendisi istese bile anlatamazsınız.

Burada ben inanıyorum ki -daha önceki yönetmelik onu gösteriyor- Danıştayın 2008 yılında açılan davadaki ve 2013 yılında beş yıl sonra iptal ettiği yönetmeliğe bakarak, bu MASAK'ın bir talebi. Ya, arkadaş, elinizdeki 100'ün üzerindeki muhakkiki veya denetmeni veya görevliyi, uzmanı attınız; yerine daha kalifiye, devlet içinde bu işi iyi yapabilecek, takip edecek birçok hesap uzmanı var, maliyeci var, müfettiş var, hukukçu var, alın güçlendirin. Yani avukatların size ihbar etmesine mi kaldınız? Avukat olarak bana, bir vatandaş geldi "Şu kadar param var, gayrimenkul alacağım." dedi. O paranın kaydını kuydunu bilmem mi gerekiyor, nereden geldiğini sormam mı gerekiyor? Sordum, adam dedi ki: "Miras kaldı." Şüphelendim, ne yapacağım? İhbar edeceğim. Hem müvekkilimden olacağım hem işten olacağım hem de adamı ihbar edeceğim üzerine.

Peki, zaten diyorsunuz ki: "Adli yargılama dışındaki işlemlerde." Bir gayrimenkul tapuda değeri ne kadar görünüyor, 500 bin ama siz bunu dışarıdan 5 milyon, 50 milyona alıyorsunuz. Türkiye'deki gayrimenkullerin hemen hemen tamamının alımı satımı bir tür kara para aklama olmuyor mu, hepsi hemen hemen şüpheli işlem olmuyor mu? Bir daire alıyorsunuz, tapuya gidiyorsunuz 200 bin lira değer gösterip harç ödüyorsunuz, vergi kaçırıyorsunuz ama 2 milyon veriyorsunuz. Ben bir avukat olarak 2 milyon lira karşıya öderken 200 binin altına imza attığım zaman, o zaman ben bu suçu işliyorum, hem de bildirmiyorum bir daha suç işliyorum. Banka avukatları ne yapacak? İpotek yapıp koyuyorlar ya da karşıdakinden gidip başka gayrimenkuller alıyorlar. Yani banka avukatları bir yana, serbest avukatlar bir yana, siz burada avukatlık mesleğine saldırıyorsunuz, yapmayın. Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlü bir devlettir; istihbaratıyla, maliyesiyle, MASAK'ıyla, her şeyiyle. Siz kendiniz bulacaksınız, avukatlara bu yükü tanımayacaksınız. Danıştayın bu konuda kararı da var. Üç bin, dört bin yıllık bir meslekteki avukatları muhbir yapmayı size yakıştıramıyorum; avukat, hukukçu milletvekillerine asla yakıştıramıyorum.

Sayın Başkanım, ben sözlerimi tamamlayayım ama burada Türkiye Barolar Birliği Temsilcisi var. Bir avukat olarak, bir uzman olarak bize Danıştayda açtığı dilekçesini, aldığı kararı, meslek sırrının ne olduğunu, bu kanun yasalaştığı zaman neler olabileceğini lütfen açıkça bir uzman olarak anlatsın.

Teşekkür ederim.